Acı Su

Acı Su, Susurluk’un 10 kilometre kuzeyinde, Dereköy’dedir. Karbondioksit oranı yüksek bir sudur. Bu özelliğinden dolayı, mide ve bağırsaklara yararlı olduğu gibi, karaciğer rahatsızlıklarını gidermek, safra yollarının düzgün çalışmasını sağlamak gibi özelliklere de sahiptir. Ayrıca, solunum yolları üzerinde, kalpdamar hastalıklarında tedavi edici etkisi vardır.

Sarıot Kaplıcaları

Sarıot Kaplıcaları, Mudurnu’nun 30 kilometre kuzeyinde, Sarıot köyündedir. ‘Sarot Kaplıcası’ diye de bilinir. Kaplıca civarında, Roma ve Bizans dönemlerine ait hamam yıkıntıları bulunmaktadır. Sodyum ve kalsiyum sülfatlı, sıcak maden suları grubuna dahildir. Bileşiminde bir miktar kükürt de vardır.

Sarıot Kaplıcaları suyunun sıcaklığı 60°C olup, romatizmal hastalıklara, nevralji ve kadın hastalıklarına iyi gelir. Romatizma ağrılarını dindirir, içilmesi halinde; kalpdamar, karaciğer, safra kesesi ve beslenme bozukluklarına yararlı bir sudur.

Çevresi ağaçlıklı olan kaplıca, tesis yönünden ihtiyacı karşılayacak düzeydedir. Sosyal imkânları ve çadır kurmaya uygun alanları vardır.

Babas Kaplıcaları

Babas Kaplıcaları: Mudurnu’nun 2 kilometre güneydoğusundadır. ‘Kocababas Kaplıcaları’ diye de anılmaktadır. Kaplıcanın; Yukarı Kocababas ve Aşağı Kocababas diye adlandırılan iki kaynağı vardır.

a) Yukarı Kocababas; sodalı sıcak maden suları grubuna dahil, toprak kalevili bikarbonatlı bir sudur. Bileşiminde sodyum ve kalsiyum hakimiyeti görülür. Litrede 387 mg/lt oranında karbondioksit içerir.

b) Aşağı Kocababas; bu kaynak diğerinden biraz daha güneydedir. ‘Hayat Kaplıcası’ diye de bilinir. İzotermal ve karbondioksitlidir. Litrede 333 mg/lt oranında karbondioksit içermektedir.

Babas Kaplıcalan’nın temperatürü 35°C’dir. Banyo tedavisi; cilt ve romatizma hastalıklarına, felçli ve nevratik hastalara yararlıdır. İçme tedavisi ise; mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarının giderilmesinde önemli rol oynar. Bünyeye zindelik kazandırır.

Türkiye’nin dört bir köşesinden pek çok ziyaretçinin geldiği bu kaplıcalar tesis yönünden zengindir. Her türlü ihtiyaca cevap verecek konaklama ve sosyal imkânlar sunar. Yoğun talebi karşılamak için, sezon sırasında kaplıca alanına çadır kurulmaktadır.

Çepni Maden Suyu

Çepni Maden Suyu, Merkez ilçeye bağlı Çepni köyündedir. Kalevi ve toprak kalevili bikarbonatlı sular grubuna dahildir. Çok miktarda karbondioksit içerir (1330 mg/lt). Karaciğer ve safra yolları rahatsızlıklarında, mide ve bağırsak hastalıklarında, solunum yollarıyla kalpdamar hastalıklarında şifa değeri yüksek, tanınmış bir maden suyudur.

Küçük Kaplıca

Küçük Kaplıca: Büyük Kaplıca ile benzer özellikler gösterir. Suyu, karbondioksitli, toprak kalevili, sülfatlı, bikarbonatlı, radyoaktif, hipertermal ve hipotonik bir sudur. Çok az miktar da demir içerir. Onun da, Doğu ve Batı kaynağı olmak üzere iki kaynağı vardır. Temperatürü 4344°C, Doğu. kaynağının radyoaktivitesi 7.67, Batı kaynağının ise 15.95 emandır. pH değerleri 5.82 ilâ 6.36 arasında değişkenlik gösterir. Doğu kaynağındaki 714 mg/lt.lik karbondioksit oranı, Batı kaynağında biraz daha fazla, 784 mg/lt.dir.

Tedavi bölümü; bir adet tedavi havuzu ile otuz üç adet sıra banyodan ibarettir. Konaklama olanakları kısıtlıdır. 18 odada ihtiyaca cevap verilmeye çalışılmaktadır. Ancak, artan yoğun talep karşısında, diğer termal tesislerde olduğu gibi, burada da genişletme ve restorasyon çalışmaları yapılmaktadır.

Bolu kaplıcaları; romatizma, nevralji, nevrit, polinevrit, siyatik ve kadın hastalıkları için önerilmektedir. İçme olarak pek kullanılmasa da, kalsiyum sülfat ve bikarbonat içerdiğinden diüretik etki gösterir. Miktar arttırılırsa (7501000 gram) daha fazla idrar atımıyla karşılaşılır. İlk saatlerde açık renkte olan idrar, sonradan koyulaşır ve kap içinde tortu bırakır. 24 saatte atılan tuz miktarı, ilk 15 gün içinde daha çoktur.

Karbondioksitli olan bu toprak kalevili. acı bikarbonatlı sular; içme tarzında kullanıldığında, özellikle karaciğer ve safra kesesi üzerinde yumuşak bir etki oluşturur. Fakat, suyun içme olarak asıl değerlendirilmesi gereken hastalık grubu böbrek rahatsızlıklarıdır. Bilhassa böbreğin ve idrar yollarının bazı iltihaplı durumlarında, taş oluşumunda ve fonksiyonel hastalıklarda değerlendirilebilirler. Dış uygulamalar bakımından bu sıcak suların sedatif etkilerinin yanında, dolaşım sistemi üzerinde meydana getirecekleri etki de göz önünde tutulmalıdır. Şu halde, bu sular bir taraftan karaciğerin, safra yollarının ve böbreklerin işleyişine etki edecektir demektir. Bir taraftan kanın bileşimini dengeli hale sokarken, diğer taraftan dış uygulamalar yoluyla periferik dolaşımı düzenleyeceklerdir. Bu sular aynı zamanda radyoaktif olduğundan, karbondioksit gazıyla birlikte inhalasyon uygulaması suretiyle de değerlendirilebilirler. Nitekim, üst solunum yollarının ve akciğerlerin sedatif etki beklenen rahatsızlıklarında, inhalasyon yöntemi etkili olacaktır. Suların az miktar demir içermesi, lokal ve genel endikasyona farklı bir özellik kazandırır. Kaplıca suyundan; sindirim, diyabet, guatr, kısırlık, diş çürümesi, nefes darlığı, astım gibi spesifik hastalıkların tedavisinde de yararlanılmaktadır.

Bolu Kaplıcalarımın denizden olan yüksekliği, tedavide ayrı bir etken olarak rol oynar. Yakınında bulunan Gölcük Gölü ve diğer doğal güzellikler, sağlık turizmi bakımından değerlendirilmesi gereken unsurlardır. İklim koşulları dikkate alınacak olursa, bölgenin çok yönlü ve gayet zengin olanaklara sahip bulunduğu görülecektir.

Yarıköy Kükürtlü Suyu

Yarıköy Kükürtlü Suyu, Merkez ilçeye bağlı Yarıköy’ün Soğanlı mevkiindeki şifalı bir sudur. Burdur’a 23 kilometre uzaklıktadır. Sülfat ve kükürt içerikli suyu, sodalı soğuk sular grubuna dahildir. Özellikle kaşıntı ve cilt hastalıklarında yararlıdır. Ayrıca, solunum yolları, romatizma ve beslenme bozukluklarının tedavisinde, mide, bağırsak ve karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesinde kullanılmaktadır.

Çerçin Kaplıcası ve İçmesi

Çerçin Kaplıcası ve İçmesi, Burdur’a 10 kilometre uzaklıkta Çerçin köyündedir. ‘Çerçin Suyu’ olarak da bilinir. Kentin kuzeydoğusuna düşer. Sodalı soğuk sular grubuna dahildir. Sülfat içerdiğinden, aktığı yerde kırmızı bir tortu tabakası bırakır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbrek hastalıklarında yararlıdır.

Barutlu Maden Suyu ve İçmesi

Barutlu Maden Suyu ve İçmesi, Tefenni yakınlarındadır. Eskidenberi ‘Sıtma Suyu’ diye anılmaktadır. Tuzlu soğuk sular grubuna dahil oligometalik bir sudur. Mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarının yanı sıra, böbrek taşlarını ve idrar yollarında oluşan kum taşlarını düşürmesiyle ünlenmiştir. Ayrıca, solunum yolları, kalp-damar ve romatizmal hastalıkların tedavisinde yararlanılmaktadır.

Meneviş İçmesi

Meneviş İçmesi, Dümbüldek Kaplıcası alanında, kaplıca suyu kaynağından ayrı olarak kaynayan iki kaynaktan biridir. Diğer kaynak ise Akarca İçmesi’ni oluşturur. Sodalı maden suları kapsamındadır. Sodyumun yanı sıra kalsiyum da içerir. Litresinde 542 mg/lt. karbondioksit tespit edilmiştir. Isı derecesi düşük, debisi azdır. Sadece içme olarak kullanılmakta ve kaplıcada yapılacak banyo uygulamalarını tamamlamak amacıyla değerlendirilmektedir. Mide, bağırsak, karaciğer ve safre kesesi üzerinde etkili bir sudur.

Toprakobası Ilıcası

Toprakobası Ilıcası, Pazarköy bucağında olup ‘Kum Ilıcası’ diye de bilinir. Hıdır-Iar Kaplıcası ise, Hamdibey beldesindedir. Sülfattı, sıcak, oligometalik bir sudur. Kadın hastalıklarına, nevralji, kalp-damar, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarına, beslenme bozukluklarına tavsiye edilen bir kaplıcadır.