Tavşanburnu Kaplıca ve İçmeleri

Muğla ili Bodrum ilçesi sınırları içinde bulunan Tavşanburnu Kaplıca ve İçmeleri, Bodrum’un doğusunda, Tavşan Burnu yakınlarında, deniz kıyısında bulunan şifalı bir su kaynağıdır. Suyu, tuzlu soğuk maden suları kapsamında değerlendirilmiştir. Banyo tedavisi; solunum yolları, kalp-damar ve romatizma hastalıklarına, içme tedavisi ise; mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi gelir.

 

Bozöyük Kaplıcası

Muğla ili Yatağan ilçesinin tanınmış şifalı su kaynaklarından olan Bozöyük Kaplıcası halk arasında ‘Bözük Kaplıcası’ diye de anılmaktadır. İlçe merkezinin6 kilometregüneyinde, Bağyakası köyündedir. Dere yatağından çıkan kaynağın çevresi çam ağaçlarıyla kaplıdır.

Saf sodyum bikarbonatlı ılıca ve içmeler grubuna dahildir. Bikarbonat, kalsiyum ve karbondioksit içeren suyunun temperatürü37°C, radyoaktivitesi 1.64 eman, pH değeri 6.2’dir. Litresinde 4 gram total mineralizasyon bulunan, alkalik, bikarbonatlı ve yüksek oranda karbondioksit içeren bir maden suyudur. 37°C’ lik sıcaklığının sedatif etkisi, dış uygulamalara olanak sağlar. Ancak bu suyun içme kürlerinde değerlendirilmesi daha uygun olur. Bir taraftan karaciğer ve safra kesesi üzerinde, diğer taraftan da mide ve duodenum üzerinde etkilidir. Mineralizasyonun yüksek oluşu göz önüne alındığında, yemeklerden önce içilmesi ve tedaviye küçük ölçeklerden (1/21 bardak) başlanması tavsiye edilir. Bu suyun etkisi, Fransızların ünlü Vichy suyuyla benzer özellikler gösterir. Metabolizma hastalıklarında ve bu arada diyabette, karaciğerin bozulmuş fonksiyonel hallerinde, taşlı ya da taşsız kolesistitlerde, koleritik ve kolesistokinetik etkileriyle değerlendirilmesi gerekir. Midenin dispeptik sendromlarında, sindirimi kolaylaştırıcı özelliği nedeniyle rahatlıkla kullanılabilir. Sindirim sistemi organlarının yetersiz çalışmasına bağlı olan bağırsak sendromlarında da asıl nedeni ortadan kaldırarak etkin olur. İçme kürleriyle birlikte yapılacak dış uygulamalar, tedavinin etki derecesini daha da arttıracaktır.

Bu suyun en dikkate değer özelliği, içindeki serbest karbondioksit gazıdır. Karbondioksit gazı, banyoya girenler üzerinde inci taneleri halinde vücudu kaplar ve suyun sıcaklığının 37° C olmasına rağmen, derideki reaksiyon çok şiddetli olur. Deri fazlasıyla kızarır. Banyo tedavisi; dolaşım sistemi ve kalp hastalıklarının, nevraljilerin ve kalp şikâyetleri bulunan romatizmalıların tedavisinde büyük önem taşır. İçme tedavisi sırasında; suyu kaynaktan çıktığı gibi içmek, hipostenik mide rahatsızlıklarında ve spazmdan ileri gelen ağrılarda çok faydalıdır. Suda klor katyonu bulunduğu için, içildiğinde diüretik etki gösterir.

Bozöyük Kaplıcası’nın tedavi tesisleri; havuzlar ve sıra banyolardan oluşmuştur. Çevrede çok sayıda yardımcı tesis bulunur. Konaklama 100 civarındaki yatakla sınırlıdır. Ancak, birçok köy evinin pansiyon olarak kiraya verilmesiyle bu boşluk kapatılmaya çalışılmaktadır.

Hisarönü İçmeleri

Muğla ili Marmaris ilçesine yaklaşık 23 kilometre uzaklıkta buluna Hisarönü içmeleri, her zaman esintili ve nemsiz havası, saf ve temiz içme sularıyla astım ve kalp rahatsızlığı çekenlere önerilebilecek sayılı yerlerden biridir. Buranın tarihte kadın hastalıklarının tedavi edildiği önemli bir merkez olduğuna ve ‘Pazarlık’ adı verilen yörede çok sayıda sağlık tesisinin bulunduğuna dair kayıtlar mevcuttur.

Sepetçiler Ilıca ve İçmesi

Muğla ili Milas ilçe merkezinin yaklaşık 12 km uzaklığında bulunan Sepetçiler köyündeki Sepetçiler Ilıca ve İçmesi, tuzlu soğuk maden suları grubuna dahil olup, bağırsaklarda müshil etkisi yapar. Banyo tedavisi; kalp-damar ve solunum yolları hastalıklarına, romatizmaya iyi gelir.

Kocapınar Suyu

Niğde il merkezine yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bulunan Kocapınar suyu Bor yolu kenarında arazinin değişik noktalarında kaynamaktadır. Sülfatlı soğuk maden suları grubuna dahil olup, ayrıca kükürt ve karbondioksit içeren bir sudur. Kalpdamar, karaciğer, safra kesesi hastalıklarına ve beslenme bozukluklarına iyi gelir.

Balıklı Çermik

Sivas ili Kangal ilçe merkezine yaklaşık 13 km. mesafede bulunan Kavak Deresi vadisinde yer alan Balıklı Çermik deniz seviyesinden 1500 metre yüksekliktedir.

Kaplıcanın bulunduğu alan, 1917 yılında sazlık ve sulak bir bölgeymiş. Ayağında yara olan bir çobanın tesadüfen tedavi olmasından sonra, yöre halkı açtığı ilkel çukurlardan yararlanmaya başlamış. Kaplıcaya ‘Yılanlı Çermik’ denilmesi bu tarihlere rastlar. Daha sonra suda, nereden geldiği bilinmeyen küçük balıklar görülmeye başlanmış. Balıklar, çukurlara girenlerin vücudundaki yara kabuklarını, sivilce başlarını koparır, bu şekilde temizlenen yaralar da, suyun şifalı etkisinin de tesiriyle çok çabuk iyileşirmiş. Suyun hızlı bir şekilde tanınmasına neden olan etkenlerin başında geldiğinden, balıklar kaplıcanın sembolü olmuş ve yöre bu kez ‘Balıklı Çermik’ diye anılmaya başlanmış. Halk, 35-36°C sıcaklıkta yaşayan, gri-bej renkli, 2-10 cm. boyundaki binlerce balığın kutsallığına inanır ve onlara dokunmazlar.

Sodyum bikarbonatlı, kalsiyumlu ve magnezyumlu olan kaplıcanın suyu, oligometalik ılıca ve içmeler grubunda değerlendirilmiştir. Temperatürü 35-36.5°C, pH değeri 7.3, radyoaktivitesi 1.8 emandır. Kaynaklar, güney doğrultusunda sıralanmış olup beş ayrı yerden çıkmaktadır. Benzer özellikler gösteren bu kaynakların debisi yüksektir. (130 İt/sn) ve günde 5760 kişinin yararlanabileceği bir potansiyele sahiptir.

Banyo tedavisi; ruhsal yorgunluklara, kalp hastalıklarına, deri hastalıklarına, her türlü romatizmal hastalıklara, nevralji, nevrit, hemipleji, parapleji gibi sinir hastalıklarına, kırık-çıkık sekellerine, travmatik eklem ve kas hastalıklarına, banyo ve lavaj uygulaması suretiyle kadın hastalıklarına ve bazı cilt hastalıklarına önerilmektedir. İçme tedavisi; böbreklerde kum ve taş oluşumunda, tekrarlayan durumlarda etkili olur.

Kaplıcanın en önemli özelliği ise, artık dünyaca ‘Doktor Balıklar’ namı altında ün yapan bu balıklardan, tıbben olmasa bile, tıbba yardımcı bir unsur olarak yararlanılmasıdır. ‘Cyprinide=Sazangiller’ familyasına dahil ‘Cyprinion Macrostamus=Beni Balığı’ ile, Kayabalığı türlerinden ‘Garra rufa=Yağlı Balık’ cinsi bu balıklar; delici, emici ve pansumancı olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyon sonucu oluşmuş cilt dokusundaki yaraları, egzema, cerahatli sivilceler ve sedef hastalığı oluşumlarını iyileştirmekte yardımcı olurlar. Kaplıcada, havuza giren kişilerin etrafında toplanan ince ve kahverengi-gri-bej renkli balıklar, derhal faaliyete geçer ve vücut çevresinde dolaşmaya başlayarak hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye girişirler. Dişleri olmayan bu balıklar,36°C sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu kabarmış yara kabuklarını kopararak, cildi pürüzsüz hale gelinceye kadar temizlerler. Cilt üzerinde belirgin bir yara izi kalmaz. Tedaviden olumlu sonuç alınabilmesi için, bir günde belirli aralıklarla havuza giren ve kaplıcanın şifalı suyundan sabahları aç karnına 3-5 bardak içen hastalar, 21 gün süreyle bu tedavilerini sürdürecek olurlarsa, % 98 oranında amaçlarına ulaşmış olurlar. Diğer taraftan, yerden kaynayan su içindeki küçük kabarcıkların ve balıkların vücut üzerine yaptıkları ufak darbelerin etkisiyle, vücutta bir gevşeme ve dinlenme hali görülür. Bu tedavi tamamen yan etkisiz olup, kesinlikle herhangi bir ilaca gereksinim duyulmamaktadır. Suyun içeriğinde, cilt hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu bilinen selenyum maddesinin bulunması, sedef hastalığı gibi psikolojik kökenli olan ve telkine çok yatkın bulunan hastalıklarda başarılı sonuçların alınmasına neden olmaktadır.

Sedef hastalığı, nedeni kesin olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Tıp dilinde ‘Psoriasis’ olarak bilinir. Kalıtsal ve sinirsel kökenlidir. Daha çok baş derisinde, diz ve dirseklerde, tırnaklarda meydana gelen düzensiz kırmızı lekeler halinde kendini gösterir. Lekeler gümüş renginde ve pul pul olup, deri seviyesinin üstündedir. Kaşıntı yapmazlar, israil’de bulunan Lut Gölü’ndeki benzer özelliklere haiz tedavi tesislerinden sonra, Balıklı Çermik’in devreye sokulması, modern tıbbın bugüne kadar kesin çözüm bulamadığı bu tür hastalıklar için ayrıca bir ümit kaynağı olmaktadır. Bir kere, kaplıcaya girmekle sağlanan etkilenme önemli ölçüde psikolojiktir. Kişiler, şöhretini bildikleri bir yere bu şekildeki bir etkilenmeye hazır halde girerler. Buradaki sıcak, sakin ve rahat ortamda stresten uzak kalırlar. Ayrıca, aynı soruna sahip kişilerce oluşturulan dertleşme ortamının da, doğal bir grup tedavi seansı şeklinde cereyan ettiğini de söylemek mümkündür.

Sağlık turizminde dünya çapında önemli bir konuma yükselen Balıklı Çermik’teki ilk modern tesisleşme çalışması 1950’li yıllarda başlamış ve aradan geçen süre zarfında tesisleşme daha da ileri götürülerek, bugün yılın on iki ayında yurtiçi ve yurtdışından gelen hastalara hizmet veren dünyanın sayılı kaplıcalarından biri haline gelmiştir.

Kaplıcada; biri kapalı, biri yarı açık, diğer ikisi tam açık dört adet tedavi havuzu ile bir adet olimpik ölçülerde yüzme havuzu vardır. Kapalı olan havuz sadece yaralı ve hastalara, açık havuzlardan biri erkeklere, diğer ikisi ise kadınlara ayrılmıştır. Olimpik havuz ise herkese açıktır. Konaklama; 150odada 300 yatakla hizmet veren Balıklı Kaplıca Oteli’nde yapılmaktadır. Bunun dışında, birtakım motel ve pansiyon türü yerler de vardır. Ancak, sezon süresince yatak sayısı yeterli olmadığından, 1000 civarında çadır da kurulmakta, yine kaplıca sınırları içinde Avrupai nitelikte kamp ve karavan turizmine göre düzenlenmiş özel bir alan da bulunmaktadır.

Avşar İçmesi

Tekirdağ ili Merkez ilçeye bağlı Barbaros bucağında yer alan Avşar İçmesi tuzlu ve soğuk maden suları kapsamında değerlendirilmektedir. Ortalama sıcaklığı yaklaşık olarak 23 derece olan su il merkezine 21 kilometre uzaklıktaki Çanakçı Köyü’nde yer almaktadır. Sodyum bikarbonatlı ve sodyum klorürlü bir sudur.

Mide ve bağırsak rahatsızlıklarında önerilen bu su aynı zamanda solunum yolları, kalp-damar rahatsızlıkları, romatizmal hastalıkları için de yararlıdır.

Dikilitaş Maden Suyu

Tunceli Merkez’e 1,5 km uzaklıktadır. Sodyum bikarbonat ve karbondioksit gazlı bir sudur. Mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi, romatizma, kalp-damar hastalıklarına iyi geldiği bilinen bu maden suyunun içimi gayet rahat ve yöre halkı tarafından oldukça fazla rağbet gören bir sofra suyudur.

KaraAli Kaplıcaları

Urfa il merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan KaraAli köyünde hizmet vermekte olan KaraAli Kaplıcaları 41-49 derece arasında değişen ve 150.000 metreküp/saat sıcak su kapasitesine sahiptir. Aynı zamanda barınma olanakları açısından üst düzeyde bir Kaplıca olan KaraAli Kaplıcaları masaj salonu, Türk hamamı, Sauna, Çocuk Havuzu, Yarı olimpik yüzme havuzu, bay-bayan kaplıca havuzları bulunmaktadır.

Nörolojik hastalıklar, kadın-doğum hastalıkları, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, metabolizma hastalıkları, kalp-dolaşım sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları, cilt hastalıkları, solunum sistemi hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

 

Sarıkaya (Terzili) Kaplıcaları

Yozgat il merkezine 80 km uzaklıkta bulunan yozgatın en ünlü kaplıcaları olarak bilinen Sarıkaya (Terzili) Kaplıcaları kadınlar ve erkekler için ayrı termal havuzları, özel kabinleri, 36 adet 120 yataklı apart ve 20 odalı 60 yataklı jakuzili, mini bar, uydu tv, internet bağlantılı modern oteli, restoran, internet cafe, otopark ve kafeteryası ile hizmet vermektedir. Özellikle sosyal tesis bazında ilerlemiş bir kaplıca olarak bilinen Sarıkaya Kaplıcaları yetişmiş uzman ekibi ,hijyeni, özgün yapısı, doğayla iç içe olan yerleşimi ve tedavi kapasitesi bakımından uluslararası standartlarda Türkiye’nin en gelişmiş termal otellerindendir.

Termal su içme ve banyo olarak kullanılmakta olup; romatizmal hastalıklar, nevrit-nevralji, kadın hastalıkları, deri hastalıkları, dolaşım ve kalp hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, metabolizma bozukluklarına olumlu etkisi olduğu görülmüştür.

Bikarbonatlı, klorürlü, kalsiyumlu, sodyumlu , demirli termal sular sınıfında olan bu suyun pH değeri 6.4 – 6.8 civarında ve suyun sıcaklığı 44-47 ºC’dir.