Eski Kaplıca ve Kervansaray Termal Hotel

Eski Kaplıca ve Kervansaray Termal Hotel: Bursa’nın Çekirge semtinde, denizden 210 metre yükseklikteki bir alan üzerine kurulu, yörenin en eski tarihli kaplıcasıdır. Böyle olmakla birlikte, kaplıcanın geçmişi üzerinde araştırma yapanlar arasında ortak bir kanı oluşmamıştır.

Örneğin; Prof. Dr. Nüzhet Şakir Dirisu, ‘Hidroloji’ adlı eserinde; “Bazı yazarlar, Eski Kaplıca’nın Murat Hüdavendigâr zamanında yapıldığını iddia etmektedirler. Halbuki, soğukluk ile hamam kısmındaki sütün başlıkları Bizans eseridir. Bu başlıkların Hüdavendigâr tarafından başka yerlerden tedarik edilerek buraya konulduğu ileri sürülmekteyse de, bu kısımlar tamamen Bizans üslûbuna uygun olarak yapılmıştır. Kubbeler çok basıktır. Türk hamamlarının hiçbirinde böylesine geniş, fakat basık kubbe yoktur. Hamama Hüdavendigâr tarafından sonradan eklenen soyunma yerinin kubbeleri ise oldukça yüksektir. Bu nedenle, Eski Kaplıca’nın hamam kısmının Bizans yapısı olduğu, fakat harap bir halde ele geçen hamamın Hüdavendigâr tarafından tamir edildiği, soyunma yeri olarak da diğer iki kubbeyi ilave ettirmiş olduğu doğrudur” demektedir.

Dr. Rıza Reman ise, ‘Balneoloji’ isimli eserinde, Evliya Çelebi’nin ‘Seyahatnamesinde yazılı “Germâbe, yani kaplıcalardan biri, Gazi Hüdavendigâr Camii mahallesinde, Bursa’nın garbında bir kenarda olup, sultanı mumaileyh üzerine kagir kubbe ve rassas mugassiler bina eylemiştir. Buna Eski Kaplıca derler. Abı gayet sühunet üzeredir. Menbaında beyza vazolunsa tabheder. insana nâfi, cerep ve hakke emsali merazı defeder” sözlerini yorumlamayı tercih etmiştir. Dr. Rıza Reman; “Üçüncü Osmanlı padişahı Hüdavendigâr’ın hükümdarlığı döneminde (13591389) eski banyo ve saray enkazından istifade edilerek, esirler arasında bulunan Bizanslı mimar Hristodulos’un hazırladığı planlar mucibince Türk işçileri tarafından yapılmıştır. Bina, 1707 yılında tamir görmüş ve yıkılan camekân yeniden yapılmıştır. Bu yeni inşaatın tarihini gösteren kitabe de, arslan ağzının üstüne konulmuştur. Bu kitabede, ‘Ze tarihi germâbe bişnev cezzap, Hudaya bidih daima âbutâp’ ibaresi vardır ve hicri 1054, miladi 1707 yılını vermektedir” diyerek, bu yapının özbeöz Türk işi olduğunu iddia etmekte, eski Avrupalı gezginlerin de kaplıcayı bir Türk banyosu olarak tanımladıklarını söylemektedir.

Bursa Halkevi tarafından yayımlanan ‘Bursa Hamamları’ adlı eserde ise; Eski Kaplıca’ya yapılan ilâvelerin Hüdavendigâr tarafından yaptırılmış olduğu Bursa sicillerine dayanılarak açıklanmaktadır. Sanat Tarihi uzmanları da; harap bir Bizans kaplıcasının yerine, I. Murat (Hüdavendigâr) zamanında yaptırıldığını, çevrede bulunan Bizans yapılarından alınan sütunların, sütun başlıklarının ve diğer malzemelerin burada değerlendirildiğini ve mimarının Türk olduğunu söylemektedirler. II. Beyazıt’ın, 1511 yılında, tek kubbeyle kapatılan soğukluk bölümünü eklettiğini, 1612 yılında da, ilkin kurşunla kaplı olan çatısının kiremitle örtüldüğünü belirtmektedirler. Kaplıca; arka arkaya iki kubbe ve ikinci kubbenin güneyden ve batıdan yarım kubbelerle genişletildiği büyük bir giriş salonu halinde, camekân, soyunma yeri ‘Apoditarium’, buna bitişik ve duvarlara dayanan sekiz sütun üzerine bir. kubbe ile örtülü soğukluk ‘Tepidarium’ ve sıcak su havuzunun bulunduğu sıcaklık ‘Caldarium’dan ibarettir. Buradaki kubbe, kare bir alanın ortasında sütunların ve yuvarlak kemerlerin meydana getirdiği sekizgen üzerine oturmakta olup, köşeler eksedralarla doldurulmuştur. Bütün kubbelerin ortasında aydınlık feneri olup, soğukluk ve buna bitişik camekân kubbesi altında birer fıskiyeli havuz bulunmaktadır., Günlük 600 kişinin yararlanabildiği kaplıcanın büyük havuzuna sular bir arslan ağzından akar.

Eski Kaplıca, 1988 yılında, Kervansaray oteller zinciri tarafından satın alınmış ve tarihi özellikleri korunarak restore edildikten sonra, Türkiye’de eşi olmayan bir termal sağlık tesisi haline dönüştürülmüştür. Çekirge Vakıfbahçe kaynaklarından beslenen suyu, kalsiyum ve sodyum bikarbonattı, oligometalik bir sudur. Temperatürü 45°C, radyoaktivitesi 25.7 eman, pH değeri 7.4’tür.

Banyo tedavisi; romatizma, nevralji, nevrit, polinevrit, romatoid artrit, siyatik, artroz, yorgunluk ve nekahat halleri, gut, kaynamayan kemik kırıkları, egzema ve astım gibi bazı allerjik hastalıklar ile kadın hastalıklarına iyi gelmektedir.

Kervansaray Termal’de, uzman doktorların yönetiminde, hastaların kür öncesi ve sonrası gereken tüm tahlilleri, en gelişmiş cihazlarla donatılmış bir biyokimya laboratuvarında yapılabilmekte, her türlü görüntülü film çekilebilmektedir. Kaplıca tedavisi sırasında, fizik tedavi ünitesinden yararlanmak isteyenlere de, uzman fizyoterapistler yardımcı olmaktadır. Sağlık kompleksinde ayrıca bir Hidroterapi merkezi de bulunmaktadır.

Kervansaray Termal Hotel ise; 211 odada 435 yatak kapasitesiyle hizmet vermektedir. Ayrıca 13 suit odası da vardır. Beş yıldızlı konaklama hizmetlerinin dışında şifalı termal suyun özelliklerinden yararlanılarak verilen sağlık hizmeti, otelin en büyük özelliğini oluşturmaktadır. Otelde, tedavi ünitelerine ek olarak; termal sulu açık ve kapalı yüzme havuzları, jimnastik salonu, sauna, Türk hamamı, solaryum ve diğer sosyal ve sportif aktivite olanakları mevcuttur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir