Menü

İçel İlindeki Şifalı Sular ve Kaplıcalar Rehberi, İyi Gelen Hastalıklar ve Tarihçesi

2003 yılında adı Mersin olarak değiştirilen İçel ilimiz, bağlı ilçeleriyle birlikte, kaplıcaları, içmeleri ve özellikle de şifa dağıtan kum ve mağaralarıyla ün yapmıştır. Doğal güzelliklere, tarihi ve turistik değerlere sahip bulunması, ilin önemini daha da arttırmaktadır.

11 merkezinde şifalı bir su kaynağı bulunmamaktadır. Sadece, Merkez ilçeye bağlı Camili köyü yakınlarında bulunan içmenin kükürt içeren bir suyu vardır. Camili Köyü Kükürtlü Suyu diye anılan bu su, mevcut kalıntılardan anlaşıldığına göre, Roma döneminden kalma bir hamam olan Mozaikli Hamam’a kadar akıtılarak değerlendirilmiştir. MersinKaraduvar Mahallesi’nde yer alan bu antik hamamın boyutları ve yapım tarzı incelendiğinde, Camili köyü suyunun ne ölçüde değerli olduğu daha da anlaşılacaktır.
Mersin’deki en önemli şifa kaynaklarından biri de, eski Gözne yolu üzerinde, il merkezine 12 kilometre uzaklıkta bulunan Güneysu İçmesi ve Çamur Suyu ‘dur. ‘Mersin İçmesi’ diye de anılırlar. Toros Dağlarımın eteklerindeki bir vadinin içindedir.

Sodyum klorürlü sular grubunda incelenen Güneysu kaynakları; klorür, sodyum ve kükürtlü hidrojen içerir. Sıcaklığı 37°C, pH değeri 7.35, radyoaktivitesi 0.497 emandır. İçme tedavisi pürgatif olarak etki eder. Safra yolları hastalıklarında, bağırsak bozukluklarında yararlıdır. Banyo tedavisi ise; iştahsız ve adenitli raşitik çocuklara iyi gelir. Romatizmalılar, nevralji ve nevritliler bu sulardan çok yararlanırlar.

Kükürtlü hidrojen içeren bu tuzlu su, içme halinde kullanıldığında müshil etkisi gösterir. Dış uygulamalarda, bir taraftan kükürdün, diğer taraftan tuzun tesiriyle rezolutif ve antienflamatuvar etki görülür. Bu suretle, enflamatuvar romatizmal sendromlârda, üst solunum yollarının kronik iltihaplarında, jinekolojik sendromlârda ve bunların diğer kronik enflamatuvar şekillerinde değer kazanır. Aynı etki Çamur Suyu’nda da gözlenir. Buradaki termalite biraz düşüktür. Termalitenin yapay yolla arttırılması halinde, çamurun sıcaklığı uzunca süre taşıması nedeniyle etkisi daha uzun süreli olacaktır. Her iki suyun radyoaktif olması, sedatif etkiyi arttıracağından, antienflamatuvar etkiyle birlikte olağanüstü değerde bir kombinezon oluşturacaktır.

İçme kaynağının kapte edildiği tesiste, şifalı su üç ayrı çeşmeden akmaktadır. Sezon sırasında bu sulardan yaralanmak isteyenler, kamp alanında çadır kurmak suretiyle konaklama gereksinimlerini karşılarlar. Yine de, içme civarında yatak kapasitesi 100’ü geçen muhtelif tesisler bulunmaktadır. Sosyal ve yardımcı üniteler ise yeterli düzeydedir.

İğdır İçmeleri: Mersin’in 20 kilometre kuzeydoğusunda, İğdır köyündedir. Bağırsak parazitlerine, mide rahatsızlıklarına, eklem ve kemik ağrılarına yararlı olduğu bilinen şifalı bir su kaynağıdır.

Tarsus ilçesine bağlı Keşbükü köyündeki Keşbükü İçmesi ile ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Akçakocalı köyünde bulunan Akçakocalı içmesi, ünlü içmelerdendir. Bilindiği gibi Tarsus, Hıristiyanlıkta önemli yeri olan St. Paul’ün doğum yeridir. Hz. isa’nın din yayınlarından biri olan St. Paul’ün, bugün Saint Paul Kuyusu’nun bulunduğu evde doğduğu ve Hıristiyan inanışına göre kutsal bir mekân olarak bilinen bu evdeki kuyu suyunun bazı hastlıklara şifa olduğu iddia edilegelmiştir. Kuyu suyunun şifasına inanan HıristiyanMüslüman herkes, bu sudan içerek hastalıklarına deva aramaktadırlar.

Tarsus, ayrıca şifalı kumlarıyla da tanınan bir ilçemizdir. 18 kilometre güneyindeki Tarsus Plajımın kumunun bileşiminde kükürt olduğu anlaşılınca, halkın ilgisi daha da artmış ve özellikle bacak ağrılarından şikâyetçi olan romatizmalı hastaların uğrak yeri haline gelmiştir.

Hocantı Ilıcası: Mersin’in en önemli ılıcalarından olup, Mut ilçesinin eski adı Hocantı olan Derinçay köyündedir. ‘Ilısu Kaplıcası’ diye de bilinir. Burada yapılan banyoların; romatizmaya ve kapanmayan yaralara iyi geldiği, suyunun içilmesi halinde ise karın ağrılarını giderdiği bilinmektedir. Suyu, sodyum klorürlü, bikarbonat ve sülfat içeren radyoaktif bir sudur. Solunum yolları, dolaşım, sindirim ve sinir sistemleri ile beslenme bozuklukları üzerinde olumlu etkisi görülür.

Uzun bir sahil şeridine sahip Silifke ilçesi ise, tarihi ve doğal güzelliklerin yanı sıra, şifalı su kaynaklarına, bu arada şifa dağıtan mağaralara da sahiptir. Bellibaşlıları şunlardır:

Sapanca Ilıcası: Silifke’ye 27 kilometre uzaklıkta, Mut karayolu yakınlarındadır. Yöre halkının rağbet ettiği yerlerdendir.

Cennet Obruğu Suyu: MersinSilifke karayolunun kuzeyinde, il merkezinden 70 kilometre uzaklıktadır. Anayoldan ayrılan 2 kilometrelik tali bir yolla gidilir. Burası, bir yeraltı deresinin kalker tabakaları içinden geçerken oluşturduğu erozyon sonucunda tavanın göçmesiyle meydana gelmiş iki çukurdan biridir. Günümüzden 1520 milyon yıl önce, Miyosen çağında olmuş bir olaydır.

Cennet Obruğu’nun uzunluğu 275 metre, genişliği 125 metre, derinliği ise 70 metredir. İçine, doğu yamacında bulunan, kayalara oyulmuş, Roma döneminden kalma 300 basamaklı bir merdivenle inilebilmektedir. İniş sırasında çevreyi kaplayan mis kokulu sık ağaçlık ve duyulan kuş sesleri, halk tarafından buraya ‘cennet’ adının verilmesine neden olmuştur. Çevre, dilekleri tutsun diye insanlar tarafından boş bulunan her yere bağlanmış bez parçalarıyla doludur. Tabanda yer alan mağaranın ağzında, iyiliksever bir dindar tarafından yaptırılıp Meryem Ana’ya adanmış bir kilise bulunmaktadır. Kiiise, 19’uncu yüzyıl içinde bir süre cami olarak da kullanılmıştır. Bu noktadan 150 adım uzaklıkta, mağaranın zeminindeki bir yarıktan kaynayan su, halk arasında şifalı olarak kabul edilmiş, ancak derinden geçen yeraltı deresinin suyunun . 1993 yılında kuruması üzerine, ünlü tarihçi ve gezgin Strabon’un sözünü ettiği ‘Acı Su’ yok olup gitmiştir. Antik çağlardan bu yana kullanıla gelen bu kutsal ve şifalı su, zaman zaman çok derinlerden gelen bazı su sesleri nedeniyle, belki bir gün tekrar günyüzüne çıkacağının ve şifa dağıtmaya devam edeceğinin sinyallerini vermektedir.

Dilek ‘Astım’ Mağarası: Cennet Obruğu’nun yaklaşık 300 metre batısında, Silifke’ye 23 kilometre uzaklıktadır. Sarkıt ve dikitleriyle ünlü olan bu mağaraya, doğal bir kuyudan, çelik bir direğin etrafına dizilmiş 80 demir basamakla inilmektedir. Toprak seviyesinden 1820 metre derinlikte, 200 metrekarelik bir alana sahip, dev sarkıt ve dikitlerle bunların oluşturduğu değişik kompozisyonların koridor boyunca yer aldığı mağaranın sıcaklığı ortalama 14°C, nem oranı ise, hava durumuna bağlı olarak % 8598 arasında değişmekledir. Bu koşullar, havasının astım hastaları için ideal bir ortam oluşturmasına yeterli olmaktadır.

Mersin’de çok sayıda kaplıca ve içme bulunsa da, içlerinden en meşhuru Narlıkuyu Mağarası’dır. Bu mağaradaki suyun çirkinleri güzelleştirdiği, güzelleri ise daha güzel yaptığı söylenmektedir. Civarda bulunan eski Roma hamamında, bu sihirli suyun hâlâ damladığı görülür. Narlıkuyu sahillerimde hissedilen sıcak su, köydeki tarihi Roma hamamından gelmekte olup, sahilde denize giren bazı hastalar, sanki fiziktedavi görmüşler gibi eski sağlıklarına kısa sürede kavuşmaktadır.

Yapraklı Esik İçmeleri: Silifke’nin Susanoğlu beldesine 1 kilometre uzaklıktaki şifa değeri yüksek, yerli ve yabancı turistlerin geçerken uğradıkları, yöre halkının işe sürekli yararlandığı bir sudur. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarını giderir.

Anamur ilçesindeki Köşekbükü Mağarası da, diğer Akdeniz mağaraları gibi şifalı bir mağaradır. Anamur’un 9 kilometre kuzeybatısında, Ovabaşı köyündedir. 500 metrekarelik geniş bir alana sahip, mağaranın nem oranı % 80, hava basıncı 762 milibar ve temperatürü 18°C’dir. Köşekbükü Mağarası üç bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölüm ‘Huzur’, ikinci bölüm ‘Şifa’, üçüncü bölüm ‘Dilek’ bölümleridir. Sarkıt ve dikitlerle süslü mağaranın en az 20.000 yıllık bir geçmişi vardır. Yöre halkında oluşan, kısırlığa da iyi geldiği hâkim inancı bir yana bırakılacak olursa, astım hastalığına yararlı olduğu kanıtlanmış bir gerçektir.

Diğer bütün turistik illerimizde olduğu gibi, Mersin ilinde de konaklama ve ulaşım sorunu yaşanmamaktadır. Sosyal gereksinimlerin karşılanması her an için ve her yerde mümkündür. Ancak, daha detaylı bilgi almak isteyenler; Mersin, Anamur ve Silifke’deki Turizm Danışma Bürolan’ndan gerekli her türlü bilgiyi edinebilirler.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir