Rize İlindeki Şifalı Sular ve Kaplıcalar Rehberi, İyi Gelen Hastalıklar ve Tarihçesi

Rize, Karadeniz’e kıyısı olan diğer komşu illerde olduğu gibi, şifalı su kaynakları bakımından zengin bir görünüm sergiler. Bu durumuyla da, sağlık turizminin gelişme gösterme olasılığı yüksek iller arasında yer alır.

Rize’deki kaplıca ve içmeler, Merkez ilçe de dahil olmak üzere, tüm ilçelere yayılmış durumdadır. Beldeler arasındaki mesafelerin kısa olması, ulaşım ve konaklama açısından büyük kolaylıklar sağlamaktadır.

Varda İçmeleri: Rize’nin Varda semtinde yer alan bu içmelerin suyu, iştah açıcı olup aynı zamanda mide ağrılarına iyi gelir, böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Suyu ayrıca, romatizma ve bel ağrılarını giderici özelliklere sahiptir.

Çayır Maden Suyu: Merkez ilçe yakınlarında olup, burası aynı zamanda bir mesire yeridir. Şifalı suyu, karaciğer hastalıklarına iyi gelir.

Andon İçmesi: Merkez ilçeye bağlı Küçükçayır köyü sınırları içindedir. Rize’ye olan uzaklığı20 kilometrekadardır. İçmenin bulunduğu yer ormanlık ve güzel manzaralı olup, deniz seviyesinden800 metreyüksekliktedir.

Sodyum, kalsiyum, bikarbonat, sülfat, magnezyum ve demir içeren suyu, aynı zamanda karbondioksitlidir. Temperatürü10°C, pH değeri 6.1, radyoaktivitesi 3.6 emandır.

Andon Içmesi’nin bileşiminde2.5 gramcivarında total mineralizasyon bulunmaktadır. Karbondioksitli, demirli, ka¬levi ve toprak kalevili, acı bikarbonatlı bir maden suyudur. İçme kürleri için uygundur. Sayılan unsurlar, bu suyun karaciğer, safra kesesi, mide, bağırsak ve anneksleri üzerinde sökresyonu arttırıcı, fonksiyonları düzenleyici bir etki oluşturacağını gösterir. Litrede 1.5 grama yaklaşan karbondioksit, su¬yun içimini kolaylaştırır. Sindirim üzerinde rahatlatıcı etki yapar. Sarılık geçirenlerde, bozulmuş olan karaciğer fonksi¬yon testlerini düzeltmesi beklenir. Metabolizma hastalıklarından başka, hafif diyabet vakaları da dahil olmak üzere, şişmanlık ve gut gibi hastalıkların tedavisinde değerlendirilebilir. Suyu, 50-150 cm.küplük miktarlarda olmak üzere günde 3-4 kez aç karnına içmek uygun olur.

Salarha yolu üzerinden gidilen Andon İçmeleri’ne, geçen sürede pek önem verilmemiş, köy sakinleri burayı kendi olanakları ölçüsünde oturulur hale getirmişlerdir. İçme çeşmelerinden günde 1000 kişi yararlanmaktadır. Toplam yatak sayısı 200 civarında olan konaklama tesisleri yetersiz olsa da, bu ihtiyacı Rize kent merkezinde giderebilme imkânı bulunmaktadır.

Güney İçmesi adıyla anılan doğal maden suyu kaynağı ise, Güneysu ilçesinde, karayolu üzerindeki ahşap asma köp¬rünün yakınındadır. Mide rahatsızlıklarını gideren, sindirimi kolaylaştırıp iştahı açan bir sudur.

Rize’ye53 kilometreuzaklıktaki İkizdere ilçesindeki, anayol üstünde olup suyu kaynakta içilen İkizdere Suyu ile, diürez kürlerinde değerlendirilen Şimşirli İçmesi, ilin iki ünlü maden suyu kaynağıdır. İlçe merkezine10 kilometremesafedeki Çimil Yaylası’nda bulunan Çimil Ilıcası da, çok rağbet gören yerlerden birisidir. ‘Cimilyolu Ilıcası‘da denir. Kışın karla kaplı olan bölge, yazın serindir.

Çimil Ilıcası‘nın hem içmesi, hem de banyosu vardır. Banyo tedavisi; romatizma, bel ağrıları ve eklem tutukluklarına iyi gelir, mide ağrılarını giderir. İçme tedavisinin ise; idrar yolları hastalıkları ile kabızlığı giderici olumlu etkisi vardır.

İlıcaya gelenler, buradaki kısıtlı sayıdaki konaklama tesislerinin yetersiz kalması halinde, İkizdere’deki otellerde ya da köy evlerinde konaklarlar.

Rize’nin en güzel ilçelerinden biri olan Çamlıhemşin’de, kendi adıyla anılan Çamlıhemşin Ilıcası‘nın dışında, ünü il sınırlarının ötesine taşmış şifalı bir su kaynağı olan Ayder Kaplıcaları bulunur.

