Köçür Çermiği

Köçür Çermiği, Bitlis’in Taş mahallesinde bulunan ikinci kaplıcadır. ‘Küçük Kaplıca’ diye de anılmaktadır. Suyu, romatizma ve cilt hastalıkları için yararlıdır.

Alemdar Çermiği

Alemdar Çermiği, Bitlis kent merkezinde, Taş mahallesindedir. Cilt hastalıklarına iyi gelen bir suyu vardır.

Ravlı ‘Pavlı’ Kaplıcası

Ravlı ‘Pavlı’ Kaplıcası, Aynı yörede bulunan bir diğer kaplıcadır. Kesenözü köyü yakınlarındadır. Suyunun cilt hastalıklarına iyi geldiği bildirilmektedir.

Babas Kaplıcaları

Babas Kaplıcaları: Mudurnu’nun 2 kilometre güneydoğusundadır. ‘Kocababas Kaplıcaları’ diye de anılmaktadır. Kaplıcanın; Yukarı Kocababas ve Aşağı Kocababas diye adlandırılan iki kaynağı vardır.

a) Yukarı Kocababas; sodalı sıcak maden suları grubuna dahil, toprak kalevili bikarbonatlı bir sudur. Bileşiminde sodyum ve kalsiyum hakimiyeti görülür. Litrede 387 mg/lt oranında karbondioksit içerir.

b) Aşağı Kocababas; bu kaynak diğerinden biraz daha güneydedir. ‘Hayat Kaplıcası’ diye de bilinir. İzotermal ve karbondioksitlidir. Litrede 333 mg/lt oranında karbondioksit içermektedir.

Babas Kaplıcalan’nın temperatürü 35°C’dir. Banyo tedavisi; cilt ve romatizma hastalıklarına, felçli ve nevratik hastalara yararlıdır. İçme tedavisi ise; mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarının giderilmesinde önemli rol oynar. Bünyeye zindelik kazandırır.

Türkiye’nin dört bir köşesinden pek çok ziyaretçinin geldiği bu kaplıcalar tesis yönünden zengindir. Her türlü ihtiyaca cevap verecek konaklama ve sosyal imkânlar sunar. Yoğun talebi karşılamak için, sezon sırasında kaplıca alanına çadır kurulmaktadır.

Yarıköy Kükürtlü Suyu

Yarıköy Kükürtlü Suyu, Merkez ilçeye bağlı Yarıköy’ün Soğanlı mevkiindeki şifalı bir sudur. Burdur’a 23 kilometre uzaklıktadır. Sülfat ve kükürt içerikli suyu, sodalı soğuk sular grubuna dahildir. Özellikle kaşıntı ve cilt hastalıklarında yararlıdır. Ayrıca, solunum yolları, romatizma ve beslenme bozukluklarının tedavisinde, mide, bağırsak ve karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesinde kullanılmaktadır.

Şükriye Çamuru

Şükriye Çamuru, Orhaneli ilçesinde, bileşiminde kükürt içermesi nedeniyle uyuz ve deri hastalıklarına yararlı, küçük ölçekli şifalı bir kaynaktır. Yöre halkının rağbet ettiği yerlerden biridir.

Ağaçhisar Köyü Ilıcası ve Çamur Banyosu

Ağaçhisar Köyü Ilıcası ve Çamur Banyosu, Orhaneli’nin Ağaçhisar köyünde, Kocasu Deresi kenarındadır. 45°C sıcaklıkta olan suyu, tatsız ve hafif kükürtlüdür. İlıcada, su banyosunun yanı sıra çamur banyosu da yapılabilmektedir. Deri hastalıkları, uyuz ve ağrılı romatizmal hastalıklar için önerilir.

Karamustafa (paşa) Kaplıcası

Karamustafa (paşa) Kaplıcası: Bursa’nın Bademlibahçe sularından yararlanan kaplıcanın denizden yüksekliği 155 metre olup, Yeni Kaplıca yakınlarındadır. Bu çok önemli kaplıcanın da tarihi geçmişi hakkında değişik iddialar ileri sürülmüştür.

Prof. Dr. Nüzhet Şakir Dirisu’ya göre; bu kaplıca, 1490 yılında Sadrazam Rüstem Paşa’nın ağası Karamustafa tarafından, Prof. Dr. N. R. Belger’e göre ise; Köprülü Mehmet Paşa’nın damadı Sadrazam Karamustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Ancak, tespit edilen bir gerçek vardır ki, o da tarihi çok daha gerilere giden bir hamam enkazı üzerine yeni baştan yaptırıldığıdır.

