Menü

Çanakkale İlindeki Şifalı Sular ve Kaplıcalar Rehberi, İyi Gelen Hastalıklar ve Tarihçesi

Çanakkale, kaplıca ve içmeleriyle turizm potansiyeline sahip zengin illerimizden biridir. Son yıllarda bu potansiyelin değerlendirilmesi yönünde olumlu adımlar atılmış ve bu konuda yürütülen çalışmalara hız verilmiştir. II dahilindeki şifalı sulardan yaralanmak isteyen insanlar, kaplıca mevsimi ağırlıklı olmak üzere, hemen hemen bütün sene boyunca bu gibi yerlere giderek şifa aramalarını sürdürürler. Çanakkale-Merkez ilçeye yakın yörelerde bulunan şifalı su kaynaklarının belli başlıları şunlardır:
Kirazlı Maden Suyu: Çanakkale-Çan karayolu üzerinde, Kirazlı bucağındadır. Bu nedenle ‘Kirazlı Suyu’ ya da ‘Kirazlı Ekşi Suyu’ diye de anılır. Tuzlu soğuk sular grubuna dahil, oligometalik bir sudur. Sülfat içerir. Solunum yolları, kalp-damar ve romatizmal hastalıklar için önerilen bir sudur. Böbrek taşlarının düşürülmesinde yararlı olur.

Balaban Maden Suyu: Kirazlı bucağında bulunan ikinci maden suyu kaynağıdır. Meşhur bir sudur. ‘Balaban Suyu’ ya da ‘Balaban Ekşi Suyu’ diye de bilinir. Kirazlı Maden Suyu ile aynı özelliktedir.

Petekköy Ozancık Ilıcası ile Kara Ilıcası; aynı kimyasal özelliklere sahip iki ılıcadır. Sülfatlı ‘acı’ maden suları kapsamında olan bu sular, kalp-damar, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarına, beslenme bozukluklarına tavsiye edilir. Bileşiminde kükürt içermesi nedeniyle, solunum yollarıyla romatizmal hastalıklara, radyoaktif özelliği nedeniyle de, kadın hastalıklarına, mide ve bağırsak rahatsızlıklarına çok yararlıdır.

Çanakkale, sadece Merkez ilçede değil, diğer bütün ilçelerde de şifalı su kaynakları bakımından imrenilecek bir konuma sahiptir. Bayramiç ilçesi bunların başında gelir.

Palamutoba Ilıcası: Tuzlu sıcak maden suları grubunda incelenen bir ılıcadır. Suyunun bileşiminde sülfat vardır. Solunum yolları, kalp-damar ve romatizmal hastalıklara iyi gelir. Karaciğer ile safra kesesi üzerinde olumlu etkileri görülür. Beslenme bozukluklarını giderir.

Uıcadere Kaynağı: Bayramiç’in Ilıcadere mevkiindeki bir içmedir. Sodalı soğuk maden suları grubundadır. Mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi üzerinde yararlı etkileri görülür.

Külcüler Kaplıcası: Çanakkale’nin Çan ilçesinin 12 kilometre güneybatısında, Bayramiç ilçe merkezine 18 kilometre mesafede Evciler bucağına bağlı Külcüler köyündedir. Köyün 2 kilometre uzağındaki güzel manzaralı bir çam ormanı içinde, aynı zamanda Eski Menderes Nehri’nin kenarındadır. Kaplıca alanının denizden yüksekliği 80 metredir.

Bu kaplıca, 2000 yıldır kullanılan bir kaplıcadır. Civarda bulunan hamam yıkıntılarının Bizanslılara ait olduğu ve onlar tarafından işletildiği tespit edilmiştir. Bölgenin en ilgi gören kaplıcalarından biridir.

Kükürtlü ılıca ve içmeler grubuna dahil olan kaplıcanın suyu, sodyum sülfatlı ve kükürtlüdür. Temperatürü 29-34°C, radyoaktivitesi 8.7-14.1 eman arasında değişmektedir. pH değeri 8.6’dır.

Banyo tedavisi; romatizma, nevrit, nevralji, solunum yolu hastalıkları ile kadın ve cilt hastalıklarına çok iyi gelir. Bir adet genel tedavi havuzuyla dokuz adet sıra banyosu vardır. Konaklama olanakları her ne kadar kısıtlı olsa da, sosyal tesisleri yeterli düzeydedir. Kaplıcadaki toplam yatak sayısı 100 civarında olup, sezon sırasında artan talebi karşılamak için çadır kurulmaktadır. Yakın ve uzak çevredeki yerleşim yerlerinden sürekli ve düzenli ulaşım imkânları bulunmaktadır.

