Bengü Kaplıcası

Bengü Kaplıcası, 11 merkezine 18 kilometrelik bir yolla bağlı olan kaplıca, Pamukçu beldesindedir. Bu nedenle ‘Pamukçu Kaplıcası’ diye de anılmaktadır. Balıkesirlzmir yolu üzerinde, bağlık ve bahçelik bir alanın ortasında yer almaktadır.

Kaplıcada iki kaynak bulunmaktadır:

a) 1’inci kaynak; soğuk kaynak olarak tanınır. Sodyum bikarbonatlı, klorürlü, sülfatlı, arsenikli ve oligometalik bir sudur. Temperatürü SVC, pH değeri 7.2’dir. Litrede 0.32 mg/lt arsenik içermektedir.

b) 2’inci kaynak; sıcak kaynak olarak tanınır. Sodyum sülfatlı, klorürlü ve arseniklidir. Temperatürü 55°C, pH değeri 7.44, radyoaktivitesi 7.5 emandır. Litrede 0.22 mg/lt arsenik içermektedir.

Banyo tedavisi; romatizma ve damar sertliği hastalığına, içme tedavisi; mide ve şeker hastalığına tavsiye edilmektedir. Bu sular, karışık maden suları grubuna girer. Yani, karışık anyonlara sahiptir. Daha ziyade kalevi özelliğinde, arsenik içeren sıcak sulardır. Bütün bu unsurlara rağmen, total mineralizasyonun 1.5 gramı geçmediği görülmektedir. Şu halde, kolaylıkla içme kürleri halinde değerlendirilebilir. Bu tarz kullanıldığında; karaciğer, safra yolları ve pankreas üzerinde bir etki beklenebilir. Banyo uygulamalarında; ağrı dindirici özelliği öne çıkar. Ayrıca kan seviyesinde birikme gösteren metabolizma artıklarının temizlenmesinde ve kanın çeşitli unsurları arasında bozulan dengenin yeniden kurulmasında etkili olabilir. Romatizmal hastalıkların her türünde, dejeneratif, iltihabi ve yumuşak doku romatizmalarında, ortopedik ameliyat sekellerinde, hemipleji, parapleji gibi lokomotör sistem hastalıklarında, sekel bırakan hastalıkların nekahat dönemlerinde kaplıca tedavisi etkili olacaktır. Ayrıca, üst solunum yolu hastalıklarında, metabolizma bozukluklarında, midebağırsak sisteminin fonksiyonel ve salgı bozukluklarında, karaciğer, safra kesesi yetersizliği ve safra taşlarında, ameliyat sekellerinin giderilmesinde banyo tedavisi yararlı olacaktır. Banyo uygulamaları sırasında; egzersiz, hareket havuzları, su içi ve su dışı duşlarla takviyeli banyo uygulamaları, lokal ve elektrikli banyolar vs. gibi her türlü modern tedavi yöntemleri denenmektedir.

Eski tarihi hamama bitişik olarak inşa edilmiş kaplıca, Pamukçu Belediyesi tarafından işletilmektedir. Her türlü sosyal ihtiyaçları karşılayacak tarzda düzenlemenin yapıldığı bu tesiste konaklama da mümkün olup, 100 yatak kapasiteli bir otel müşterilerin hizmetine sunulmuştur. Ayrıca, sezon sırasında çadır kurmak için de kaplıca çevresinde alan düzenlemesi yapılmıştır.

Gönen Kaplıcaları

Gönen Kaplıcaları, Gönen Kaplıcaları, Marmara bölgesinin en güzel ilçelerinden biri olan Gönen’de, aynı adı taşıyan çayın kenarında bulunmaktadır. Bandırma’nın güneybatısında, denize 44 kilometre uzaklıktadır. Yıl boyunca 24 saat sürekli çalışan araçlarla bu ünlü kaplıcaya ulaşmak çok kolaydır. Ulaşım için, aktarmalı olarak tren, deniz ve hatta havayolunu kullanmak da mümkündür.

Deniz seviyesinden 36 metre yükseklikte bulunan kaplıca alanı, ilçenin 500 metre kuzeyindedir. Şehir, gelişmesini ve bugünkü duruma gelmesini büyük ölçüde kaplıcalara borçludur. Gönen’in tarihi kaplıcalarla başlamıştır dernek yanlış olmaz. Bu şifalı kaplıcalar; Mısırlılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından işletilmiş, bu sürekliliğiyle yüzyıllardan beri haklı bir üne kavuşmuştur. Kaplıca alanında yapılan arkeolojik kazılarda, termalizm ile ilgili tarihi eserlerin gün ışığına çıkarılması sağlanmıştır. Çevrede tapınak yıkıntılarına rastlanması, kaplıca tarihinin mitolojik devirlere kadar uzandığına, mitolojinin birçok tanrı ve tanrıçasının burada yıkandıklarına dair söylentilere kanıt olarak gösterilebilir. Elde edilen tarihi eserler kaplıca müzesinde sergilenmektedir. Türkiye’deki en geniş ve sağlam mozaik kolleksiyonu, bu müzenin değerli parçaları arasında yer almaktadır.

Gönen Kaplıcalan’nda sular üç önemli kaynaktan çıkmaktadır. Bunlardan ilki ‘Eski Kaynak’tır ki, hâlen kullanılmamaktadır. İkinci kaynak, ‘Büyük Kaynak’ da denilen ‘Mermerli Kuyu’dur. Üçüncüsü de, son olarak açılan ‘Çemberli Kaynak’tır. Bu kaynakların kaptajı bizzat doğa tarafından 275 metre derinlikte, tamamen doğal koşullarda tamamlanmış ve şifalı su, sızması muhtemel diğer yer üstü sularından ayrılmıştır. Suların bir kısmı, kaynaklardan motopomplarla çekilip tahta iskelelerden aşağı doğru akıtılarak soğutulmakta, sonra, banyolara direkt olarak verilen suya karıştırılarak suyun ısı derecesi düşürülmektedir. Şifalı sular, dünyada çok az rastlanır bir biçimde saf, temiz ve özelliklerini yitirmeden sunulmakta, halk arasında ‘Bano’ tabir edilen tarihi kubbeli hamamda bu suretle yıllardır şifa dağıtmaya devam etmektedir.

Madeni az ılıca ve içmeler grubunda incelenen kaplıca suyu; sodyum, sülfat, klorür, bikarbonat ve az miktarda da florür ve demir içermektedir. Kaynakların temperatürü 52 72°C, radyoaktiviteleri 0,82 eman, pH değerleri ise 7.27.36 arasında değişmektedir. Hipertermal ve hipotonik olan bu sular, karışık acı maden suları grubuna girer. 2 gramın üzerinde total mineralizasyon içermesi (0.590 mg/It. amonyum, 528.770 mg/lt. sodyum, 29.325 mg/lt. potasyum ve 278.637 mg/lt klor) özellikle içme tarzında kullanıldığı zaman, karaciğer ve safra yollarıyla böbreklerin fonksiyonel işleyiş mekanizmalarında kayda değer bir etki meydana getirecektir. Banyo tarzında kullanıldığında ise; bu civarda bulunan diğer sularda da görülen genel endikasyonları gösterecektir. Romatizmal sendromlar, kırıkçıkık sekelleri, ameliyat sonrası dönemlerde ortaya çıkan eklem sertlikleri de dahil olmak üzere, Iokomotör sistemin ağrı ve hareket güçlükleri, kireçlenmeler, çeşitli felçler, kas ağrıları, ağrılı ve iltihaplı kadın hastalıkları, kalın bağırsağın ağrılı, spastik iltihapları vs. ilk anda fayda görebilecek rahatsızlıklardır. Ayrıca bu sularda, kanda biriken yağ cisimciklerinin temizlendiği, normal sınırlara döndüğü, kanın heparin yapılmışcasına sulanıp iri parçalı yağ cisimciklerinden temizlenerek hareket kabiliyetinin arttığı görülür. Şu halde uygulanacak kürler, damar sertliğinin kan bulgularının düzeltilmesinde, buna bağlı nörolojik ve vasküler komplikasyon sekellerinin tedavisinde, bir de koruyucu hekimlik açısından, bu hususlarda orta yaşlılarda gelişme eğilimi gösteren komplikasyonların önlenmesinde değerlendirilmelidir. Nevralji, nevrit, zihni yorgunluk, çocuklardaki gelişme bozuklukları, müzmin nezle, bronşit gibi hastalıkların tedavisi için de tavsiye edilmektedir.

