Kaunos Şifalı Çamuru

Muğla ilçesi Dalyan yöresinde, Kaunos ören yeri yakınlarında bulunan Kaunos Şifali Çamuru yörenin en ünlü şifa çamurlarından bir tanesidir. Kükürtlü ve radyoaktiviteli çamur, sağlık ve güzelliğine önem veren yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.

Ölemez Kaplıcası

Muğla ili Köyceğiz İlçes’nin ünlü Ölemez Dağı eteğinde, göl kıyısında bulunan Ölemez Kaplıcası Türkiye’nin radyoaktivitesi en yüksek kaplıcaları arasındadır. (98.8 eman) Temperatürü 40°C’dir. ‘Gençlik Suyu’ ya da ‘Kudret Pınarı’ diye ünlenmiştir. Suyu, mide, bağırsak rahatsızlıklarına, romatizmal ve hormonal hastalıklara iyi gelir. Özellikle yaşlıların hormon tedavisinde çok olumlu sonuçlar alınır.

Kel Girme Kaplıcası

Muğla ili Köyceğiz ilçesi Ölemez Dağı eteklerinde, Dalyan köyü yakınlarında bulunan Kel Girme Kaplıcası cilt hastalıklarına iyi gelen bir kaplıcadır.

Velibey Kaplıcası

Muğla ili Köyceğiz ilçesi Velibey Deresi’nin içinde bulunan Velibey Kaplıcası radyoaktivitesi yüksek olduğu gibi debisi de yüksek olan bir şifalı sudur. Saniyede 20 litre debiye sahip olan Velibey Kaplıcası Kokargirme ve Çavuş Ilıcaları’yla benzer özellikler gösterir. Cilt ve kadın hastalıklarına tavsiye edilmektedir.

Kokargirme Kaplıcası

Muğla ili Köyceğiz ilçesi sınırları içerisinde bulunan Kokargirme Kaplıcasının sodyum klorürlü olan suyunun radyoaktivitesi 21eman gibi yüksek bir değerdedir. Romatizma, solunum yolları ve kalpdamar hastalıklarına yararlıdır.

Sultaniye Kaplıcaları

Muğla ili Köyceğiz ilçesinde bulunan Sultaniye Kaplıcaları, bazı tarihçilere göre, M.Ö. 1000 yıllarında Kaunoslular tarafından işletilmiştir. Kaplıcalar, daha sonra Bizanslılar zamanında yeni ilaveler yapılarak genişletilmiştir. Eski kalıntıları çevreye yayılmış durumdadır. Bir kısmı ise gölün suları altında kalmıştır.

Sultaniye’nin şifalı sulan, içerik yönünden yurdumuzun en önemli suları arasında yer alır. ‘Kapniç Girmesi’ ya da ‘Sultaniye Termal Turizm Merkezi’ adıyla da anılan bu kaplıcalar üç ayrı kaynaktan oluşmuştur.

a) Büyük Hamam: Temperatürü 3839°Colup, radyoak

tivitesi çok yüksektir. (126 eman)

b) Kubbeli Hamam: Radyoaktivitesi 27 emandır.

c) Soğuk Kaynak: Temperatürü 31.5°C, radyoaktivitesi 37 emandır.

Sultaniye Kaplıcaları, bir bütün olarak, sodyum klorürlü ılıca ve içmeler grubuna dahildir. Suyu, yöredeki diğer kaynaklarla aynı bileşimi gösterir. Klorür, sodyum, hidrojen sülfür ve bromürlüdür. Kaynakların bazılarında radon gazı oranı yüksektir. Temperatürleri 31.5°C ile 41.9°C arasında değişir. pH değerleri 6.40 – 6.74 arasındadır. Toplam debileri 42 İt/sn. olup, günde 10.000 kişinin banyo yapmasına yetecek kapasitededir.

Bu grup sular, yörenin diğer sularından, içlerindeki etkin unsurların fazlalığıyla ayrılmaktadır. Yüksek oranda tuz içermeleriyle dikkati çekerler. Litrede 1830 gramarasında tuz içerirler. Şu halde, deniz suyuna yakın yoğunlukta olup, tuzlu sular sınıfına girmektedirler. İkinci dikkati çeken husus; her birinde bulunan yüksek orandaki hidrojen sülfürdür. 10 miligram civarında olan bu unsur, maden suyuna kükürtlü su karakterini de kazandırır. Diğer taraftan, bazı kaynaklarda 30 emanın üstüne çıkan radyoaktif özelliği de dikkati çeken bir diğer husustur. Büyük Hamam kaynağının radyoaktivitesi 126 eman gibi çok yüksek bir değere ulaşmıştır. Suların sıcaklığı dış uygulamalara imkân verecek düzeydedir. Bunların bir kısmı 30-36°C, diğerleri ise 40°C’ye ulaşan sıcaklık derecelerine sahiptir.

Bütün bu saydığımız özelliklerin dış uygulamalarda olumlu etk ‘eri görülür. Daha ziyade tuzluluğun ve kükürt unsurunun kronik iltihaplar üzerindeki etkisi dikkate alınmalıdır. Tuzlu suların rezolutif özelliği, kükürdün antienfeksiyöz ve antienflamatuvar tesirini kuvvetlendirecektir. Ilımlı düzeyde bulunan termalite, antispazmodik ve sedatif etkisiyle değer kazanır. Dolayısıyla banyo tedavisi; romatizma, nevrit ve poliyomiyelitlerde, kadın hastalıklarında, ruhsal yorgunluklarda çok yararlıdır.

İçerdiği 12 çeşit mineral ile dünyada ikinci sırada yer alan Sultaniye Kaplıcaları; Köyceğiz’e 32 kilometre  uzaklıkta olup, göl üzerinden veya denizden motorla ulaşmak da mümkündür.

Köyceğiz İçme ve Kaplıcaları

Muğla’nın Köyceğiz ilçesi de, şifalı sularıyla tanınmış ilçelerdendir. Köyceğiz İçme ve Kaplıcaları başlığı altında toplanan bu kaynaklar, uygulanan yoğun kür programları, radyoaktiviteleri ve termal etkileriyle mucizeler yaratmaktadır. Kaplıcaların pek çoğu Sultaniye köyü hudutları içinde toplanmıştır. Köyceğiz Gölü’nün batı yakasında, Ölemez Dağı eteklerinde, ‘Kapniç’ denilen mevkide yer alan bu kaplıcalar, her biri birbirinden değerli şifalı su kaynaklarıdır.

Tıbbın babası sayılan Yunanlı Hippokrates; ‘Havalar, Sular ve Yöreler’ adlı kitabında, kaplıcaların sağlığa olan faydalarını uzun uzun anlatmıştır. ‘İnsan Ekolojisi’ bilim dalının kurucularından sayılması gereken Hippokrates’a göre; bir yörenin havası, suyu ve toprağı, orada yaşayan insanların sağlıklarını etkilemekle kalmayıp, karakter ve davranışlarını, dolayısıyla o yörenin tüm kültürünü de tayin eder. İşte, bu temel kuralın en güzel gözlemlendiği yer, Köyceğiz Gölü’nün çevresinde birbirine yakın uzaklıklarda yer alan şifalı kaynaklar ve bu kaynaklardan asırlar boyu yararlanagelen bu yörenin insanlarıdır.

Gebeler Ilıcası

Muğla ilinin Fethiye ilçesindeki Gebeler Ilıcası , Fethiye’nin en ünlü ılıcası olarak bilinmektedir. 30 kilometre uzaklıktaki Gebeler köyü sınırları içinde olup, sular ‘İnönü’ adıyla anılan bir tepenin eteğindeki üç ayrı mağaradan çıkar. Bu mağaralara, kısmen taş, kısmen tahtadan yapılmış merdivenlerle inilir. Mağaralar hidrojen sülfür kokar ve bu koku iç kısımlara doğru ilerledikçe daha da artar. Yöre halkı, mağaraların bilinmeyen derinliklerine giden bazı kişilerin kaybolduklarını söylerler. Yapılan tahminlere göre; bu kayboluşların zehirli gazların çok yoğun olmasından ileri geldiği sanılmaktadır.

Sodyum klorürlü ve sülfatlı ılıca ve içmeler grubuna dahil olan Gebeler Ilıcası’nın suyu, klorür, sülfat, sodyum, kalsiyum ve hidrojen sülfür içerir. Az miktarda bromür de bulunur. Kaynakların temperatürü 35.5-36.5°C arasında değişmektedir. Radyo aktiviteleri 1316 eman, pH değerleri 7.53-7.74 arasındadır.

Litrede toplam 3 gram mineral içeren, tuzlu, acı bikarbonatlı, kalevi ve toprak kalevili karışık sulardır. Mineralizasyonlarınm az olması, içildikten sonra vücuttan hızla geçmelerini sağlar. Bir taraftan mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi üzerinde çok hafif bir uyarıcı tesir yaparken, diğer taraftan böbreklerden hızla geçmesinden dolayı diüretik etki gösterir. Bu iki yönlü etki, kişiden kişiye farklı olabilir. Isı kaybı önlendiği takdirde, dış uygulamalarda rahatlıkla kullanılabilir.

Banyo tedavisi; her türlü romatizma türlerine özellikle kalbe dokunan Buyyo romatizmasına çok iyi gelir. Nevrit, polinevrit ve deri hastalıklarında iyi sonuçlar alınır. İnsan tenine yumuşaklık, güzellik ve zindelik verir. Dermatözlere, solunum yolları hastalıklarına ve kadın hastalıklarına, egzema, gut gibi metabolizma bozukluklarına önerilmektedir.

İçme tedavisinde; duyulan ağır kükürt kokusu nedeniyle kürler pek cazip gelmemektedir. Suyun içindeki kükürtlü hidrojen, sudaki sülfatların redüksiyonu sonucu oluştuğundan, bardakta biraz bekletildikten sonra içilmesi uygun olur. 34 bardak içildiğinde müshil etkisi görülür. Bağırsakların görev bozukluklarında önerilen bir sudur.

Gebeler Ilıcası’nda; üç adet genel tedavi havuzunun yanı sıra, derinlikleri 35 metre civarında değişen yedi adet doğal havuz bulunmaktadır.bölgenin aynı zamanda turistik bir belde olması, gerek yardımcı tesis, gerekse konaklama sorununun yaşanmayacağının göstergesidir.

Kalemiye Kaplıca ve İçmesi

Muğla ili Kalemiye ilçe merkezinin 10 km. kadar batısında ve deniz kıyısında bulunan Kalemiye Kaplıca ve İçmesi aynı zamanda halk arasında ‘Kalemiye İçmesi’ olarak da anılır. Yörenin bütün diğer sularında olduğu gibi, bu kaynağın suları da tuzludur ve diğerleriyle aynı şifalı özelliklere sahiptir.

Girme Kaplıcası

Muğla ili Fethiye ilindeki Girme Kaplıcası’nın hormon tedavisinde etkili olduğu söylenmektedir.