Çeşme Ilıcaları, geçmiş tarihten günümüze kadar önemini korumuş şifalı su kaynaklarıdır. Bazı yazarlar, bu ılıcaların eski medeniyetlerce de işletildiğini yazarlar. Ancak, asıl ününü Osmanlı döneminde aldığı da bir gerçektir. Yaz aylarında İzmir, Ege adaları, Yunanistan, hatta Mısır’dan bile gelen hastaların bulunduğu, bu hastalar için aylar öncesinden yer ayrıltıldığı bilinmektedir. Dr. Rıza Reman, ‘Balneoloji’ adlı kitabında; Çeşme Ilıcaları suyunun ilk analizinin Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in başkimyageri Bongovvski Paşa tarafından yapıldığını, daha sonra bu analizin Sorbonne Üniversitesi profesörlerinden M.Urban tarafından tekrarlandığını yazmaktadır.
Sodyum klorürlü ılıca ve içmeler grubuna dahil suyun içeriği çok zengindir. Klorür, sodyum, magnezyum, potasyum, kalsiyum, demir, alüminyum, klor, brom, flor, sülfat, nitrat ve hidrosülfatın yanı sıra, belli oranlarda radyoaktif madde içermektedir. Temperatürü 62°C, radyoaktivitesi 7 eman, pH değeri 6.58’dir. Türkiye’nin en fazla su akıtan kaplıcasıdır. Saniyede 15 litre debisi olan sudan günde 500 kişi yararlanmaktadır. Total mineralizasyonu yüksektir. (2.720 mg/It).
Çeşme Ilıcaları’nda tedavi edilecek hastalıkların başında romatizma gelir. Ateşli devresi geçmiş Buyyo romatizmasındaki eklem şişlikleri bu sularda çabucak kaybolur. Eklemlerin hareketi normal halini alır. Sıcak banyo kürü bitip şişlikler geçtikten sonra, hastalığın tekrarlanmaması için plajda yapılacak kum, güneş ve deniz banyosu, sağlanan yararı daha da arttıracaktır. Romatoid artritlerde ise, bir aylık kaplıca küründen büyük yarar elde edilir. Yine kaplıcayla birlikte yapılacak kum ve güneş banyosunun, hastalığın iyileşmesinde yardımı olacaktır.
Çeşme, artrozlular için ideal bir yerdir. Sodyum klorürlü suların kan dolaşımını arttırması ve deri üzerinde yarattığı uyarıcı tesirin uzun süreli olması nedeniyle, artrozlu hastaların ağrıları çabuk geçer. Ağrılar geçtikten sonra, kum ve güneş banyosuyla birlikte yapılacak deniz banyosu tedaviyi tamamlayacaktır. Diğer eklem travmalarındaki tedavi süresi ise çok daha kısa sürecektir.
Nevraljili hastalar, banyo ve çamurundan çok yararlanırlar. Özellikle nevrit ve kısmi felçlerde, sinirler çabuk rejenere olur, hasta sağlığına erken kavuşur. Eklem tüberkülozunda, adenitli, raşitik hastaların tedavisinde, ılıcada alınacak banyolarla birlikte, yöre ikliminin olumlu etkisi görülür. Kadın hastalıklarından amenore ve dismenore, küçük rahimliler ve iltihaplı hastalıklar, bu tedavilerden çok yararlanırlar.
Çeşme sularının tuzlu sular sınıfına girdiğini daha önce söylemiştik. Tuzluluk oranı, neredeyse deniz suyunun yoğunluğuna yakın bir derecededir. Litrede 27 gramın üstündeki tuzlulukla birlikte, oldukça yüksek miktarda sülfat ve toprak alkalitesi bulunur. Sıcaklığı yüksek olan bu sular, özellikle Fransa’nın ve bazı Avrupa ülkelerinin talassoterapi merkezlerinde yaygın olarak uyguladığı, deniz suyunun ısıtılmak suretiyle kullanılması işlevini, doğal olarak bize sağlamaktadır. Bu sularla yapılacak uygulamalarda; özellikle bazı iltihaplı ve kronik sendromlarda, kronik iltihaplı kadın hastalıklarında, suyun rezolutif özelliklerinden yararlanılabilir. Ayrıca, lokomotör sistemin ağrılı hastalıklarında, bazı enfeksiyonel vakalarda, dejeneratif romatizmal hallerde, siyatikte, kan oluşumunun geciktiği kırık olaylarında değerlendirilmesi gereken kıymetli bir sudur.
Çeşme Ilıcalan’ndaki şifalı su, sadece karadan değil, Yıldızburnu mevkiinde denizden de kaynamaktadır. Denizin jeotermal suya nazaran daha soğuk ve tuzlu olan suyu, sayısız şifalı kaynağın bulunduğu bu özellikli bölgede, sanki bir kaplıca ortamı yaratmakta, sıcaklık ortalaması 45°C’ye ulaşan suyun şifa etkisi daha da artmaktadır. Aslında Çeşme yöresindeki termal su, deniz suyunun magmaya inerek doğal yoldan ısınıp dezenfekte olduktan sonra termal suya dönüşmüş halidir. Bu nedenle şifa değeri, ülkemizdeki termal suların çoğundan daha yüksektir.
Çeşme, bölge olarak turistik önemi inkâr edilemez ender yörelerimizden biridir. Bu nedenle çok kişinin seyahat ettiği bu ilçede termal hizmet veren modern tesisler kurulmuş ve bölge gerçekten bir Termal Turizm Merkezi haline dönüştürülmüştür. Müşterilerine bu hizmeti sunan konaklama tesislerinin başlıcaları şunlardır:
Altınyunus Tatil Köyü: Çeşme’nin Boyalık mevkiindeki bu ünlü tesis, hem termal, hem de bir talassoterapi merkezi olarak hizmet vermektedir. Bilindiği gibi talassoterapi; deniz ve yan unsurlarından tedavi amacıyla yararlanmaktadır. Yan unsurlar ise; başta iklim olmak üzere, güneş kum, yosun gibi yardımcı faktörlerdir. Bu tür uygulamalar, 100 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen, son 20 yılda daha sık gündeme gelir olmuştur.
Deniz suyu 30°C ve biraz üstünde ısıtıldığında, doğal kaplıca sularıyla ‘sodyum klorürlü sularla’ aynı özellikleri yüklenir. Çünkü deniz suyu, sodyum klorürlü, kalsiyum ve magnezyum sülfatlı, hidromineral bir sudur. İkincil durumda potasyum ve hidrokarbonat, üçüncül olarak da fosfor, iyot ve florür içerir. Deniz suyunda bulunan bu elementler, doğal bir şekilde havada bulunan ozon gazıyla birlikte temiz ve sağlıklı bir ortam yaratırlar. Böylelikle, biri normal deniz suyu, diğeri ısıtılmış deniz suyuyla doldurulmuş tedavi havuzlarında, tedaviye yönelik birtakım egzersiz programlan uygulanır. Kilo vermek isteyenler için hazırlanan bilimsel içerikli özel diyet programları sayesinde, sağlık turizmi çerçevesinde zayıflama ve zindeleşme çalışmaları yürütülür. Öncelikle, bilimsel ve etkin bir programa başlamadan önce bu tedaviden yararlanmak isteyenler tıbbi bir muayeneden geçirilir. Kişinin özel yapısına ve kilosuna göre yapabileceği egzersizler, özel duşlar, kontrollü diyet listeleri tespit edilir. 15 günlük zayıflama, diyet ve zindeleşme programı sonunda bu kürü uygulayanlar kilo vermenin ve daha sağlıklı, daha zinde olmanın mutluluğunu yaşarlar.
Altınyunus Tati Köyü’nde, bir tatil merkezinde olması gerekenlerin dışında, modern sağlık merkezlerinde bulunması gereken bütün üniteler de yer almaktadır. Bunları; sağlık kabinleri, jakuzzi, buhar banyosu, sauna, masaj, hidroterapi ve talassoterapi havuzları, solaryum, açık ve kapalı yüzme havuzlan, spor aktiviteleri, uzman personel vs. şeklinde sıralamak mümkündür. Tatil köyünde 515 odada 1030 yatak ve 8 suit dairede hizmet verilmektedir.
Çeşme’nin Ilıca mevkiinde, hemen hemen aynı ünitelere sahip, beş yıldızlı Sheraton Çeşme (373 odada 950 yatakla hizmet vermektedir), dört yıldızlı Sun Beach Süzer Otel (174 odada 360 yatakta hizmet vermektedir), üç yıldızlı Delmar Otel (100 odada 200 yatak ve 8 süitle hizmet vermektedir), üç yıldızlı Otel Hora (48 odada 100 yatakla hizmet vermektedir), 2 yıldızlı Naturel Thermal Hotel ve üç yıldızlı Grant Ilıca Hotel gibi tesisler, konaklamanın yanı sıra termal hizmeti birlikte sunan önemli kuruluşlardır.