Emekli Sandığı, SSK ve BağKur gibi müesseselerce sevk edilen hastaların kabul edildiği Gönen Kaplıcalan’nda; batı standartlarında bir hizmet verilmektedir. Sağlık merkezinde uzman doktor ve uzman yardımcı personelin çalıştığı kaplıcada; kadın ve erkeklere mahsus iki adet kubbeli tarihi hamam, çamur banyoları, yüz on dokuz adet özel banyo, Fizik Tedavi Enstitüsü ile Hidroterapi Merkezi, buhar odası ve fizikomekanik yardımcı tedavi araçları bulunmaktadır.

Fizik Tedavi ve Hidroterapi Merkezi’nde; uzman hekim muayenesi, kısa dalga diatermi, ultrason, sualtı masajı, çeşitli duşlar, röntgen çekimi, lokal ve total masaj, eklem içi ve lokal derialtı enjeksiyonları, parafin banyoları vs. gibi tedavi çeşitleri uygulanmaktadır.

Kaplıca alanında her türlü ihtiyaca yanıt verecek tarzda konuşlandırılmış sosyal tesisler, restoranlar, yüzme havuzları ve kaplıca işletmesine bağlı olarak çalışan konaklama tesisleri bulunmaktadır. Bu tesislerin en önemlisi de, başlıbaşına bir termal merkez sayılması gereken Büyük Yıldız Oteli’dir.

Dört yıldızlı otel, 207 odada 414 yatak kapasitesiyle hizmet vermektedir. Otelde; tarihi dönemlerden kalma hamamlar, açık yüzme havuzu, 450 kişilik restoran, 250 kişilik açık büfe ve kahvaltı salonu, 200 kişilik toplantı salonu, sosyal ve sportif olanakların yanı sıra, birçok sağlık ünitesi de bulunmaktadır. Türk hamamı, arslanlı havuz, çeşitli tedavi havuzlan, sauna ve buhar banyoları, masaj odaları vs. bunların başhcalarıdır.

Diğer konaklama tesisleri; 118 yatak kapasiteli Park Otel ile 97 yatak kapasiteli Yeşil Otel ve 29 yatak kapasiteli Berlin Pansiyon’dur. Çok sayıda turist çeken Gönen’de, kaplıca yönünde uzanan ‘Kaplıca Caddesi’, tamamen otel, motel ve pansiyonlarla doludur, ilçe içindeki konaklama tesislerindeki yatak kapasitesi 5000’i bulmaktadır.

Ihcaoba Ilıcası

Ihcaoba Ilıcası, Gönen’in 10 kilometre güneybatısında, Ilıcaoba köyündedir. Cilt hastalıklarına yararlı bir sudur.

Ekşidere Dağ Ilıcası

Ekşidere Dağ Ilıcası, Ekşidere köyü sınırları içinde, Gençlik Suyu’na 100 metre uzaklıktadır. İlıca suları üç ayrı kaynaktan çıkmakta ve genel olarak oligometalik sular kapsamında değerlendirilmektedir.

a) Akkaya kaynağı: Soğuk, oligometalik bir maden suyudur. Bol miktarda karbondioksit içerir.

b) Derebaşı kaynağı: Ilık, radyoaktif ve oligometalik bir sudur.

c) Ilıca kaynağı: Sıcak ve oligometaliktir.

Her üç kaynak suyunda, özellikle magnezyum iyonunun bulunması, safra kesesi, karaciğer ve bağırsak motilitesi üzerinde etkiyi arttırıcı bir rol oynar. Banyo tedavisinden; nevraljili hastalar, romatizmalılar ve kadın hastalıklarından şikâyetçi olanlar büyük yarar sağlar.

Asarköy Ilıcaları

Balıkesir’in Bigadiç ilçesinin yöresel şifalı kaynaklarından birisi, belki de en önemlisi Asarköy Ilıcalarıdır. İlçe merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Hisarköy’dedir. ‘Hisar Kaplıcası’, ‘Hisarköy Kaplıcası’ ya da ‘Asarköy Kükürtlü Kaynağı’ olarak da tanımlandığı olur.

Ilıcaların bulunduğu bölgede üç kaynak vardır: Asıl Asarköy İlıcalarımı oluşturan ‘Çelikli Su’ ile ‘Kükürtlü Kaynak’ ve bu kaynaklardan 500 metre uzaktaki bir araziden kaynayan Acı Su.