Çanakkale’nin Çan ilçesi de, kaplıca zengini ilçeler ara-, smdadır. İlçede küçük büyük çok sayıda kaplıca vardır. Başlıcaları şunlardır:

Çan Kaplıcası: ilçe merkezinin 1 kilometre güneyinde, Çanpazar mevkiindedir. Deniz seviyesinden yüksekliği 80 metredir.

Sodyum sülfatlı sular grubunda incelenen suyun temperatürü 46°C, radyoaktivitesi 15 eman, pH değeri 6.8’dir. Debisi yüksektir. Saatte 6000 metreküp su çıkar. Banyo tedavisi; mafsal romatizması başta olmak üzere, her türlü romatizma ve ağrılı hastalıklara, nevrit, nevralji ve kadın hastalıklarına önerilir. İçme olarak kullanıldığında ise; yumuşak bir etki yaratır. Az miktarda kalsiyum iyonunun bulunması diüretik tesir yapar. Karaciğer, safra kesesi hastalıklarında, bağırsakların görev bozukluklarında, böbrek ve idrar yollarındaki iltihapların giderilmesi ve taşların düşürülmesinde yararlıdır.

Kaplıcada; yedi adet özel banyo ile on iki adet sıra banyo vardır. Ulaşımı kolay olan kaplıcada turistik bir de otel (Ilıca Oteli) bulunmakta, yeterli olmaması durumunda, ilçedeki diğer otellerden (Ceyhan Oteli ile Yanık Motel) yararlanılmaktadır. İlçe merkezine yakınlığı nedeniyle sosyal gereksinim sıkıntısı çekilmez.

Geyikli Kaplıcası: Çan ilçesinin Geyikli beldesindeki ünlü bir kaplıcadır. Yöre halkının rağbet ettiği yerlerin başında gelir. Çeşitli hastalıklara şifalı olan suyu hafif kükürtlüdür.

Terzialanı Kaplıcası: Çan’ın 10 kilometre güneyinde, Terzialanı köyündedir. Felçli hastalara önerilen bu kaplıca, birçok hastalığa şifa olmasıyla tanınmıştır.

Tepeköy Kaplıcası: Çan ilçesine bağlı Tepeköy’dedir. Yöre halkına hizmet eden şifalı bir suya sahiptir.

Çanakkale’nin Ezine ilçesindeki Kestanbolu Kaplıcası ve Çamuru ise, ilin en önemli termal tesisidir. İlçe merkezine 15 kilometre kadar uzaklıkta, güneybatı yönünde, eski Kestanbol kenti yıkıntılarının yer aldığı aynı adı taşıyan köydedir. Kaplıcanın bulunduğu yer, palamut ağaçlarıyla kaplı olup, 3 kilometre uzaklıkta görünen denize karşı çok güzel panoromik bir manzaraya sahiptir.

Çanakkale’ye 65 kilometre uzaklıkta olan Kestanbolu Kaplıcası, yurdumuzun tarihi en eski kaplıcalarından biridir. Kaplıcanın yanında bulunduğu antik kent, tarihte ilk kez An-tigones tarafından yapılmış, sonra Büyük İskender tarafından büyütülerek güzelleştirilmiş ve Troa adını almıştır. Kent Romalıların eline geçince, yakınında bulunan kaplıcada banyolar ve tedavi üniteleri kurulmuştur. Zamanla harap olan kaplıca, 1900 yılında yeniden imar edilmiş ve I. Dünya Sava-şı’nda tamamen yanmış, o zamandan bu yana da istenilen düzeye bir türlü ulaşamamıştır. 1935 yılında Ezine Belediye-si’nce tekrar ele alınan kaplıcada günbegün olumlu adımlar atılmasına başlanılmıştır.

Sodyum klorürlü ‘tuzlu’ sular grubunda incelenen Kestanbolu Kaplıcası’nda altı kaynak bulunmaktadır:

a) Ana kaynak= 52 adet küçük kaynak suyunun kapte edilmesiyle oluşmuştur. Sodyum klorürlü, radonlu ve demirlidir (6.25 mg/lt). Temperatürü 67°C, radyoaktivitesi 26.83 eman, pH değeri 5.92’dir.

b) II. kaynak= Sodyum klorürlü, radonlu ve demirlidir. (5.00 mg/lt) Temperatürü 47°C, radyoaktivitesi 23.18 eman, pH değeri 6.16’dır.

c) Çamur suyu= Sodyum klorürlü, demirli, karbondiok-sitli ve radonludur. Temperatürü 68°C, radyoaktivitesi 40.03 eman, pH değeri 5.68’dir.

d) Kadınlar hamamı= Tarihi hamamın asıl kaynağını teşkil etmektedir. Sodyum klorürlü ve demirlidir. Temperatürü 31°C, radyoaktivitesi 4.48 eman, PH değeri 6.62’dir.

e) Göz suyu= Sodyum klorürlü ve kalsiyumludur. Temperatürü 21UC, radyoaktivitesi 2.44 eman, pH değeri 6.94’tür.

f) Talî kaynak= Pek önemi olmayan ve debisi çok az olan bu kaynak, şu anda kullanılmamaktadır.

Banyo tedavisi ile; her türlü romatizmalar, nevrit, poli-nevrit, kadın hastalıkları ile geç kaynayan kırık vakalarında ve eklem yapışıklıklarının erken açılmasında ideal bir kaplıcadır. Demir ve kalsiyum iyonlarının bulunuşu, bu hastalıkların nekahat dönemlerinde vücudu kuvvetlendirmesi ve kemiklerin kalsiyum metabolizmasını düzene koyması açısından suya ayrı bir özellik kktar. Raşitik ve adenitli hastalara ılık banyo yaptırılması, solunum yolu hastalıklarında serpin-tileme uygulaması çok iyi gelir.

Tuzlu sular grubuna dahil bu tür maden sularında; yüksek sıcaklık, radyoaktif emanasyonlar ve demir bulunmaktadır. Suların bu nedenle birçok açıdan değerlendirilmesi mümkündür.

Bilindiği gibi tuzlu sular, banyo uygulamaları tarzında kullanıldığında, bazı iltihabi durumlarda etkili olurlar ki, bu özelliğe ‘rezolutif etki’ adı verilir. Bu nedenle, kadınlarda ge-nital organların kronik iltihaplarında, lokomotör sistemin bazı süprasyonlarında, drenaj temin edildikten sonra travmatik nedenlere bağlı kaynaması gecikmiş kırıklarda, yine travmaya bağlı romatizmal sendromlarda, küçük çocukların lenf bezlerinin şişmesinde, kemik tüberkülozunun bazı şekillerinde, üst solunum yollarının spazmodik astmatiform send-romlarında değerlendirilebilir. Üst solunum yollarının yukarıda sözü edilen hastalıklarında, uygulamalar sırasında alman radyoaktif emanasyonların tesirinin arttırılmasının istendiği hallerde, inhalasyon uygulamaları yapılmak suretiyle, suyun içeriğindeki gazların daha yoğun bir şekilde organizmaya dahil edilmesi sağlanır. Suya bazı reçineli maddelerin eklenmesiyle, üst solunum yolları üzerindeki spazm çözücü etki çok daha hızlandırılabilir. Ayrıca, aerosol uygulamaları tarzında ve antibiyotikler katılarak bu tür tuzlu ve fazla radyoaktifli suların üst solunum yolları ve akciğerler üzerinde çok yararlı bir tedavi aracı olarak kullanılması iyi olur.

Çamur banyosu ve inhalasyon uygulamalarıyla tanınan Kestanbolu Kaplıcası, bu yörenin en önemli sularından biri olarak kabul edilmektedir. Ancak, çok daha modern cihazlara ve yeni bir görünüme kavuşturacak modern tesislere gereksinim vardır. Sadece suların değerlendirilmesi bu konuda yeterli olmayacaktır. Debisinin çok fazla olması, yapılacak çok değişik uygulama tarzlarının gerçekleştirilmesini sağlayacaktır. Yakınında bulunan radyoaktif çamur platformları dikkate alındığında, bu uygulamaların daha da zenginleşeceği kesindir. Bölge, üzerinde gayet ciddi çalışmalar yapılması gereken ve Avrupa ülkelerindeki benzer sularla yürütülecek rekabette her zaman için bir adım öne geçebilecek bir potansiyele sahiptir.

Kaplıcanın; kadın ve erkeklere ait olmak üzere, iki adet tedavi havuzu, beş adet özel banyosu ve bir Fizik Tedavi Ünitesi vardır. Yardımcı tesisler açısından hiçbir sıkıntı yaşanmamaktadır. Konaklama olanakları gün geçtikçe arttırılan kaplıcada, 100 yatak kapasitesiyle hizmet veren bir de otel mevcuttur.

