Balıklı Çermik

Sivas ili Kangal ilçe merkezine yaklaşık 13 km. mesafede bulunan Kavak Deresi vadisinde yer alan Balıklı Çermik deniz seviyesinden 1500 metre yüksekliktedir.

Kaplıcanın bulunduğu alan, 1917 yılında sazlık ve sulak bir bölgeymiş. Ayağında yara olan bir çobanın tesadüfen tedavi olmasından sonra, yöre halkı açtığı ilkel çukurlardan yararlanmaya başlamış. Kaplıcaya ‘Yılanlı Çermik’ denilmesi bu tarihlere rastlar. Daha sonra suda, nereden geldiği bilinmeyen küçük balıklar görülmeye başlanmış. Balıklar, çukurlara girenlerin vücudundaki yara kabuklarını, sivilce başlarını koparır, bu şekilde temizlenen yaralar da, suyun şifalı etkisinin de tesiriyle çok çabuk iyileşirmiş. Suyun hızlı bir şekilde tanınmasına neden olan etkenlerin başında geldiğinden, balıklar kaplıcanın sembolü olmuş ve yöre bu kez ‘Balıklı Çermik’ diye anılmaya başlanmış. Halk, 35-36°C sıcaklıkta yaşayan, gri-bej renkli, 2-10 cm. boyundaki binlerce balığın kutsallığına inanır ve onlara dokunmazlar.

Sodyum bikarbonatlı, kalsiyumlu ve magnezyumlu olan kaplıcanın suyu, oligometalik ılıca ve içmeler grubunda değerlendirilmiştir. Temperatürü 35-36.5°C, pH değeri 7.3, radyoaktivitesi 1.8 emandır. Kaynaklar, güney doğrultusunda sıralanmış olup beş ayrı yerden çıkmaktadır. Benzer özellikler gösteren bu kaynakların debisi yüksektir. (130 İt/sn) ve günde 5760 kişinin yararlanabileceği bir potansiyele sahiptir.

Banyo tedavisi; ruhsal yorgunluklara, kalp hastalıklarına, deri hastalıklarına, her türlü romatizmal hastalıklara, nevralji, nevrit, hemipleji, parapleji gibi sinir hastalıklarına, kırık-çıkık sekellerine, travmatik eklem ve kas hastalıklarına, banyo ve lavaj uygulaması suretiyle kadın hastalıklarına ve bazı cilt hastalıklarına önerilmektedir. İçme tedavisi; böbreklerde kum ve taş oluşumunda, tekrarlayan durumlarda etkili olur.

Kaplıcanın en önemli özelliği ise, artık dünyaca ‘Doktor Balıklar’ namı altında ün yapan bu balıklardan, tıbben olmasa bile, tıbba yardımcı bir unsur olarak yararlanılmasıdır. ‘Cyprinide=Sazangiller’ familyasına dahil ‘Cyprinion Macrostamus=Beni Balığı’ ile, Kayabalığı türlerinden ‘Garra rufa=Yağlı Balık’ cinsi bu balıklar; delici, emici ve pansumancı olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyon sonucu oluşmuş cilt dokusundaki yaraları, egzema, cerahatli sivilceler ve sedef hastalığı oluşumlarını iyileştirmekte yardımcı olurlar. Kaplıcada, havuza giren kişilerin etrafında toplanan ince ve kahverengi-gri-bej renkli balıklar, derhal faaliyete geçer ve vücut çevresinde dolaşmaya başlayarak hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye girişirler. Dişleri olmayan bu balıklar,36°C sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu kabarmış yara kabuklarını kopararak, cildi pürüzsüz hale gelinceye kadar temizlerler. Cilt üzerinde belirgin bir yara izi kalmaz. Tedaviden olumlu sonuç alınabilmesi için, bir günde belirli aralıklarla havuza giren ve kaplıcanın şifalı suyundan sabahları aç karnına 3-5 bardak içen hastalar, 21 gün süreyle bu tedavilerini sürdürecek olurlarsa, % 98 oranında amaçlarına ulaşmış olurlar. Diğer taraftan, yerden kaynayan su içindeki küçük kabarcıkların ve balıkların vücut üzerine yaptıkları ufak darbelerin etkisiyle, vücutta bir gevşeme ve dinlenme hali görülür. Bu tedavi tamamen yan etkisiz olup, kesinlikle herhangi bir ilaca gereksinim duyulmamaktadır. Suyun içeriğinde, cilt hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu bilinen selenyum maddesinin bulunması, sedef hastalığı gibi psikolojik kökenli olan ve telkine çok yatkın bulunan hastalıklarda başarılı sonuçların alınmasına neden olmaktadır.