Ayder Kaplıcaları, ilçe merkezine19 kilometreuzaklıkta, Kaçkar Dağlan’nın çamlarla örtülü yamaçlarında yer alan Ayder Yaylası’ndadır. Deniz seviyesinden1350 metreyüksekliktedir. Sezon süresince buraya gelen 40-50.000 kişi, hem şi¬fa arar, hem de doğayla baş başa kalmanın zevkini çıkarır.

1980’li yıllarda kaplıca suyunun sondajlarla çoğaltılma¬sından ve yeni kaplıca binasının tamamlanmasından sonra, kaplıcanın konukları da fazlalaşmıştır. ‘Yöre halkı dışında yaylaya gelen turistler için termal suyun hiçbir öneminin bulunmadığı’ yolundaki yaygın kanaat, yöreye yapılan yatırımlarla zaman içerisinde giderilmiş ve Ayder bugün sağlık turizminin en güzel yaşandığı yerlerden biri haline gelmiştir. Kaplıcada iki ayrı kaynak bulunmaktadır. Bunlar; a) Büyük Hamam: ‘Sıcak Kaynak’ diye de anılır. Suyu, madeni az ılıca ve içmeler grubuna girer. Sodyum sülfatlı, oli-gometalik ve radonlu bir sudur. Temperatürü46°C, pH değe¬ri 9.05, radyoaktivitesi 21 emandır. Litrede1.53 gramgibi ga¬yet düşük seviyede mineralizasyon içerir. Termalitesi ve radyoaktif gazlan olmasa, bu düşük, mineralizasyon, kaynağı maden suları sınıfına sokmaya bile yeterli gelmeyecektir.46°C’deki sıcaklığı ve 20 emanın üstündeki radon unsuru, ona oligometalik, termal ve radyoaktif bir maden suyu özel¬liğini kazandırmıştır. Dış uygulamalarda sedatif etkisi ön plandadır. İçilerek kullanıldığı takdirde, böbrekler üzerinde diüretik bir etki oluşturur. Her iki kaynağın da 135Ö metre yükseklikte olması, fiziksel çevre koşulları bakımından deği¬şik bir özellik sunar. Bu ortamda yapılacak kürlerde, yüksek tansiyonlu hastalar kür boyunca yakın takip altına alınmalıdır.

b) Küçük Hamam: ‘Soğuk Kaynak’ diye de anılır. Sodyum sülfatlı ve oligometalik bir sudur. Temperatürü33°C, pH değeri 8.85, radyoaktivitesi 17.03 emandır.

Bu suyun bileşiminde, aynı total mineralizasyonun ya¬nı sıra, termalitenin azaldığı ve radyoaktif gaz oranının düş¬tüğü gözlenir. Buna rağmen, benzer menşeli bir sudur ve içe¬riği diğerine uymaktadır. Ortaya çıkan medikal endikasyon-lar, her iki su için de geçerlidir.

Ayder Kaplıcaları suları, başta romatizma olmak üzere birçok hastalığa iyi gelir. Kadın ve cilt hastalıkları ile iç has¬talıklarının tedavisinde, böbrek kum ve taşlarının düşürül¬mesinde yararlı bir sudur.

Üç köy muhtarlığının güçlerini birleştirerek kurduğu bir kooperatif, kaplıcaların yanı sıra, bugün Ayder Kaplıca Fi¬zik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin de işleticiliğini yapmaktadır. Bölgede 20’den fazla otel mevcut olup, toplam yatak kapasitesi 1500’ü bulmaktadır. En dikkati çekenler; Fo¬ra Otel, Kuşpuni Otel, Ahşap Pansiyon, Saray Otel, Çağlayan Otel, Ayder Otel ve Yeşilvadi Otel’dir. Bunların hepsi, her tür¬lü ihtiyacı karşılayacak, Avrupa’nın bazı ülkelerinde görülen küçük dağ otelleri tarzında yapılmış ahşap tesislerdir.

Ayder Yaylası’nda, Büyük ve Küçük hamamların hemen karşısında Yılanlı Göl adı altında ayrı bir banyo bulunmak¬tadır. Bu banyoda yılan gözükmemekle birlikte, suyu birçok deri hastalığına iyi gelmekte, özellikle yaz aylarında oldukça fazla sayıda ziyaretçisi olmaktadır. Ayder’de, her yıl binlerce kişinin katılımıyla yapılan Ayder Şenlikleri, bölgeye getirdiği canlılığın dışında, termal değerlerin tanıtımının yapılmasına da yardımcı olmaktadır.

Rize ili ve ilçelerindeki kaplıca ve içmelerle, konaklama yerleri hakkında bilgi almak isteyenler, Rize Turizm Danışma Bürosu’na başvurabilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir