Lif Kaplıcası

Siirt ili, Kışlacık Köyü yakınlarında bulunan Lif Kaplıcası’nın debisi saniyede 30 litreye yakındır. Ortalama sıcaklığı 41 derece olan bu kaplıcanın klorürlü, sülfatlı , bikarbonatlı, sodyumlu, hidrojen sülfürlü kalsiyum içerdiği bilinmektedir. Kaplıcanın suyu romatizma, solunum yolları, kadın hastalıkları ve sinirsel hastalıkların tedavisine faydalı olduğu bilinmektedir.

Hesta Kaplıcası

Hesta Kaplıcası, Siirt ili, Eruh ilçesinin Fındık beldesine bağlı Düğün yurdu köyü sınırları içerisinde bulur ve il merkezine uzaklığı 70 kilometredir.

Hesta Kaplıcası’nın üç kaynağının kaptajı yapılmıştır. Bu kaynakların birleşmesinden oluşan su, kadın ve erkeklere mahsus hamamlara dağıtılmaktadır. İbrahim Hakkı Hazretle-ri’nin el yazması eseri Marifetname’de, Hesta Kaplıcalan’nın tarihiyle ilgili ilginç notlar vardır. Buranın, Hz. Süleyman tarafından Seba melikesi Belkıs’a hediye edilen bir güzellik ılıcası olduğu, hatta havuzunun kenarında Hz. Süleyman’a ait bir ayak izinin bulunduğu belirtilmektedir, işte, bu efsane ve halkın mitolojik inançları nedeniyle Hesta Kaplıcaları’na olan rağbet, tarih boyunca var ola gelmiştir.

Kalsiyum sülfatlı, klorürlü, magnezyumlu ve hidrojen sülfürlü olan suyu, Türkiye’nin en değerli kükürtlü sularından biri olarak bilinmektedir. Temperatürü63°C, pH değeri 6.9, radyoaktivitesi 14.71 emandır.

Banyo, serpintileme, koklama, gargara ve içme tedavilerinin yapılabildiği kaplıcada; dermatozlar, her türlü romatizmal hastalıklar, nevralji, nevrit ve solunum yolları hastalıkları, kadın hastalıkları tedavi edilebilmektedir. Toprak kalevili, tuzlu ve acı, fakat en önemlisi kükürtlü olan bu suların total mineralizasyonu biraz yüksektir. Hipertermal bir sudur. Dış uygulamalarda sedatif ve antienfeksiyöz etki göstermesi beklenir. Bir kısım romatizmal sendromlarda, üst solunum yollarının kronik iltihaplı hastalıklarında ve kadınlarda görülen yine kronik iltihaplı sendromlarda tedavi edici özelliklere sahiptir. İçildiği zaman diüretik etki görülürse de, suda fazla miktarda hidrojen sülfür bulunması nedeniyle bu tedavi çok dikkatli yapılmalıdır.

Yoğunluğu genelde haziran, temmuz ve ağustos aylarında artan kaplıca, aynen Billuris Kaplıcası’nda olduğu gibi, 11 Özel İdaresi tarafından işletilmektedir. Kadın ve erkeklere özel iki tedavi havuzu ve yardımcı tesisleri bulunan kaplıcada konaklama tesisleri yetersiz kalmakta, dolayısıyla yerli ve yabancı ziyaretçiler için son derecede önemli turizm potansiyeli oluşturacak olan kaplıca ikinci plana düşmektedir. Bölgede yapılacak yeni ve modern yatırımlarla bu sektöre ivme kazandırılmasının doğru olacağı düşünülmektedir.

Balıklı Çermik

Sivas ili Kangal ilçe merkezine yaklaşık 13 km. mesafede bulunan Kavak Deresi vadisinde yer alan Balıklı Çermik deniz seviyesinden 1500 metre yüksekliktedir.

Kaplıcanın bulunduğu alan, 1917 yılında sazlık ve sulak bir bölgeymiş. Ayağında yara olan bir çobanın tesadüfen tedavi olmasından sonra, yöre halkı açtığı ilkel çukurlardan yararlanmaya başlamış. Kaplıcaya ‘Yılanlı Çermik’ denilmesi bu tarihlere rastlar. Daha sonra suda, nereden geldiği bilinmeyen küçük balıklar görülmeye başlanmış. Balıklar, çukurlara girenlerin vücudundaki yara kabuklarını, sivilce başlarını koparır, bu şekilde temizlenen yaralar da, suyun şifalı etkisinin de tesiriyle çok çabuk iyileşirmiş. Suyun hızlı bir şekilde tanınmasına neden olan etkenlerin başında geldiğinden, balıklar kaplıcanın sembolü olmuş ve yöre bu kez ‘Balıklı Çermik’ diye anılmaya başlanmış. Halk, 35-36°C sıcaklıkta yaşayan, gri-bej renkli, 2-10 cm. boyundaki binlerce balığın kutsallığına inanır ve onlara dokunmazlar.

Sodyum bikarbonatlı, kalsiyumlu ve magnezyumlu olan kaplıcanın suyu, oligometalik ılıca ve içmeler grubunda değerlendirilmiştir. Temperatürü 35-36.5°C, pH değeri 7.3, radyoaktivitesi 1.8 emandır. Kaynaklar, güney doğrultusunda sıralanmış olup beş ayrı yerden çıkmaktadır. Benzer özellikler gösteren bu kaynakların debisi yüksektir. (130 İt/sn) ve günde 5760 kişinin yararlanabileceği bir potansiyele sahiptir.

Banyo tedavisi; ruhsal yorgunluklara, kalp hastalıklarına, deri hastalıklarına, her türlü romatizmal hastalıklara, nevralji, nevrit, hemipleji, parapleji gibi sinir hastalıklarına, kırık-çıkık sekellerine, travmatik eklem ve kas hastalıklarına, banyo ve lavaj uygulaması suretiyle kadın hastalıklarına ve bazı cilt hastalıklarına önerilmektedir. İçme tedavisi; böbreklerde kum ve taş oluşumunda, tekrarlayan durumlarda etkili olur.

Kaplıcanın en önemli özelliği ise, artık dünyaca ‘Doktor Balıklar’ namı altında ün yapan bu balıklardan, tıbben olmasa bile, tıbba yardımcı bir unsur olarak yararlanılmasıdır. ‘Cyprinide=Sazangiller’ familyasına dahil ‘Cyprinion Macrostamus=Beni Balığı’ ile, Kayabalığı türlerinden ‘Garra rufa=Yağlı Balık’ cinsi bu balıklar; delici, emici ve pansumancı olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyon sonucu oluşmuş cilt dokusundaki yaraları, egzema, cerahatli sivilceler ve sedef hastalığı oluşumlarını iyileştirmekte yardımcı olurlar. Kaplıcada, havuza giren kişilerin etrafında toplanan ince ve kahverengi-gri-bej renkli balıklar, derhal faaliyete geçer ve vücut çevresinde dolaşmaya başlayarak hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye girişirler. Dişleri olmayan bu balıklar,36°C sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu kabarmış yara kabuklarını kopararak, cildi pürüzsüz hale gelinceye kadar temizlerler. Cilt üzerinde belirgin bir yara izi kalmaz. Tedaviden olumlu sonuç alınabilmesi için, bir günde belirli aralıklarla havuza giren ve kaplıcanın şifalı suyundan sabahları aç karnına 3-5 bardak içen hastalar, 21 gün süreyle bu tedavilerini sürdürecek olurlarsa, % 98 oranında amaçlarına ulaşmış olurlar. Diğer taraftan, yerden kaynayan su içindeki küçük kabarcıkların ve balıkların vücut üzerine yaptıkları ufak darbelerin etkisiyle, vücutta bir gevşeme ve dinlenme hali görülür. Bu tedavi tamamen yan etkisiz olup, kesinlikle herhangi bir ilaca gereksinim duyulmamaktadır. Suyun içeriğinde, cilt hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu bilinen selenyum maddesinin bulunması, sedef hastalığı gibi psikolojik kökenli olan ve telkine çok yatkın bulunan hastalıklarda başarılı sonuçların alınmasına neden olmaktadır.

Sedef hastalığı, nedeni kesin olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Tıp dilinde ‘Psoriasis’ olarak bilinir. Kalıtsal ve sinirsel kökenlidir. Daha çok baş derisinde, diz ve dirseklerde, tırnaklarda meydana gelen düzensiz kırmızı lekeler halinde kendini gösterir. Lekeler gümüş renginde ve pul pul olup, deri seviyesinin üstündedir. Kaşıntı yapmazlar, israil’de bulunan Lut Gölü’ndeki benzer özelliklere haiz tedavi tesislerinden sonra, Balıklı Çermik’in devreye sokulması, modern tıbbın bugüne kadar kesin çözüm bulamadığı bu tür hastalıklar için ayrıca bir ümit kaynağı olmaktadır. Bir kere, kaplıcaya girmekle sağlanan etkilenme önemli ölçüde psikolojiktir. Kişiler, şöhretini bildikleri bir yere bu şekildeki bir etkilenmeye hazır halde girerler. Buradaki sıcak, sakin ve rahat ortamda stresten uzak kalırlar. Ayrıca, aynı soruna sahip kişilerce oluşturulan dertleşme ortamının da, doğal bir grup tedavi seansı şeklinde cereyan ettiğini de söylemek mümkündür.