Kaplıcanın suyu, madeni az ılıca ve içmeler grubuna girer. Bileşiminde,” bikarbonat, sodyum, kalsiyum ve sülfat bulunur. Temperatürü 58°C, pH değeri 6.6, radyoaktivitesi ise 4837 Pci/lt= 48.37 emandır. Bu durumda, radyoaktif sular grubunda değerlendirilmesi gerekir.

Banyo tedavisi; romatizma, nevralji, nevrit, polinevrit, romatoid artrit, siyatik, artroz, yorgunluk ve nekahat halleri, gut, kaynamayan kemik kırıkları, ürtiker ‘kurdeşen’, egzema ve astım gibi bazı allerjik hastalıklarda, kadın hastalıklarından aneksit, metrit, parametrit, amenore, dismenore vs. gibi hastalıklarda önerilmektedir. Özellikle, kadın hastalıklarının tedavisinde uygulanacak ‘vajen duşları”çok yararlı olmaktadır.

Bademlibahçe sularından yararlanan diğer kaplıcalarla, yani Yeni ve Kaynarca kaplıcalarıyla aynı sınıflandırmaya tabi tutulan Karamustafa Kaplıcası’nda, karbondioksit miktarı eşik değerin altında kalmaktadır. Buna karşılık radyoaktivite, bu civardaki suların içinde en yüksek düzeye ulaşmaktadır. Şu halde, ek endikasyon olarak, radyoaktif suların rahatlatıcı ve hormonları uyarıcı ‘Gençlik Suyu’ özelliklerinin göz önüne alınması gerekmektedir. Akciğerler yoluyla organizmaya giren bu radyoaktivitenin endokrin sistem üzerindeki etkisi dikkate alınmalıdır. Bu tür sular, uygulama sırasında metabolizmayı hızlandırır ve ürik asit atımını arttırır.

Kaplıcanın bir adet tarihi havuzu ve altı adet özel banyosu bulunmaktadır. Hamamın içinde, kısır kadınların çocuk sahibi olabilmeleri için, oyulmuş bir taş vardır. Su bunun dibinden kaynar. Banyoya gelenlerin çoğu kadınlardır. Kısırlığa şifalı olduğu hakkındaki söylentiler nedeniyle kadınlar, taş yalağın içine oturarak dipten kaynayan 45°C’deki sıcak suyun vajen içine girmesini sağlarlar. Radyoaktif özelliklere, haiz ve doğrudan doğruya kaynaktan gelen sıcak suyla yapılan 1520 dakikalık vajen duşu, aneksitleri ve rahim çevresindeki iltihapları giderir ve bu nedenle doğuramayan kadınların da çocuk sahibi olma şanslarını arttırır.

Karamustafa Kaplıcası’nın, 24 odada 48 yatak kapasitesiyle hizmet veren bir oteli ve yardımcı sosyal olanakları vardır. Bununla birlikte, çevrede çok sayıda bulunan normal konaklama tesislerinden de yararlanmak mümkündür.

Bademlibahçe Suları

Bademlibahçe Suları, Şehir merkezine daha yakın bir. bölgeden kaynayan bu sulara Bademlibahçe Suları ya da ‘Kaynarca Grubu Suları’ adı verilir. Bikarbonatlı, sülfatlı, sodyum ve kalsiyumlu, metaborikasit ve florür içeren, hipertermal (7083°C) ve hipotonik sulardır.

Bademlibahçe Suları ile Kaynarca Kaplıcası, Yeni Kaplıca, Karamustafapaşa ve Kükürtlü kaplıcaları beslenmektedir. Sularının radyoaktivitesi 48 emandır. Bu suların en dikkati çeken özelliği, bugün Uludağ Üniversitesi Atatürk Hidroterapi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne dönüşmüş Kükürtlü Hamam’ın bahçesinden çıkan 3’üncü kaynağın, kükürtlü hidrojen bakımından bölgenin en zengin kaynağı olmasıdır.

Gerek Vakıfbahçe ve gerekse Bademlibahçe sularıyla tedavi edilen hastalıkların başında romatizma ve nevralji gelir. Buyyo romatizmasında; ateş düştükten sonra, Bursa’nın kaplıca sularıyla beslenen Türk hamamlarında çabuk iyileşme sağlanır. Romatoid artritli hastalarda, banyo tedavisi çok daha yararlı olur. Artrozlarda ise, terleme ve buğulamadan çok faydalanılır. Bu tür hastalarda aynı zamanda nörovejetatif sistem düzensizliği bulunduğu gibi, beslenme bozukluğu ve hormonal dengesizlikler de vardır. Bursa’nın radyoaktif suları bu rahatsızlıkların giderilmesinde önemli rol oynar.

