Yeniceköy Kaplıcası

Yeniceköy Kaplıcası, Emet yakınlarındaki Yenice köyündedir. Şifalı suyu, romatizma ve siyatik hastalıklarına iyi gelir. Yoğun talep gören kaplıcalardan biridir.

Hamamköy Kaplıcası

Hamamköy Kaplıcası, Emet’in 20 kilometre güneyinde, Hamam köyündedir. Sülfatlı sıcak maden suları grubuna dahil olan suyu; mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi ve böbrek hastalıklarına iyi gelir, beslenme bozukluklarını düzenler.

Samrık Kaplıcası

Samrık Kaplıcası, Emet’in 6 kilometre kuzeybatısında, Samrık köyündedir. ‘Samrık Suyu’ diye de bilinir. Bölgedeki diğer suların özelliklerini gösterir.

Dereli Kaplıcaları

Dereli Kaplıcaları, Emet ilçesindeki ikinci büyük kaplıca grubudur. İlçe merkezinden27 kilometreuzaklıkta, EmetTavşanlı yolu üzerinde, Dereli mevkiindedir. ‘Dereli Hamamları’ diye de bilinir. Kükürtlü maden suları grubuna dahil olan bu kaplıcalar, bol miktarda karbondioksit içerirler. Karaciğer, safra kesesi ve böbrek rahatsızlıklarına, solunum yolları hastalıklarına, kalpdamar şikâyetlerine, romatizmal hastalıklara, her türlü ağrı ve sızılara şifa olan kaplıcalardır. Derekaynağı Kaplıcası ile Çardakönü Kaplıcası, Dereli Kaplıcaları’nın en önde gelenlerindendir. Basit tesislere sahip bulunmalarına rağmen, büyük rağbet gören kaplıcalardandır.

Çitgöl Kaplıcaları

Çitgöl Kaplıcaları, Bölgenin üçüncü kaplıcasıdır. Aynı istikâmette, ilçe merkezine 5 kilometreuzaklıkta, Simav Ovası’nın kıyısında yer alır. 1988 yılında hizmete açılan kaplıcanın suyunu aynı kaynaklar besler. Büyük bir hamamı ve 32 odalık konaklama tesisi bulunmaktadır.

Naşa Kaplıcaları ve Çamur Banyoları

Naşa Kaplıcaları ve Çamur Banyoları, Simav’ın 7 kilometre kuzeybatısında, Simav Dağardı-Bursa karayolu üzerinde, Naşa köyü yakınlarındadır. Yeraltı kaynakları açısından zengin olan Simav’da, Eynal Kaplıcalan’nı besleyen fay hattı buradan da geçmektedir. Acı, bikarbonatlı olan suyu; kalprdamar hastalıklarına, özellikle damar sertliği ve tansiyona iyi gelmektedir.

Naşa Kaplıcaları, deri hastalıklarına yararlı olan çamur banyolarıyla da tanınmıştır.Banyo tedavisinin kırıkçıkık sekelleri üzerinde çok olumlu etkisi görülür. Kaplıca’da; 13 odalı küçük bir konaklama tesisi bulunmaktadır.

Eynal Kaplıcaları

Eynal Kaplıcaları, Simav’ın 4 kilometre kuzeydoğusundaki Eynal köyü sınırları içinde yer alır. Gölcük Dağı’nın eteklerinde, çok geniş bir araziye yayılmış durumdadır. Kaplıca alanının denizden yüksekliği ortalama 860 metredir.

Eynal Kaplıcalan’nın çok eskiden de kullanıldığı, bazı tarihi kayıtlardan ve yörede bulunan yıkıntılardan anlaşılmaktadır. Çamaşırlık Kaynağı’nın çıktığı yerde bulunan tarihi hamam kalıntısı bunu doğrulamakla beraber, bu kalıntıların Roma dönemine ait olduğu tam olarak tespit edilmiş değildir. Yaklaşık 3000 yıldan beri şifa dağıtan Eynal Kaplıcaları için, 1671 yılında bölgeden geçen Evliya Çelebi; “Dünyada ve Anadolu’da pek çok kaplıca gezdim, gördüm. Ama Eynal gibisini görmedim. Böylesi yeryüzünde yoktur.” demiştir.