Truva Kaplıcaları: Ezine’nin 1 kilometre batısında, Uluköy’dedir. M.Ö.3’üncü yüzyılda burada bir kaplıca kentinin kurulu olduğu ve işletildiğine dair kayıtlar bulunmaktadır. Tarihi Truva kenti yakınlarında yer alan bu ünlü kaplıcanın suyu, çeşitli hastalıklara iyi gelmektedir.

Keçeli Ilıcası ile Kocaçakrak Kaynağı Gayzer Suyu: Ezine’deki bu iki şifalı su kaynağı ortak özelliklere sahip olup, tuzlu sıcak maden suları grubuna dahil sulardır. Radyoaktif madde içerirler. Romatizma, kadın hastalıkları, solunum yolları ve kalp-damar rahatsızlıklarında yararlanılır.

Tuzla Köyü Ilıcası: Ezine’nin Tuzla köyündedir. Olağanüstü sıcaklıkta (105°C) bir kaynaktan çıkmaktadır. Köyün arkasındaki vadide ise, çok sayıda doğalgaz çıkışı görülmekte, hatta bu yörenin altından lav ırmaklarının aktığı, ses ve titreşim olarak açıkça hissedilebilmektedir. Suyunun sodyum klo-rür içerdiği tespit edilmiştir. Mutlaka değerlendirilmesi gereken bir bölgedir.

Çanakkale’nin diğer ilçelerinde bulunan şifalı su kaynaklarını ise şu şekilde sıralamak mümkündür:

Kırkgeçit Kaplıcası: Biga ilçesine 13 kilometre uzaklıkta, güney yönünde, Ilıcabaşı köyündedir. Bu nedenle ‘Ilıca-başı Kaplıcası’ diye de anıldığı olur. Tuzlu sıcak olan suyu, sülfat ve kükürt içerir. Cilt hastalıklarına, romatizma, solunum yollan ve kalp-damar hastalıklarına çok yararlıdır. Karaciğer, safra kesesi ve beslenme bozukluklarında da olumlu etkisi görülür.

Kocabaşlar Kaplıcası: Lapseki ilçesindeki tek kaplıcadır. Sodyum klorürlü maden suları grubunda değerlendirilen bu kaplıcanın suyu sıcaktır. Solunum yollan, kalp-damar ve romatizmal hastalıklar için yararlı bir sudur.

Gökçeada Çamur Banyoları: Çanakkale’nin ada ilçesi olan Gökçeada’daki tuz gölünde bulunan çamurlu arazi, çamur banyosu yapmaya uygun bir ortam yaratmıştır. Doğal tuz katmanlarıyla oluşmuş çamurlu toprakta yapılan banyodan, beklenenden çok daha fazla şifa sağlanmaktadır.

Küçükçetmi Ilıcası: Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesindedir. Sıcaklığı 14°C olup, karbondioksit içerir. Başta nevralji olmak üzere, romatizmal hastalıklarda, kalp-damar ve solunum yolu rahatsızlıklarında yararlı bir sudur.

Kamon Kaynağı: Küçükçetmi Ilıcası yakınındaki şifalı bir su kaynağıdır. Suyu aynı özelliklere sahiptir.

İnciraltı Kaplıcaları: Küçükkuyu beldesindeki bir başka kaplıca da, İnciraltı Kaplıcalan’dır. Sodalı sıcak bir sudur. Mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarının giderilmesinde etkilidir.

Kızılca Kaplıcası: Ayvacık ilçesinin Kızılca Tuzlası mevkiindedir. Bu nedenle ‘Kızılca Tuzlası Kaplıcası’ diye de bilinir. Tuzlu sıcak maden suları grubuna dahil olan bu kaplıcanın suyu, solunum yollan, kalp-damar ve romatizma hastalıklarına, nevrit ve kırık-çıkık sekellerine iyi gelmektedir.

Çanakkale’nin Yenice ilçesindeki Toprakobası Ilıcası; Pazarköy bucağında olup ‘Kum Ilıcası‘ diye de bilinir. Hıdır-Iar Kaplıcası ise, Hamdibey beldesindedir. Sülfattı, sıcak, oligometalik bir sudur. Kadın hastalıklarına, nevralji, kalp-damar, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarına, beslenme bozukluklarına tavsiye edilen bir kaplıcadır.

Çanakkale ilindeki şifalı su kaynakları ile konaklama olanakları hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler, Çanakkale Turizm Danışma Bürosu’na müracaat edebilirler.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir