Ilgın Kaplıcaları, Konya ili Ilgın ilçesinde bulunan ve bölgenin en ünlü kaplıcalarından bir tanesidir. Ilgın Kaplıcası, Ilgın-Akşehir yolu üzerinde, ilçe merkezine 2 kilometre uzaklıktadır. Kaplıca alanının denizden yüksekliği 1027 metredir.
Ilgın Kaplıcalarının tarihi çok eskidir. Kaplıcanın Romalılar tarafından işletildiği ve çok ünlü olduğu bilinmektedir. Bizanslılar ve Selçuklular devrinde de aynı şöhretini sürdürmüş ve değerli bir şifa kaynağı olarak yerini her zaman muhafaza etmiştir.
Selçuklu sultanlarından, I. Alaeddin Keykubat ile veziri Sahip Ata Fahrettin tarafından, harap olan eski Bizans hamamlarının yerine, 1236 yılında Cemaleddin adlı bir mimara yaptırılmıştır. Hz. Mevlana’nın da sık sık geldiği bu kaplıca,sonradan Kılıçarslan’ın oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, hayır işleriyle tanınmış Hüseyin oğlu Ali tarafından 1267 yılında yeniden tamir ettirilmiş ve genişletilmiştir. Halen Kadınlar Hamamı’nın kapısında asılı olan kitabede, tüm bu hususlar yazılı olarak bulunmaktadır.
Evliya Çelebi, ünlü Seyahatnamesi’nde, o zamanların Ilgın Kaplıcaları’nı şöyle anlatmaktadır: “Ilgın, Akşehir’den iki menzil şarka bir kasabadır. Bir latif camii, Rüstem Paşa Hanı ve Hanife Hamamı, Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev bin Kılıçars’ lan tarafından bina eylenmiştir. Kasabanın garbında, arası bir mil kadar yerde de bir germabe vardır. Alaaddini Selçuk, bunun üzerine kagir kubbe ile bir beyti gusül bina etmiştir. İçinde havuzu vardır. İki mevzide arslanağzı lülelerden su akar ve iğtisal felç ve bersa nafidir.”
1838 yılında, Hacı Numan Efendi isimli bir hayırsever şahıs tarafından yıkılan yerleri tamir ettirilmiştir. Birçok tarihçinin araştırmalarında söz konusu ettiği bu kaplıca hakkında yazılanlardan anlaşıldığına göre, şimdiki durumuyla kıyaslandığında, tarihi değerinden çok uzaklaştığı görülmektedir.
Madeni az ılıca ve içmeler grubunda incelenen suyu, bi karbonatlı, kalsiyumlu, sodyumlu, karbondioksitli ve radonludur. Temperatürü 42 Derece, pH değeri 7, radyoaktivitesi 19.1 emandır. Banyo tedavisi; her türlü romatizmal hastalıklar, nevrit, polinevrit, cilt ve kadın hastalıklarına çok yararlıdır. Ayrıca, böbrek taşlarından şikâyetçi olanlar, felçliler, göz hastaları bu sudan çok faydalanırlar. Ameliyat sonrası takiplerinde, eklem kireçlenmelerinde, kas ve sinir yorgunluklarında etkin ve şifalı bir sudur. Toprak alkali, bikarbonatlı ve karbondioksitli olan suyu hafif radyoaktif özellik gösterir. Dış uygulamalarda kullanıldığında, daha önce sözünü ettiğimiz benzer bileşimli maden sularında olduğu gibi, suyun termalitesi, karbondioksit ve radon oranları göz önünde tutularak değerlendirilmesi yoluna gidilmelidir. Termalitesi, daha çok banyo uygulamalarına uygundur. Serbest karbondioksit ve radyoaktivite, bu banyolarda degejan halinde üst solunum yollarına kolayca nüfuz edebilir. Etkisinin arttırılması düşünüldüğünde, inhalasyon tarzında bir uygulama doğru olur. Kombine uygulamalar, romatizmal sendromlarda, batın için bir lezyona bağlı olmayan ve diğer kontrendikasyonlarda bulunmayan ağrılı, özellikle de spastik sendromlarda endikasyon kazanırlar. İçerik itibariyle karaciğer, safra yollan ve metabolizma hastalıkları üzerinde olumlu bir etki göstereceği bilindiğinden, içme kürleriyle spazmodik ile sedatifbanyo etkisinin birleştirilmesi yoluna gidilebilir. Ancak, kalsiyum karbonatın fazla bulunması suyun içimini zorlaştıracaktır.
Ilgın’ın batı girişindeki küçük bir tepenin eteğinde bulunan kaplıcanın; tarihi değeri haiz iki genel havuzu ile, üçü erkeklere, üçü de kadınlara ait olmak üzere altı adet tedavi havuzu daha bulunmaktadır. Yaz sezonu süresince Ilgın Devlet Hastanesi fizik tedavi uzmanlarının kaplıcaya gelerek tanı, teşhis ve tedavi önerilerinde bulundukları kaplıcada, 1982 yılında her türlü ihtiyaca yanıt verebilecek 800 yataklı turistik bir motelle çok sayıda pansiyon türü özel banyoluklar hizmete sokulmuştur. Çiçeklerle süslü parkları, tatlı içme suyu, havuzlan, çeşitli ağaç türleriyle donatılmış gezinti yerleriyle, insanların hem sağlık, hem de dinlenme ihtiyaçlarının karşılanabildiği bir tesistir.