Acı Su kaynağı taş bir yalaktan akmakta ve aktığı yerde kükürtlü çakıltaşı bırakmaktadır. Çevrede güçlü bir hidrojen sülfür kokusu duyulur. Asarköy’de, Balıkesir depreminden sonra üç yeni kaynak daha meydana çıkmış, buna karşılık Kükürtlü kaynağın debisi gün geçtikçe azalmıştır.

a) Çelikli Su: Sodyum bikarbonatlı, sülfatlı, karbondioksitti ve arseniklidir (0.42 mg/It). Temperatürü 75°C, pH değeri 6.62, radyoaktivitesi 3.5 emandır.

b) Kükürtlü Kaynak: Sodyum bikarbonatlı, sülfürlü,magnezyumlu ve arseniklidir (0.53 mg/lt). Temperatürü 59°C, pH değeri 6.9, radyoaktivitesi 2.85 emandır.

c) Acı Su: Sodyum bikarbonatlı, sülfatlı, karbondioksitli ve sülfürlüdür. Temperatürü 31°C, pH değeri 6.59’dur.

d) Yeni kaynaklar: Sodyum bikarbonatlı, sülfatlı, karbondioksitli ve arseniklidir (0.40 mg/lt). Bu sularda bir miktar da iyoda rastlanmıştır (0.80 mg/lt).

Çelikli Su ile Kükürtlü Kaynak’ta yapılacak banyo tedavisi; romatizma, nevralji, kadın hastalıkları, nevrit ve deri hastalıklarında çok yararlıdır. Bunlardan ayrı bir kaynak olarak değerlendirme durumunda olduğumuz Acı Su’da ise durum farklıdır. Su ılık olduğundan banyoya pek elverişli değildir. Ancak, serpintileme, koklama ve gargara yoluyla solunum yolları hastalıklarında ve deri hastalıklarında çok şifalı olur.

Asarköy kaynakları; 2 gram total mineralizasyon içeren sıcak maden suları kapsamında olduğundan, bileşimleri bu yöredeki diğer sularla hemen hemen benzer özelliktedir. Sularda, sodyum bikarbonat ve ek olarak sülfat hakimiyeti vardır. Şu halde, kalevi bikarbonatlı suların etkilerini göstermesi beklenmelidir. Kaynaklar ayrıca fazla miktarda arsenik içerirler ki, arseniğin troid bezini uyardığı ve bünyeyi güçlendirici bir etki gösterdiği bilinmektedir. Kaplıca uygulamaları, genelde diğer sıcak sularda sözü edilen endikasyonları kapsamaktadır.

Ilıcada, bir tedavi havuzu ile sıra banyolar bulunmaktadır. Sosyal tesisler yeterli olmasa bile ihtiyacı karşılayacak düzeydedir. Konaklama sorunu ise, pansiyon olarak yapılmış, toplam yatak sayısı 50’yi geçmeyen odalarda halledilmeye çalışılmakta, yaz aylarında da kamp çadırları kurulmaktadır.

Hisaralan Kaplıcası

Hisaralan Kaplıcası: Sındırgı’nın Hisaralan köyündedir. İlçe merkezine 14 kilometre uzaklıkta, Çalgören Barajı yoluna 300 metre mesafededir. Kaplıca alanı, sık ormanlık bir arazidir.

Bu alanın yakın çevresi incelendiğinde; burada iki bin yıllık olduğu tahmin edilen iki hamam duvarıyla, yeraltında kalmış bir şehrin kalın duvar kalıntıları göze çarpmaktadır. Antik şehrin kuzeybatısına düşen ve Ulaş Tepesi diye tanınan sivri tepede köylüler ve define arayıcıları tarafından kazılar yapıldığından, bu tepe insanlar tarafından sanki sonradan toprak taşınmak suretiyle meydana getirilen bir höyüğü andırmaktadır. Kazı yerlerinde kalın duvarlar vardır. Söylentilere göre; buradaki eski hamamlar Cenevizliler döneminden kalmaymış. Ulaş Tepesi’nin dört kapısı bulunmakta ve en büyük kapısı hazine dairesine açılmakta imiş. Kaplıcanın tepesinde delikli mermer bir taş varmış ve bu taşa dikilen bayrakla birlikte şenlik ve ibadet zamanının geldiği bildiriliyormuş. Tepeden sütler akıtılır, kaplıcanın sıcaklığında pişirildikten sonra halka dağıtılırmış…

Madeni az ılıca ve içmeler grubunda incelenen Hisaralan Kaplıcası’nın ‘Hamam’ ve ‘Büyük Kaynak’ olmak üzere iki farklı kaynaktan çıkan suları; sodyum bikarbonattı sular grubuna dahildir. Hamam suyunun temperatürü 35°C ile 81°C arasında değişmektedir. pH değeri 8.51’dir. Büyük Kaynak’ta temperatür 99°C, pH değeri ise 7.06’dır. Bu durumda Türkiye’nin en sıcak kaplıcası olmaktadır.

Kaplıca suyunun hem çok sıcak, hem de sodyum bikarbonattı olması nedeniyle, kendi sınıfının özelliklerini göstermesi doğaldır. Bütün bu tür sularda olduğu gibi, başta hareket sisteminin ağrılı hastalıkları olmak üzere, kadın hastalıklarında ve ağrılı bazı batın ‘karın* hastalıklarında yatıştırıcı etkisi görülür. Romatizmalılar, nevralji ile nevrit hastalan, kadın hastalıklarından şikâyetçi olanlar bu sulardan büyük yarar sağlar.

Kaplıcanın tedavi bölümü; bir adet genel havuz ile etrafındaki sıra banyolardan ibarettir. Burada her şey yaz sezonuna endekslenmiş gibidir. Sosyal tesisler seyyardır. Konaklama tesisi olarak, birkaç baraka tarzı evle, sezon sırasında kurulan çadırlardan istifade edilir.

Emendere Kaplıcaları

Emendere Kaplıcaları, Sındırgı ilçesine bağlı Emendere ‘llıcaköy’ köyündedir. Bu nedenle ‘Ilıcaköy Kaplıcaları’ diye de bilinir. İlçe merkezine uzaklığı 67 kilometredir. Güneydoğuya doğru uzanan kaplıca yolunun her iki tarafı sık ağaçlarla kaplıdır.

Emendere Kaplıcalarında, birbirinden bağımsız olarak kaynayan iki kaynak vardır: Kemeraltı Kaynağı ile Derebaşı Kaynağı. Madeni az ılıca ve içmeler grubuna dahil her iki kaynağın suyu; bikarbonattı, kalsiyumlu, sodyumlu, oligometalik ve radonludur. Ülkemizdeki radyoaktivitesi en yüksek kaplıcalardan biridir. Derebaşı kaynağının temperatürü 32°C, pH değeri 7.04, radyoaktivitesi 2324 emandır. Radyoaktivite, Kemeraltı kaynağında 8384 Pci/lt=82 eman’a çıkmaktadır.

Banyo tedavisi; nevrastenikler, nekahat dönemindeki hastalar, zayıflar, yaşlılar için çok yararlıdır. Bu suların özelliği, ötekiler gibi kalevi bikarbonatlı değil, toprak kalevili bikarbonattı olmasındadır. Ancak, total mineralizasyon çok düşük olduğundan, minerallerin pek etkisi görülmez. Buna karşılık, içme suyu olarak sofrada kullanılabilir. Ayrıca yapılacak diürez kürleri etkili olacaktır. Radyoaktivitesinin çok yüksek olması, diürez kürü esnasında ürik asit gibi bazı birikmeye eğilimli organik unsurların kan seviyesinden daha kolaylıkla ve hızla temizlenebileceğini düşündürür. Şu halde, gutlu hastalarda ve böbrek taşı olanlarda dikkate alınmalıdır. Radyoaktivitenin yüksekliği aynı zamanda hormonal etki yapacağından, Emendere kaynaklarını ‘Gençlik Suyu’ olarak değerlendirmek de mümkündür. Bu sular insanı gençleştirir, güzelleştirip hormon düzensizliklerini giderir. Deri hastalıklarına, özellikle de sedef hastalığına iyi gelir. İçimi halinde; sindirim sistemi üzerinde olumlu etki yaratır.

Emendere Kaplıcalarında önemli sayılabilecek bir tesis yoktur. Bir genel havuz ile birkaç gömme beton banyo, tüm tedavi bölümünü oluşturur. Konaklamak isteyenler ise köy odalarında ve çardaklarda kalırlar. Böylesine değerli bir suyun modern tesislerle değerlendirilmemiş olması hayli üzücü bir durumdur.

Ilıca

Ilıca, Akçay’ın batısında, Ilıca iskelesi mevkiindedir. ‘Akçay Ilıcası’ diye de anılmaktadır. Suyu, Güre Kaplıcasından gelir. Siyatik hastalığına yararlı bir sudur. Konaklama için; bu yörede bulunan tek yıldızlı Yeni Altun Oteli’nden istifade etmek mümkündür. Otel, 22 odada 38 yatak kapasitesiyle hizmet vermektedir.

Afrodit Kaplıcası

Afrodit Kaplıcası, Güre Kaplıcası’ndaki, Güre Belediyesi’ne ait termal tesis kompleksidir. Burasının 2000 yıl öncesinde de büyük bir termal merkez olarak kullanıldığı bilinmektedir. Hatta, daha da gerilere gidildiğinde, Yunan mitolojisinin adından sık sık sözedilen tanrıçalarından Afrodit’in de burada yıkandığı ve güzelliğini bu sulara borçlu olduğunu belirten yazıtlara da rastlanmıştır. Kaplıcanın, tanrıça Afrodit’in adını alması boşuna değildir.

Güre Kaplıcası ve Çamur Banyosu

Güre Kaplıcası ve Çamur Banyosu, Edremit ilçesine bağlı Güre beldesi sınırları içindedir. Kaplıcanın denizden yüksekliği 3 metre, denizden uzaklığı ise 300 metredir. Ege bölgesinin kuzeyinde, Truva ile başlayıp Bergama’ya kadar uzanan turistik bölgenin merkezinde, Türkiye’nin en güzel sayfiye yerlerinden olan Akçay’a 3 kilometre mesafededir. Kazdağı’nın güney yamaçlarını kaplayan zeytinlikler arasında bir sağlık ve dinlence yeridir. İlçe merkezine 12 kilometrelik bir uzaklıktadır. Çanakkale yolu kaplıcanın hemen önünden geçer.

Kükürtlü ılıca ve içmeler grubunda incelenen Güre Kaplıcası’nın suyu; sodyum sülfatlı ve hidrojen sülfürlüdür. Sodyum sülfatlı suların en tipik örneğidir. Aynı zamanda eşik değerlerin üstünde kükürtlü hidrojen bulunmaktadır. Suyun temperatürü ortalama 59°C (kaynak çıkışında 67.5°C, havuza aktığı yerde 53°C), pH değeri 8.48, radyoaktivitesi 0.3 emandır.

Banyo tedavisi; romatizma, nevrit, polinevrit, nevralji, mialji, kadın hastalıkları ve elit hastalıklarında yararlıdır. Sıcak kükürtlü su, solunum yolu hastalıklarında, siyatik, kas ve kemik ağrılarının tedavisinde etkin rol oynar. Sedef hastalığı için de tavsiye edilen bir sudur. Çamur banyosu yoluyla şifa arayanlar, çamurun benzer tedavi edici özelliklerinden yararlanırlar.

Güre Kaplıcası’nın suyunun bileşimi, bu yörenin maden suları arasında ayrıcalıklı bir değere sahiptir. Acı kalevi sular grubuna giren bu maden suyunda fazla miktarda sıcaklık ve yüksek oranda kükürtlü hidrojen bulunur. Şu halde, banyo uygulamalarında daha değişik endikasyonlar da görülecek demektir. Kükürtlü sular, özellikle iltihaplı sendromlarda önem kazanır. İltihaplı hareket sistemi hastalıklarında ve bu gruba giren romatizmalarda, deri hastalıklarında, akciğerlerin cerahatli rahatsızlıklarında, üst solunum yollarının kronik akıntılı iltihaplarında, yine kadınların kronik salpenjit ve salpenjooverit gibi rahatsızlıklarında ve karbondioksit metabolizmasının hafif düzensizlik gösterdiği hallerde, bu sulardan büyük ölçüde yararlanılır.

Türkiye’nin bu çok tutulan kaplıcasında, son derece modern tesisler iki binada toplanmıştır, iki adet genel tedavi havuzu ve yirmi iki adet sıra banyosu varır. Her türlü sosyal olanağın bulunduğu tesiste konaklamak da mümkündür. Yatak kapasitesi 200’e ulaşan otelin tüm odaları banyoludur.