Sağlarca (Billuris) Kaplıcası

Siirt ili Billuris köyü sınırları içerisinde yer alan Sağlarca Kaplıcası halk arasında ‘Billuris Kaplıcası’ olarak da adlandırılır.

Dünyada ender görülen doğal manzarasıyla Billuris Kaplıcası, bir mağaranın içinde, tavanı yüksek kubbe şeklinde oyulmuş ve çevresinde anfitiyatro şeklinde soyunma ve dinlenme yerlerinin sıralandığı değişik ve son derece güzel bir yapıdır. Kaplıcanın giriş kısmının her iki tarafı, kesme taşlarla örülmüş ve- üst kısmı daha fazla aydınlık temin edilebilecek tarzda mermer sütunlarla süslenmiştir.

Dokuz ayrı kaynaktan çıkan ve dipten kaynayan bu şifalı sular, mağaranın içinde bulunan 2.5 metre derinliğinde ve 10×15 metre boyutlarındaki havuzda toplanmaktadır. Bo-tan Çayı’na 100 metre uzaklıkta bulunan kaplıca, hem iç, hem de dış görünümüyle doğa harikası yerlerden biri olma özelliğini kazanmıştır.

Kükürtlü ılıca ve içmeler grubunda incelenen suyu, kalsiyum sülfat, bikarbonat, sodyum klorür, magnezyum ve kükürtlü hidrojen içermektedir. Bileşiminde ayrıca, karbondioksit, arsenik ve iyot bulunmaktadır. Temperatürü 34.5°C, pH değeri 6.85, radyoaktivitesi 2.5 emandır. Bol miktarda sülfat içermesi, kaplıcanın Billuris Ekşisuyu şeklinde tanımlanmasına yol açmıştır.

Banyo tedavisi; romatizma, siyatik, lumbago, nevrit, polinevrit, çocuk felci ve deri hastalıklarında, solunum yollarının kronik iltihaplarında yararlıdır. Solunum yolları ile deri hastalıklarının tedavisinde, serpintileme ile koklama yöntemlerinden de sonuç almak mümkündür.

Özellikle yaz aylarında civar il ve ilçelerden çok sayıda ziyaretçinin uğrak yeri olan kaplıca, 11 Özel İdaresi tarafından işletilmektedir. Konaklamanın yapılabildiği 100 yataklı bir moteli mevcuttur. Diğer tesislerle birlikte sezon sırasında yatak kapasitesi 1000’i geçmektedir. Geniş kaplıca alanında çadır da kurmak mümkündür.

Balıklı Çermik

Sivas ili Kangal ilçe merkezine yaklaşık 13 km. mesafede bulunan Kavak Deresi vadisinde yer alan Balıklı Çermik deniz seviyesinden 1500 metre yüksekliktedir.

Kaplıcanın bulunduğu alan, 1917 yılında sazlık ve sulak bir bölgeymiş. Ayağında yara olan bir çobanın tesadüfen tedavi olmasından sonra, yöre halkı açtığı ilkel çukurlardan yararlanmaya başlamış. Kaplıcaya ‘Yılanlı Çermik’ denilmesi bu tarihlere rastlar. Daha sonra suda, nereden geldiği bilinmeyen küçük balıklar görülmeye başlanmış. Balıklar, çukurlara girenlerin vücudundaki yara kabuklarını, sivilce başlarını koparır, bu şekilde temizlenen yaralar da, suyun şifalı etkisinin de tesiriyle çok çabuk iyileşirmiş. Suyun hızlı bir şekilde tanınmasına neden olan etkenlerin başında geldiğinden, balıklar kaplıcanın sembolü olmuş ve yöre bu kez ‘Balıklı Çermik’ diye anılmaya başlanmış. Halk, 35-36°C sıcaklıkta yaşayan, gri-bej renkli, 2-10 cm. boyundaki binlerce balığın kutsallığına inanır ve onlara dokunmazlar.

Sodyum bikarbonatlı, kalsiyumlu ve magnezyumlu olan kaplıcanın suyu, oligometalik ılıca ve içmeler grubunda değerlendirilmiştir. Temperatürü 35-36.5°C, pH değeri 7.3, radyoaktivitesi 1.8 emandır. Kaynaklar, güney doğrultusunda sıralanmış olup beş ayrı yerden çıkmaktadır. Benzer özellikler gösteren bu kaynakların debisi yüksektir. (130 İt/sn) ve günde 5760 kişinin yararlanabileceği bir potansiyele sahiptir.

Banyo tedavisi; ruhsal yorgunluklara, kalp hastalıklarına, deri hastalıklarına, her türlü romatizmal hastalıklara, nevralji, nevrit, hemipleji, parapleji gibi sinir hastalıklarına, kırık-çıkık sekellerine, travmatik eklem ve kas hastalıklarına, banyo ve lavaj uygulaması suretiyle kadın hastalıklarına ve bazı cilt hastalıklarına önerilmektedir. İçme tedavisi; böbreklerde kum ve taş oluşumunda, tekrarlayan durumlarda etkili olur.

Kaplıcanın en önemli özelliği ise, artık dünyaca ‘Doktor Balıklar’ namı altında ün yapan bu balıklardan, tıbben olmasa bile, tıbba yardımcı bir unsur olarak yararlanılmasıdır. ‘Cyprinide=Sazangiller’ familyasına dahil ‘Cyprinion Macrostamus=Beni Balığı’ ile, Kayabalığı türlerinden ‘Garra rufa=Yağlı Balık’ cinsi bu balıklar; delici, emici ve pansumancı olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyon sonucu oluşmuş cilt dokusundaki yaraları, egzema, cerahatli sivilceler ve sedef hastalığı oluşumlarını iyileştirmekte yardımcı olurlar. Kaplıcada, havuza giren kişilerin etrafında toplanan ince ve kahverengi-gri-bej renkli balıklar, derhal faaliyete geçer ve vücut çevresinde dolaşmaya başlayarak hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye girişirler. Dişleri olmayan bu balıklar,36°C sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu kabarmış yara kabuklarını kopararak, cildi pürüzsüz hale gelinceye kadar temizlerler. Cilt üzerinde belirgin bir yara izi kalmaz. Tedaviden olumlu sonuç alınabilmesi için, bir günde belirli aralıklarla havuza giren ve kaplıcanın şifalı suyundan sabahları aç karnına 3-5 bardak içen hastalar, 21 gün süreyle bu tedavilerini sürdürecek olurlarsa, % 98 oranında amaçlarına ulaşmış olurlar. Diğer taraftan, yerden kaynayan su içindeki küçük kabarcıkların ve balıkların vücut üzerine yaptıkları ufak darbelerin etkisiyle, vücutta bir gevşeme ve dinlenme hali görülür. Bu tedavi tamamen yan etkisiz olup, kesinlikle herhangi bir ilaca gereksinim duyulmamaktadır. Suyun içeriğinde, cilt hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu bilinen selenyum maddesinin bulunması, sedef hastalığı gibi psikolojik kökenli olan ve telkine çok yatkın bulunan hastalıklarda başarılı sonuçların alınmasına neden olmaktadır.

Sedef hastalığı, nedeni kesin olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Tıp dilinde ‘Psoriasis’ olarak bilinir. Kalıtsal ve sinirsel kökenlidir. Daha çok baş derisinde, diz ve dirseklerde, tırnaklarda meydana gelen düzensiz kırmızı lekeler halinde kendini gösterir. Lekeler gümüş renginde ve pul pul olup, deri seviyesinin üstündedir. Kaşıntı yapmazlar, israil’de bulunan Lut Gölü’ndeki benzer özelliklere haiz tedavi tesislerinden sonra, Balıklı Çermik’in devreye sokulması, modern tıbbın bugüne kadar kesin çözüm bulamadığı bu tür hastalıklar için ayrıca bir ümit kaynağı olmaktadır. Bir kere, kaplıcaya girmekle sağlanan etkilenme önemli ölçüde psikolojiktir. Kişiler, şöhretini bildikleri bir yere bu şekildeki bir etkilenmeye hazır halde girerler. Buradaki sıcak, sakin ve rahat ortamda stresten uzak kalırlar. Ayrıca, aynı soruna sahip kişilerce oluşturulan dertleşme ortamının da, doğal bir grup tedavi seansı şeklinde cereyan ettiğini de söylemek mümkündür.

Sağlık turizminde dünya çapında önemli bir konuma yükselen Balıklı Çermik’teki ilk modern tesisleşme çalışması 1950’li yıllarda başlamış ve aradan geçen süre zarfında tesisleşme daha da ileri götürülerek, bugün yılın on iki ayında yurtiçi ve yurtdışından gelen hastalara hizmet veren dünyanın sayılı kaplıcalarından biri haline gelmiştir.

Kaplıcada; biri kapalı, biri yarı açık, diğer ikisi tam açık dört adet tedavi havuzu ile bir adet olimpik ölçülerde yüzme havuzu vardır. Kapalı olan havuz sadece yaralı ve hastalara, açık havuzlardan biri erkeklere, diğer ikisi ise kadınlara ayrılmıştır. Olimpik havuz ise herkese açıktır. Konaklama; 150odada 300 yatakla hizmet veren Balıklı Kaplıca Oteli’nde yapılmaktadır. Bunun dışında, birtakım motel ve pansiyon türü yerler de vardır. Ancak, sezon süresince yatak sayısı yeterli olmadığından, 1000 civarında çadır da kurulmakta, yine kaplıca sınırları içinde Avrupai nitelikte kamp ve karavan turizmine göre düzenlenmiş özel bir alan da bulunmaktadır.

Ortabucak Çermiği

Sivas ili Şarkışla ilçesi Orta bucağına 2 km. uzaklıkta bulunan Ortabucak Çermiği, romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelen bir şifalı su kaynağıdır. Büyük bir havuzu ve 14 odalı bir motel ve gazinosu bulunmaktadır.

Alaman Çermiği

Sivas ili Şarkışla ilçesine yaklaşık 21 kilometre uzaklıktaki Akçakışla beldesinin Alaman köyünde bulunan Alaman Çermiği, halk arasında ‘Akçakışla Çermiği’ olarak da bilinir. Suyu oldukça kükürtlü olduğundan dolayı içilmez. Ancak banyo tedavisinde romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir.

Reşadiye Kaplıcası

Tokat ili Reşadiye ilçesinin 1 kilometre batısında kalan Reşadiye Kaplıcası aynı zamanda ‘Çermik’ ya da ‘Reşadiye Ilıcası’ olarak da bilinir. Günlük 7400 kişinin banyo gereneksinimini karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Sodyum ve kalsiyum açısından zengin bir sudur. Kaynaktan çıktığı an ki sıcaklığı 48 derece olan bu su, egzersiz ve rehabilitasyon havuzlarındaki sıcaklığı 27-28 derecedir. Banyo tedavisi; romatizma, dolaşım sistemi hastalıkları, kırık ve çıkıkların tedavisi, kireçlenme, eklem ve ortopedik rahatsızlıklar, kadın hastalıkları, sinir ve cilt hastalıkları için önerilir. Ağrılı hastalıklara iyi gelir. Romatizmal ve ortopedik rahatsızlıklarda, ameliyat sonrası rehabilitasyon ve tedavilerde yararlıdır.

Bu değerli suyun şifalı özelliklerinden yararlanmak için, banyo uygulamalarının yanı sıra, içme kürleri de tavsiye edilmektedir. Reşadiye İçmeleri’ndeki suyun, değişik solunum ve dolaşım yolları hastalıkları üzerinde olumlu etkileri görülür.

Reşadiye kaplıca ve içmeleri, modern bir komplekstir. Sosyal ve yardımcı tesisleri her türlü ihtiyacı karşılayacak düzeydedir. Termal hizmetin en iyisinin verildiği Reşadiye Kaplıca Sitesi, konaklamak için de uygun bir yerdir. Kaplıca yakınında, eylül ayının son haftasında, iki gün süreyle ‘Altın Koç Festivali’ düzenlenmektedir.

Bozağa Kaplıcası

Tunceli Mazgirt ilçesinde bulunan halk arasında Karaderbent Kaplıcası da olarak bilinen Bozağa Kaplıcası mineral zenginliği yüksek olan bir Kaplıcadır. Aynı zamanda yüksek sıcaklığa sahip olsa da suyun debisi düşüktür. Kalsiyum bikarbonat, karbondioksit ve arsenikli olan suyu hipertermal ve hipotoniktir.

Dolaşım, solunum, sindirim sistemi hastalıkları, eklem romatizması , kireçlenme, çocuk felçleri, deri hastalıkları ve metabolizma bozukluklarına yararlı bir sudur. Pek fazla konaklama imkanı bulunmaması nedeniyle pek fazla il dışından kişileri ağırlamayı başaramayan bu kaplıca şuanda çevreye yapılacak yatırımı beklemektedir.

KaraAli Kaplıcaları

Urfa il merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan KaraAli köyünde hizmet vermekte olan KaraAli Kaplıcaları 41-49 derece arasında değişen ve 150.000 metreküp/saat sıcak su kapasitesine sahiptir. Aynı zamanda barınma olanakları açısından üst düzeyde bir Kaplıca olan KaraAli Kaplıcaları masaj salonu, Türk hamamı, Sauna, Çocuk Havuzu, Yarı olimpik yüzme havuzu, bay-bayan kaplıca havuzları bulunmaktadır.

Nörolojik hastalıklar, kadın-doğum hastalıkları, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, metabolizma hastalıkları, kalp-dolaşım sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları, cilt hastalıkları, solunum sistemi hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

 

Aksaz Kaplıcası

Uşak ili Ulubey ilçesine bağlı Bekimiş köyü yakınında Aksaz deresinde bulunan Aksaz kaplıcası yaklaşık olarak saniyede 4 lt debiye sahiptir. Deniz seviyesinden 650 metre yükseklikte bulunan kaplıcanın kaynak suyu Aksaz Çayı kenarındaki bir granit kayasının dibinden kaynamaktadır. Sıcaklığı yaklaşık olarak 39 derecedir. Aksaz kaplıcasının ağrı, felç, sancı ve cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

Hasanabdal Kaplıcası

Van ili, Erciş ilçesine yaklaşık olarak 23 kilometre uzaklıkta Zilan Çayı Vadisi’nde bulunan Hasanabdal Kaplıcası toplam mineralizasyonu 4 gram civarında olan bölgenin rağbet gören Kaplıcalarından bir tanesidir. Buradaki erkek hamamının yaklaşık sıcaklığı 66 derece ve debisi 0.4 lt/s.dir. Kadın Hamamının ise sıcaklığı 64ºC, debisi 0.3 lt/s.dir.Bunun yanı sıra kimyasal olarak sodyum, bikarbonat, klorür ve hidrojen sülfürlü sulardandır.

Hasanabdal Kaplıcası kronik iltihaplı romatizmal hastalıklar ve cilt hastalıklarına şifa bulmak amacıyla faydalanılan bir doğal kaynaktır.

Sarıkaya (Terzili) Kaplıcaları

Yozgat il merkezine 80 km uzaklıkta bulunan yozgatın en ünlü kaplıcaları olarak bilinen Sarıkaya (Terzili) Kaplıcaları kadınlar ve erkekler için ayrı termal havuzları, özel kabinleri, 36 adet 120 yataklı apart ve 20 odalı 60 yataklı jakuzili, mini bar, uydu tv, internet bağlantılı modern oteli, restoran, internet cafe, otopark ve kafeteryası ile hizmet vermektedir. Özellikle sosyal tesis bazında ilerlemiş bir kaplıca olarak bilinen Sarıkaya Kaplıcaları yetişmiş uzman ekibi ,hijyeni, özgün yapısı, doğayla iç içe olan yerleşimi ve tedavi kapasitesi bakımından uluslararası standartlarda Türkiye’nin en gelişmiş termal otellerindendir.

Termal su içme ve banyo olarak kullanılmakta olup; romatizmal hastalıklar, nevrit-nevralji, kadın hastalıkları, deri hastalıkları, dolaşım ve kalp hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, metabolizma bozukluklarına olumlu etkisi olduğu görülmüştür.

Bikarbonatlı, klorürlü, kalsiyumlu, sodyumlu , demirli termal sular sınıfında olan bu suyun pH değeri 6.4 – 6.8 civarında ve suyun sıcaklığı 44-47 ºC’dir.