Radyoaktif maddelerin vücuda fazla miktarda girmesi, toksit ve tahrip edici etki yapar. İlkin kalp üzerinde, daha sonra da epitel hücreleri üzerinde etkisi görülür. Bunun dışında radyoaktivitenin cinsel organlar, sinir ve beyin merkezleri üzerinde de büyük etkisi vardır, ilk zamanlarda radyoak tivitenin tesiriyle bu organlarda bir kan dolaşımı artışı gözlenir. Radyoaktivitenin tesiri arttıkça dokular da harap olur. Bu durumda radyoaktiviteyi her hastalığa göre belirli bir ölçüde kullanmak gerekir. Kaplıca tedavisinde, hücerelerin faaliyetini savlayıcı, eksite edici dozda radyoaktivite uygulanması doğru olur.

Emanasyon durumunda bulunan radyoaktivite, banyo sırasında deriden ve soludum yollarından vücuda girer. Hücrelerin içine kadar yayılan emanasyonun ürik asit üzerinde eritici tesiri vardır. Radyoaktif banyolardan sonra idrarda ürik asit miktarı artar, kanda ise azalır. Bunun sonucunda eklemlerdeki tofüsler erir, kaybolur. Bu nedenle gutlu hastaların kaplıca sularıyla tedavisinden çok iyi sonuçlar alınır. Kobaylar üzerinde yapılan deneylerde, tofüs oluşturulduktan sonra emanasyon tedavisiyle bunların kaybolduğu görülmüştür.

Emanasyonun ayrıca idrarı arttırıcı etkisi de vardır. Az miktarda vücuda giren emanasyon, bütün hücrelerde büyük bir faaliyet yaratır. Bünyedeki diyastazların tesir kudreti artar, eksik hormon salgılarında çoğalma olur. Bilindiği gibi, nörovejetatif sinir sisteminin işlemesi hormon düzenine sıkı sıkıya bağlıdır. Emanasyon etkisiyle hormonların oranı normale döndüğü gibi, sempatik sistem denkleşmesi de sağlanır.

Bir de emanasyonun lökositler üzerindeki etkisi pek önemlidir. Lökositlerin sayısını çoğaltmaz, fakat lökositleri parçalayarak çok çekirdekli lökositler meydana getirir. Lökosit çekirdeklerinin, diyastazların doğmasında büyük rolü vardır. Lökositlerde gelişen bu olay nedeniyle kandaki fermanlar çoğalır ve emanasyonun antitoksik ve ürik asidi eritici etkisi ortaya çıkar.

Emanasyon, aynı zamanda damarları genişletir, kan basıncını düşürür. Fakat bunların hepsinin üstünde, sinir sistemi üzerindeki yatıştırıcı etkisiyle nevraljililerin çabuk iyileşmesini sağlar. Nevrit ve polinevritlerde, sinirin erken rejenere olmasını temin eder.

Yine emanasyon, beslenme faaliyetinin arttırılmasında, adale atrofilerinde önemli rol oynar. Uzun süredir kaynamayan kemik kırıklarında, kaplıcalarda yapılacak banyolardan çok kısa süre sonra kaynama gerçekleşir ve atrofiler geçer.

Kadın hastalıklarından; aneksit, metrit, parametrit, amenore ve dismenore olaylarında vajen duşundan ve banyolardan çok faydalanılır.

Bursa’nın şifalı sularıyla kobaylar üzerinde yapılan deneylerde, bu suların antianafilaktik etkisi olduğu da tespit edilmiştir. Bu nedenle Bursa kaplıcaları, ürtiker, egzema, astım gibi bazı allerjik hastalıklara da iyi gelmektedir.

Kırkgeçit Kaplıcası

Kırkgeçit Kaplıcası, Biga ilçesine 13 kilometre uzaklıkta, güney yönünde, Ilıcabaşı köyündedir. Bu nedenle ‘Ilıca-başı Kaplıcası’ diye de anıldığı olur. Tuzlu sıcak olan suyu, sülfat ve kükürt içerir. Cilt hastalıklarına, romatizma, solunum yollan ve kalp-damar hastalıklarına çok yararlıdır. Karaciğer, safra kesesi ve beslenme bozukluklarında da olumlu etkisi görülür.