Sağlık turizminde dünya çapında önemli bir konuma yükselen Balıklı Çermik’teki ilk modern tesisleşme çalışması 1950’li yıllarda başlamış ve aradan geçen süre zarfında tesisleşme daha da ileri götürülerek, bugün yılın on iki ayında yurtiçi ve yurtdışından gelen hastalara hizmet veren dünyanın sayılı kaplıcalarından biri haline gelmiştir.

Kaplıcada; biri kapalı, biri yarı açık, diğer ikisi tam açık dört adet tedavi havuzu ile bir adet olimpik ölçülerde yüzme havuzu vardır. Kapalı olan havuz sadece yaralı ve hastalara, açık havuzlardan biri erkeklere, diğer ikisi ise kadınlara ayrılmıştır. Olimpik havuz ise herkese açıktır. Konaklama; 150odada 300 yatakla hizmet veren Balıklı Kaplıca Oteli’nde yapılmaktadır. Bunun dışında, birtakım motel ve pansiyon türü yerler de vardır. Ancak, sezon süresince yatak sayısı yeterli olmadığından, 1000 civarında çadır da kurulmakta, yine kaplıca sınırları içinde Avrupai nitelikte kamp ve karavan turizmine göre düzenlenmiş özel bir alan da bulunmaktadır.

Sıcak Çermik

Sivas ili Yıldızeli ilçesinde bulunan Sıcak Çermik denizden 1200 metre yükseklikte ve ilçe merkezine 15 km. uzaklıktaki Direkli bucağındadır.

İçeriğinde bikarbonat, sodyum, kalsiyum ve magnezyum bulunmaktadır. Madeni az ılıca ve içmeler grubunda değerlendirilmektedir. Temperatürü42°C, pH değeri 6.5, radyoaktivitesi 3.91 emandır.

Litresinde 2,5 gram toplam mineralizasyon içeren bu suyun, dış uygulamalarda sedadif etkisinden yararlanılır İçme olarak da değerlendirilebilmektedir. Toprak kalevili unsurların egemen olması nedeniyle, karaciğer, safra kesesi, mide ve bağırsaküzerinde, metabolizma hastalıklarında, bu arada özellikle hafif diyabetlilerde olumlu etki yapar. Banyo tedavisi; her çeşit romatizma, nevralji, nevrit ve kadın hastalıklarına önerilmektedir.

Sıcak Çermik Kaplıcasında ikisinin üstü açık, üç adet genel havuz ve çok sayıda özel banyo bulunmaktadır. 151oda ve 350 yatak ile hizmet veren bir oteli bulunan Kaplıcanın sosyal tesisleri açısından yeterli düzeydedir.

 

Akçaağıl Çermiği

Sivas ili Suşehri ilçesinde Bulunan Akçaağıl Çermiği deniz seviyesinden 750 metre yükseklikte ve Kelkit Irmağı’nın güney kıyısındadır. Sodyum sülfat ve klorür içeren suyunun temperatürü 43°C, radyoaktivitesi 16.8 eman, pH değeri 7.1’dir. Suda bulunan serbest karbondioksit miktarı litrede 1.15 gram olduğundan içimi kolaydır. İçme tedavisi; karaciğer, safra yolları ve bağırsak hastalıklarına önerilir. Banyo tedavisi ise, romatizma, nevralji ve kadın hastalıklarında yararlıdır. Banyo kürlerinin içme ile birlikte yapılması halinde, şişman hastalarda çok olumlu sonuçlar alınır.

Aynı zamanda Akçaağıl Çermiği’nde iki adet genel havuz bulunur. Sosyal tesisler yeterli düzeydedir.  Ancak konaklama için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Sıkıntı çekilen yörede bu boşluk, yaz aylarında kurulan çadırlarla giderilmeye çalışılmaktadır.

Reşadiye Kaplıcası

Tokat ili Reşadiye ilçesinin 1 kilometre batısında kalan Reşadiye Kaplıcası aynı zamanda ‘Çermik’ ya da ‘Reşadiye Ilıcası’ olarak da bilinir. Günlük 7400 kişinin banyo gereneksinimini karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Sodyum ve kalsiyum açısından zengin bir sudur. Kaynaktan çıktığı an ki sıcaklığı 48 derece olan bu su, egzersiz ve rehabilitasyon havuzlarındaki sıcaklığı 27-28 derecedir. Banyo tedavisi; romatizma, dolaşım sistemi hastalıkları, kırık ve çıkıkların tedavisi, kireçlenme, eklem ve ortopedik rahatsızlıklar, kadın hastalıkları, sinir ve cilt hastalıkları için önerilir. Ağrılı hastalıklara iyi gelir. Romatizmal ve ortopedik rahatsızlıklarda, ameliyat sonrası rehabilitasyon ve tedavilerde yararlıdır.

Bu değerli suyun şifalı özelliklerinden yararlanmak için, banyo uygulamalarının yanı sıra, içme kürleri de tavsiye edilmektedir. Reşadiye İçmeleri’ndeki suyun, değişik solunum ve dolaşım yolları hastalıkları üzerinde olumlu etkileri görülür.

Reşadiye kaplıca ve içmeleri, modern bir komplekstir. Sosyal ve yardımcı tesisleri her türlü ihtiyacı karşılayacak düzeydedir. Termal hizmetin en iyisinin verildiği Reşadiye Kaplıca Sitesi, konaklamak için de uygun bir yerdir. Kaplıca yakınında, eylül ayının son haftasında, iki gün süreyle ‘Altın Koç Festivali’ düzenlenmektedir.

Bağın Kaplıcası

Tunceli ili Mazgirt ilçesi, Dedebağ köyündeki Bağın (Dedebağ) Kaplıcası ilçe merkezine yaklaşık olarak 65 kilometre uzaklıktadır. Peri suyu kenarında bulunan Bağın Kaplıcası 3. öncelikli kaplıca sınıfına girmektedir. Su yaklaşık olarak saniyede 5 litre debiye sahip, ortalama sıcaklığı 35 derece olan suyun PH değeri 5.0’dır. Kalsiyum sülfatlı, sodyum sülfatlı ve klorür bikarbonatlı sular grubundadır.

Konaklama alanı olarak tek katlı olarak yapılan 30 yataklı konaklama tesisi ile yeme-içme tesisi ve çay bahçesi bulunmaktadır. Bu doğal kaplıca romatizmal hastalıklar, kırık-çıkık sekelleri ve kadın hastalıkları tedavisinde olumlu etki yaratmaktadır.

KaraAli Kaplıcaları

Urfa il merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan KaraAli köyünde hizmet vermekte olan KaraAli Kaplıcaları 41-49 derece arasında değişen ve 150.000 metreküp/saat sıcak su kapasitesine sahiptir. Aynı zamanda barınma olanakları açısından üst düzeyde bir Kaplıca olan KaraAli Kaplıcaları masaj salonu, Türk hamamı, Sauna, Çocuk Havuzu, Yarı olimpik yüzme havuzu, bay-bayan kaplıca havuzları bulunmaktadır.

Nörolojik hastalıklar, kadın-doğum hastalıkları, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, metabolizma hastalıkları, kalp-dolaşım sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları, cilt hastalıkları, solunum sistemi hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

 

Sarıkaya (Terzili) Kaplıcaları

Yozgat il merkezine 80 km uzaklıkta bulunan yozgatın en ünlü kaplıcaları olarak bilinen Sarıkaya (Terzili) Kaplıcaları kadınlar ve erkekler için ayrı termal havuzları, özel kabinleri, 36 adet 120 yataklı apart ve 20 odalı 60 yataklı jakuzili, mini bar, uydu tv, internet bağlantılı modern oteli, restoran, internet cafe, otopark ve kafeteryası ile hizmet vermektedir. Özellikle sosyal tesis bazında ilerlemiş bir kaplıca olarak bilinen Sarıkaya Kaplıcaları yetişmiş uzman ekibi ,hijyeni, özgün yapısı, doğayla iç içe olan yerleşimi ve tedavi kapasitesi bakımından uluslararası standartlarda Türkiye’nin en gelişmiş termal otellerindendir.

Termal su içme ve banyo olarak kullanılmakta olup; romatizmal hastalıklar, nevrit-nevralji, kadın hastalıkları, deri hastalıkları, dolaşım ve kalp hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, metabolizma bozukluklarına olumlu etkisi olduğu görülmüştür.

Bikarbonatlı, klorürlü, kalsiyumlu, sodyumlu , demirli termal sular sınıfında olan bu suyun pH değeri 6.4 – 6.8 civarında ve suyun sıcaklığı 44-47 ºC’dir.

Köhne Kaplıcası

Köhne Kaplıcası, Yozgat ilinin Sorgun ilçesinde bulunmaktadır. Halk arasında ‘Yeşilova Kaplıcası’ olarak da bilinir. Kaplıca sularında çok eski tarihlerden beri hastaları ağırlamakta ve şifa dağıtmaktadır. Sodyum klorür içeren su, içmek için değil sadece banyo için elverişlidir. Oldukça yeşillik bir alanda kurulmuş olan kaplıca tesislerinde, hem hamam hem de havuz mevcuttur. Romatizma, nevralji ve kadın hastalıklarına şifa verir.