Sedef hastalığı, nedeni kesin olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Tıp dilinde ‘Psoriasis’ olarak bilinir. Kalıtsal ve sinirsel kökenlidir. Daha çok baş derisinde, diz ve dirseklerde, tırnaklarda meydana gelen düzensiz kırmızı lekeler halinde kendini gösterir. Lekeler gümüş renginde ve pul pul olup, deri seviyesinin üstündedir. Kaşıntı yapmazlar, israil’de bulunan Lut Gölü’ndeki benzer özelliklere haiz tedavi tesislerinden sonra, Balıklı Çermik’in devreye sokulması, modern tıbbın bugüne kadar kesin çözüm bulamadığı bu tür hastalıklar için ayrıca bir ümit kaynağı olmaktadır. Bir kere, kaplıcaya girmekle sağlanan etkilenme önemli ölçüde psikolojiktir. Kişiler, şöhretini bildikleri bir yere bu şekildeki bir etkilenmeye hazır halde girerler. Buradaki sıcak, sakin ve rahat ortamda stresten uzak kalırlar. Ayrıca, aynı soruna sahip kişilerce oluşturulan dertleşme ortamının da, doğal bir grup tedavi seansı şeklinde cereyan ettiğini de söylemek mümkündür.

Sağlık turizminde dünya çapında önemli bir konuma yükselen Balıklı Çermik’teki ilk modern tesisleşme çalışması 1950’li yıllarda başlamış ve aradan geçen süre zarfında tesisleşme daha da ileri götürülerek, bugün yılın on iki ayında yurtiçi ve yurtdışından gelen hastalara hizmet veren dünyanın sayılı kaplıcalarından biri haline gelmiştir.

Kaplıcada; biri kapalı, biri yarı açık, diğer ikisi tam açık dört adet tedavi havuzu ile bir adet olimpik ölçülerde yüzme havuzu vardır. Kapalı olan havuz sadece yaralı ve hastalara, açık havuzlardan biri erkeklere, diğer ikisi ise kadınlara ayrılmıştır. Olimpik havuz ise herkese açıktır. Konaklama; 150odada 300 yatakla hizmet veren Balıklı Kaplıca Oteli’nde yapılmaktadır. Bunun dışında, birtakım motel ve pansiyon türü yerler de vardır. Ancak, sezon süresince yatak sayısı yeterli olmadığından, 1000 civarında çadır da kurulmakta, yine kaplıca sınırları içinde Avrupai nitelikte kamp ve karavan turizmine göre düzenlenmiş özel bir alan da bulunmaktadır.

Soğuk Çermiği

Soğuk Çermik, Sivas il merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Suyunun sıcaklığı diğer kaplıcalara oranla daha düşük olduğundan dolayı halk buraya ‘Soğuk Çermik’ adını vermiştir. Aynı zamanda mesire yeri olarak da değerlendirilmekedir.

Bikarbonatlı, kalsiyumlu, magnezyumlu ve karbondioksitli olan suyunun temperatürü 28°C, pH değeri 6.3, radyoaktivitesi 0.57 emandır. Sıcaklığı düşük olan bir sudur. Bileşimi, Sıcak Çermik’in özellikleriyle benzerlik gösterir. Total mineralizasyonu litrede 2 gramdır. Dış uygulamalarda, biraz ısıtıldığı takdirde sedatif ve periferik vazodilatatör bir etki gösterir. İçme kürlerinde, mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi fonksiyonları üzerinde yatıştırıcı etkisi görülür. Banyo uygulaması, romatizmal hastalıklarda, bünyesel ve sinirsel hastalıkların tedavisinde yararlıdır.

İki adet genel havuzun bulunduğu kaplıcada, toplam yatak sayısı 200’ü geçmediğinden dolayı konaklamada yetersiz kalınmaktadır. Ziyaretçiler, Sivas kent merkezindeki otellerde rahatlıkla kalabilirler.

Sıcak Çermik

Sivas ili Yıldızeli ilçesinde bulunan Sıcak Çermik denizden 1200 metre yükseklikte ve ilçe merkezine 15 km. uzaklıktaki Direkli bucağındadır.

İçeriğinde bikarbonat, sodyum, kalsiyum ve magnezyum bulunmaktadır. Madeni az ılıca ve içmeler grubunda değerlendirilmektedir. Temperatürü42°C, pH değeri 6.5, radyoaktivitesi 3.91 emandır.

Litresinde 2,5 gram toplam mineralizasyon içeren bu suyun, dış uygulamalarda sedadif etkisinden yararlanılır İçme olarak da değerlendirilebilmektedir. Toprak kalevili unsurların egemen olması nedeniyle, karaciğer, safra kesesi, mide ve bağırsaküzerinde, metabolizma hastalıklarında, bu arada özellikle hafif diyabetlilerde olumlu etki yapar. Banyo tedavisi; her çeşit romatizma, nevralji, nevrit ve kadın hastalıklarına önerilmektedir.

Sıcak Çermik Kaplıcasında ikisinin üstü açık, üç adet genel havuz ve çok sayıda özel banyo bulunmaktadır. 151oda ve 350 yatak ile hizmet veren bir oteli bulunan Kaplıcanın sosyal tesisleri açısından yeterli düzeydedir.

 

Akçaağıl Çermiği

Sivas ili Suşehri ilçesinde Bulunan Akçaağıl Çermiği deniz seviyesinden 750 metre yükseklikte ve Kelkit Irmağı’nın güney kıyısındadır. Sodyum sülfat ve klorür içeren suyunun temperatürü 43°C, radyoaktivitesi 16.8 eman, pH değeri 7.1’dir. Suda bulunan serbest karbondioksit miktarı litrede 1.15 gram olduğundan içimi kolaydır. İçme tedavisi; karaciğer, safra yolları ve bağırsak hastalıklarına önerilir. Banyo tedavisi ise, romatizma, nevralji ve kadın hastalıklarında yararlıdır. Banyo kürlerinin içme ile birlikte yapılması halinde, şişman hastalarda çok olumlu sonuçlar alınır.

Aynı zamanda Akçaağıl Çermiği’nde iki adet genel havuz bulunur. Sosyal tesisler yeterli düzeydedir.  Ancak konaklama için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Sıkıntı çekilen yörede bu boşluk, yaz aylarında kurulan çadırlarla giderilmeye çalışılmaktadır.

Suşehri Çermiği

Sivas ili Suşehri ilçesinde bulunan Suşehri Çermiği halk arasında ‘Çermik’ diye bilinir. İlçenin yaklaşık olarak 10 km. kuzeyinde olan bu kaplıca 27-28°C sıcaklıkta suya sahiptir. Romatizma, dolaşım ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına, sinir hastalıklarına iyi gelmektedir.

Müşekniş Çermiği

Sivas iline bağlı Müşekniş Köyü’nde bulunan Müşekniş Çermiği basit tesislere sahip ve yöre halkı tarafından çok tutulan bir kaplıcadır.

Ortabucak Çermiği

Sivas ili Şarkışla ilçesi Orta bucağına 2 km. uzaklıkta bulunan Ortabucak Çermiği, romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelen bir şifalı su kaynağıdır. Büyük bir havuzu ve 14 odalı bir motel ve gazinosu bulunmaktadır.

Alaman Çermiği

Sivas ili Şarkışla ilçesine yaklaşık 21 kilometre uzaklıktaki Akçakışla beldesinin Alaman köyünde bulunan Alaman Çermiği, halk arasında ‘Akçakışla Çermiği’ olarak da bilinir. Suyu oldukça kükürtlü olduğundan dolayı içilmez. Ancak banyo tedavisinde romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir.

Tepecik Kaplıcası

Sivas ili Şarkışla ilçe yakınlarında, Ortaköy’dedir. ‘Ortaköy Çermiği’ diye de anılır. Romatizma ve sinir hastalıklarına iyi gelen bir suya sahiptir.

Erikli Kaplıcası

Sivas ili, Divriği ilçesine bağlı Erikli köyünde yer alan Erikli kaplıcası bir çok hastalığa iyi gelmektedir. Yaklaşık 15 derecelik bir ısıya sahip olan suyundan banyo olarak kullanıldığı gibi içme olarak da faydalanmaktadır. Günde iki kez içildiğinde sindirim yollarının temizlendiği bilinmektedir. Karaciğer yetmezliğinin en büyük ilacı olan bu su aynı zamanda kuvvetli bir safra döktürücü olup, bağırsakların hızlı çalışmasını sağlar.