Çeşme ilçesine bağlı, eski adı ‘Reisdere’ olan Şifne beldesi de, Şifne Kaplıca, İçme ve Çamur Banyoları’yla tanınan bir beldedir. Kaplıcalar, ilçe merkezinin 5 kilometre doğusunda, Küçük Şifne Koyu’nda yer alır. Karaburun Yarımadasının batısında, sahil şeridine kuzeygüney yönünde paralel uzanan bir fay hattı, hem Çeşme Ilıcaları’nın, hem de Şifne Termal Merkezi’nin suyunu temin etmektedir.
Şifne’nin termal özelliklerinin cilt hastalıklarına iyi geldiğini anlatan bir de efsanesi vardır: “Zamanın kralının kızı amansız bir cilt hastalığına yakalanır. Köpeği de aynı şekilde tüylerini döker”ve vücudunda yaralar oluşur. Kral bir gün ava çıktığında, köpeğinin çamurların içine yatarak yuvarlandığını, vücudunun her tarafını çamurla sıvadığını ve daha sonra suya girerek yıkandığını görür. Bu olaydan sonra köpeğin vücudundaki yaralar hızla kapanır, tüyleri yeniden çıkmaya başlar. Tüyler eskisine göre daha parlak ve daha sıktır. Kral, bu çamur ve banyo suyundan yararlanması konusunda kızını ikna eder. Kız da babasının sözünü dinler ve amansız hastalığından kısa sürede kurtulur. O günden bu yana, sedef, egzema, mantar, sivilce, kan çıbanı, ter ve ayak kokularından kurtulmak isteyenler bu yöreye gelir. Şifalı su da gün geçtikçe ününe ün katar…”
Dr. Rıza Reman, ‘Balneoloji’ adlı eserinde “Çeşme’den dört İngiliz mili uzaklıkta, bir körfezin yakınında bazı sıcak su kaynaklarının hastalıkların tedavisinde kullanıldığını ve düzenli banyolarının bulunduğunu…” ünlü gezgin MacFarlam’a atfen bildirmektedir. Binalar taştan ve İtalyan mimarisi tarzında olup, Roma lmparatorluğu’nun geç devirlerinde yapılmıştır. Farlam’ın gezdiği tarihlerde, banyoların bir kısmı yıkık ve bakımsızmış. Sularını ‘almost miraculous’ deyimiyle tasvir eden, aynı zamanda bir İtalyan gemisinin kaptanı olan MacFarlam, bizzat kalçasındaki romatizma ağrılarının da bu banyolarda geçtiğini yazmıştır.
Bu bölgede pek çok kaynağın bulunduğu bilinmekteyse de, bunlardan sadece dördünden yararlanılmaktadır. Yakın aralıklarla sıralanmış olan bu kaynaklar; kaplıca, içme ve çamur banyolarının suyunu karşılayacak düzeydedir. Hemen yanıbaşında yer alan deniz ve uygun iklim koşullarıyla birleşince, dünyada bu kadar özelliği bir arada bulunduran ender bir tedavi, sağlık ve dinlence merkezi haline gelmiştir. Sonuç olarak Şifne, termalizmle dinlencenin birlikte yaşandığı çok şanslı yörelerimizden biridir.
Sodyum klorürlü ılıca ve içmeler grubunda değerlendirilen bu şifalı suları sırasıyla inceleyecek olursak;
a) Şifne Kaplıcası: Bileşiminde klorür, sodyum ve magnezyum bulunur. Temperatürü 3842°C, radyoaktivitesi
8.50 eman (0.55 m.m.c), pH değeri ise 6.767.20’dir. Total mineralizasyonu yüksektir. (33 mg/lt)
Bu kaplıca, Doğu Akdeniz ikliminin bütün özelliklerini taşıması ve suyunun da fazla sıcak olması nedeniyle, bilhassa adenitli, rotinik ve eklem tüberkülozlu hastalara çok iyi gelmektedir. Astenik, iştahsız, zayıf ve kansız kişilerde, ağır ateşli hastalıklardan sonraki nekahat hallerinde de değerli bir şifa kaynağıdır. Şifne Kaplıcaları, aynı zamanda romatizma, siyatik, kadın hastalıkları ve idrar yolu rahatsızlıklarında yararlı olur. Sık sık burnu kanayanlar için birebirdir. Bazı iltihabı ve kronik sendromlarda, iltihabi kadın hastalıklarında, kronik üst solunum yolu hastalıklarında, lokomotör sistemin ağrılı hastalıklarında, enfeksiyöz ve dejeneratif romatizmalar ve polio sekellerinde tercih edilmesi gereken bir kaplıcadır.
b) Şifne Mide Suyu: Temperatürü 20°C, radyoaktivitesi 0.84 m.m.c, pH değeri 7.4’dür. Hipostenik midelere az miktarda içilmesi şartıyla yararlı olmaktadır.
c) Şifne Çamuru: Temperatürü 1925°C, radyoaktivitesi 0.235 m.m.c.’dir. Çamur banyosundan sonra derideki kızarıklıklar saatlerce devam eder. Şifne çamuru, özellikle Prtrez türü romatizmalarda yararlıdır. Ağrıyan yerlere lokal olarak uygulanır. Buradaki çamur, dünyaca ünlü ‘Moor’ çamurunun özelliklerini taşıması bakımından değerlidir.
d) Şifne Büyük İçme: Klorür, sodyum ve magnezyum içeren bir sudur. Temperatürü 1924°C, radyoaktivitesi 7.54 eman (0.4 m.m.c), pH değeri 6.52’dir.
e) Şifne Küçük İçme: Bileşimi aynıdır. Temperatürü 25°C, radyoaktivitesi 5.3 eman, pH değeri 6.56’dır. Litresinde 40 miligram serbest karbondioksit gazı bulunur.
Bütün bu bölgede kaynayan şifalı sularda olduğu gibi, Büyük ve Küçük içmelerin sulan da kuvvetli tuzlu sular sınıfına girmektedir. Debileri saniyede 12 litredir. Büyük lçme’de, litrede 13 gram, Küçük İçme’de litrede 22 gramın üstünde tuz bulunmaktadır. Ayru her iki su oldukça fazla miktarda sülfat anyonu taşır. Bu nedenle içimi pek hoş değil
dir. Her iki içmede hakim sodyum anyonunun yanı sıra fazla miktarda magnezyumun varlığı da dikkat çekicidir. Gerek sülfat, gerek klorür ve gerekse magnezyumun birlikte bulunması, bu suların müshil etkisini ön plana çıkarmaktadır. Az miktarda alınsa bile, bu etki özellikle mide ve bağırsaklar, karaciğer, safra kesesi ve pankreas üzerinde kendini gösterir. Sistemin sökresyon ve motilitesinin güçlü bir şekilde uyarıldığı gözlenir. Aynı etkinin, anneks sistemlerin, karaciğer, safra kesesi, mide ve bağırsağın nisbeten tembellik gösterdiği vakalarda, özellikle değişik nedenlere dayanan kronik kabızlıklarda olumlu sonuçlar verdiği bilinmektedir.
Şifne suları, genelde 14-21 seansta sonuç verir. Bu süre sonunda ciltteki hücreler yenilenir, sedef hastalığı, şişmanlık, sellülit, ödem, varis gibi cilt ve dolaşım hastalıkları ortadan kalkar. Sellülitin doğal tedavisinde kullanılan termal su, şifalı çamur ve aromaterapi masajlarıyla birlikte uygulanırsa daha etkili olur. Doğrudan doğruya termal suyun uygulanması durumunda, dokularda daha fazla ödem birikimine neden olacağından, tek başına termal su tercih edilmemeli, çamur tedavisiyle birlikte, isteğe bağlı olarak aromaterapiyle takviye edilmelidir. Tekniğine göre uygulanacak sellülit masajları, mevcut rahatsızlıkları doğal yoldan giderecektir.
Şifne, sadece kaplıcaları, içmeleri ve doğal çamuruyla tanınan bir belde değildir. Dibe inip ısındıktan sonra yüzeye çıkarken birçok minerali de beraberinde getiren deniz suyu, güneş ve kumla birleşince apayrı bir şifa kaynağı oluşturur. Açık denizden gelen ‘Gerence’ rüzgârı ise, astım ve diğer solunum yolları hastalıklarına iyi gelir.
Konaklama sorununun yaşanmadığı, her türlü sosyal gereksinimin karşılandığı Şifne’de, Şifne Termal Oteli belediyeye bağlı olarak çalışan ve diğer kaplıcalar arasında özel bir yeri olan bir tesistir. Özelliği ise, kullanılan termal suyun hemen deniz kıyısından çıkmış olmasıdır. 40 odada 80 yatakla hizmet veren otelde, termal havuzlar ve uzman denetiminde yapılan çamur banyolarından en üst derecede yararlanmak mümkündür.