Eynal Kaplıcalarında pek çok kaynak vardır. Bunların bazıları kaynadıkları yerde kaybolurlar. Sıcaklıkları 95kl’yi bulur. Bunlara halk ‘Şeytan kaynaklan’ adını takmıştır. Depremler sırasında bazı büyük kaynaklar kaybolmuş, yerlerine yeni kaynaklar çıkmıştır. Bölgede belli başlı beş kaynak sayılabilir. Bunlar; ‘Çamaşırlık kaynağı’, ‘Çamaşırlık üstü kaynağı’, ‘Erkek hamamı kaynağı’, ‘Kadın hamamı kaynağı’ ve ‘Böbrekten Suyu kaynağı’dır.

Bu kaynaklar, madeni az, yani oligometalik sulardır. Bileşimlerinde; bikarbonat, sülfat, sodyum ve arsenik bulunur. Bazılarında ek olarak metaborik asit, florür ve bromür vardır. Kadınlar hamamı kaynağında ise kalsiyuma rastlanmıştır. Temperatürleri 43-83°C, radyoaktiviteleri 13 eman, pH değerleri ise 6.36-8.46 arasında değişmektedir. Banyo tedavisi; her çeşit romatizma, nevralji, nevrit ve kadın hastalıklarına, kırık-çıkık sekellerine iyi gelir. Cilt hastalıklarına da tavsiye edilen bir sudur.

Bölgede pek çok sıcak su kaynağı saptanmıştır. Bu nedenle oluşan debi fazlalığı, geniş uygulama olanaklarını da beraberinde getirmektedir. Bileşimleri birbirine benzemekte ve Kütahya bölgesi sularının genel karakteristik özelliklerine uymaktadır. Bu sular, acı, bikarbonattı, alkalik sulardır. Total mineralizasyonları biraz daha artmış, litrede 2 grama yaklaşmış durumdadır. Ancak, Kadınlar Hamamı’nın suyunda oligometalik özellikler daha belirgindir. Taşıdığı yüksek florür ve 83 dereceye varan sıcaklığıyla dikkati çeker. Dış uygumalarda değerlendirildiği taktirde, bu suların, özellikle lokomotör sistemin ve batının ağrılı sendromlarından ziyade, jinekolojik sendromlarda ve spaztik ağrılar üzerinde sedatif bir etki göstereceği ve iyileşme süresini hızlandıracağı açıktır. Özellikle bel ve boyun kireçlenmelerinde, kas zayıflığında, felçlerde ve ameliyat sonrası egzersizlerde kullanılması doğru olacaktır. Termik etkisiyle kan dolaşımını hızlandırır, kas gerginliklerini çözer, ağrıları dindirir, hareket kapasitesini ve ter bezlerinin etkinliğini arttırır.

Eynal yöresindeki sıcak su kaynaklarından elde edilen jeotermal enerjiyle, sadece kaplıca tedavi tesisleri değil, yörede bulunan termal oteller ve motellerin yanı sıra, Simav’daki ev ve işyerleri de, bölgedeki seraların ısıtılması da gerçekleştirilmektedir. Elde edilen buharın sıcaklığı 163cC’ye ulaşmaktadır.

İnsanlar bu kaplıcalara, kent yaşamının karmaşasından sıyrılmak amacıyla da gelmektedirler. Yine de gelenlerin çoğunluğunu, sağlığına kavuşmak özlemiyle gelenler teşkil etmektedir. Kaplıca yöresinde ilk konaklama çalışmalarına 1934 yılında başlanmış ve kısa sürede yüksek bir kapasiteye ulaşmıştır. Bölgede; pansiyon olarak kullanılan 650 yatak kapasiteli lojmanların dışında, iki de otel bulunmaktadır.

Eynal Kaplıca Oteli: Belediyeye ait olan bu tesiste, termal sular birçok hastalığın tedavisi için kullanılır. Her türlü sosyal gereksinimin karşılandığı otelin; yüzme havuzu ve iki hamamı vardır. 20 odalı tesisin toplam yatak kapasitesi 65 civarındadır.

Otel Poyrazoğlu: Kaplıca sularının kullanıldığı ikinci tesistir. Bütün yıl açık olan otel, 50 yatak kapasiteli ve her türlü konfora sahiptir.

Murat Dağı Kaplıcaları

Murat Dağı Kaplıcaları, Gediz İlçe merkezine 30 kilometre uzaklıkta, Uğurluca köyü sınırları içindedir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1450 metreolup, Murat Dağı’nın batı eteklerinde yer alır. Kaplıcalar, doğal termal ve klimatik koşulları bir araya getiren değerli şifa kaynaklarımızdan biridir.

Çam ormanlarıyla kaplı Murat Dağı ve eteklerinde yeraldığı kaplıca bölgesi, temiz havasıyla tam bir dinlenme yeridir. Burada bulunan Kızılay Kampı, gençlerin bu ihtiyaçlarını gidermek için kurulmuştur.

Üç ayrı kaynaktan oluşmuş kaplıca; kalsiyum sülfallı ılıca ve içmeler grubuna dahildir. Bileşiminde; sülfat, kalsiyum, magnezyum ve bromür bulunur. Bu kaynaklardan Koca Hamam’daki radyoaktif oran, diğerlerine, yani Hacettepe Hamamı ile Kamp Hamamına göre çok daha yüksektir. (23 eman) Temperatürleri ortalama 41°C, radyoaktiviteleri 0.21 emandır. pH değerleri 7.2-7.6 arasında değişmektedir. Toplam debileri 23 lt/sn.dir.

Banyo tedavisi; romatizma, nevralji, nevrit, sinir hastalıkları, ruhsal yorgunluk, kadın hastalıkları, cilt hastalıkları ve vücut ağrılarına iyi gelir. Suyun sıcaklığının normal olması, önemli bir etkendir. Lokomotör sistemin ve batın hastalıklarının muhtelif ağrılı sendromlarında kullanılan değerli bir yardımcıdır. Antaljik ve antispazmodik etkisi, içme kürleriyle birlikte değerlendirildiğinde, safra kesesindeki taş oluşumuna zemin hazırlayan safra stazmın çözülmesinde, keza böbreklerde oluşan taşların atımını kolaylaştırmada geniş ölçüde faydalı olur.

İçme tedavisi ise, idrar yolları iltihaplarının giderilmesine, küçük taşların düşürülmesine ve karaciğer hastalıklarına önerilir. Hacettepe Hamamı suyunun diüretik etkisi vardır. Banyoyla birlikte daha yararlı olur. Böbrek ve karaciğer üzerinde çok daha fazla etkilidir. Böbrekte idrarın süzülme miktarına etki ederken, glamerüllerde filtrasyon faaliyetini uyarır. Karaciğer üzerinde, özellikle safrayı sulandırıcı ve akımını hızlandırıcı bir etkisi görülür. Kalevi sulardan sonra, karaciğer ve safra yollarının muhtelif hastalıklarında en çok kullanılan maden suyudur.

Kaplıcadaki genel tedavi tesisleri; dört büyük havuz ile sıra banyolardan ibarettir. Modern anlamdaki sosyal tesisleri yeterli düzeydedir. Konaklama ihtiyacını karşılamak üzere, yatak kapasitesi 500 civarında çok sayıda otel, motel vardır. Yurdumuzun en güzel çam ormanlarının bulunduğu mesirelik bir alan olması nedeniyle, temmuzeylül ayları arasında kamp kurmak da mümkündür. Murat Dağı Kaplıcalan’nın şifalı sıcak su kaynakları ile hemen yanıbaşında yer alan ve insana zindelik veren soğuk su kaynakları, mevcut doğal güzellik ve iklim koşullarıyla da birleşince, dünyanın en güzel yerlerinden birini oluşturmuştur.

Göbel Kaplıcası

Kütahya ili Tavşanlı ilçesindeki Göbel Kaplıcası’da, hem sağlık, hem de dinlencenin birlikte sağlandığı ender yörelerden biridir.

Kaplıca; ilçe merkezinin7 kilometregüneybatısında, Göbel köyü sınırları içindedir. Madeni az ılıca ve içmeler grubunda değerlendirilen suyu, bikarbonat, kalsiyum ve magnezyum içerir. Temperatürü 32.8°C, radyoaktivitesi 9.53 eman, pH değeri 6.74’tür.

Total mineralizasyonu litrede yarım gram civarında olan, toprak alkali, bikarbonatlı, gazsız bir maden suyudur. Sofra suyu olarak değerlendirilebilir. Oligometalik karakteri göz önüne alınacak olursa, diüretik tesiri ortaya çıkacaktır. Şu halde metabolizma hastalıklarında ve asitli ortamda gelişen böbrek taşlarında lavaj suyu olarak kullanılanbilir, diürez kürlerinde değerlendirilebilir. Banyo tedavisi; hemipleji, çocuk felçleri, kırıkçıkık sekelleri, romatizma, nevralji, açık yara, çıban ve cilt hastalıklarında yararlıdır.

Kaplıcanın dört büyük tedavi havuzu ve çok sayıda küçük banyosu vardır. Su, büyük havuzun dibinden kaynar ve sonra diğer havuz ve banyoluklara dağılır. Sosyal tesis sıkıntısının çekilmediği kaplıcada, mevcut konaklama tesislerinin toplam yatak kapasitesi 500’ü geçmektedir. Yine de, sezon boyunca, çevrenin mesirelik olması nedeniyle pek çok sayıda kamp çadırı kurulmaktadır.

Kızılsinler Kaplıcası

Kızılsinler Kaplıcası, Eskişehir yolu üzerinde, il merkezine 27 kilometre uzaklıkta, Sabuncupınar beldesine bağlı, eski adı Kızılsinler olan Ilıca köyünde bulunmaktadır. ‘Ilıcaköy Kaplıcası’ ya da ‘Harlek Kaplıcası’ diye de anılmaktadır. Eskişehir-Kütahya karayoluna 4 kilometre mesafededir. Kaplıca alanının denizden yüksekliği 1050 metreolup, çevresi ormanlıktır. Bir vadinin iki yanına dağılmış evler ve villalarla kaplı tipik bir termal köy görünümündedir.

Kızılsinler Kaplıca’nın da kendine has bir öyküsü vardır. Bu öykü, her ne kadar Bursa-Çekirge Kaplıcalan’nın öyküsüyle benzerlik gösteriyorsa da, yine de tekrar tekrar anlatılacak güzellikte, destansı bir öyküdür.

“Evvel zaman içinde, insanların kaya kovuklarında, inlerde oturduğu bir çağda, şimdilerde hamam olan mağara bir koca ninenin evi, ‘Boyalık’ denilen yer de samanlığı imiş. Ninenin sarı saçlı, çakır gözlü, bal tenli bir kızı varmış. Kızın vücudu kadar, içi de temiz ve güzelmiş. Eliyle büyüttüğü sarı ineğe bütün sevgisiyle bağlanan kız, akşam sabah yemini, suyunu kendi eliyle verirmiş. Bir gece ineğine saman almak için samanlığa girmiş. Burada kulağına birtakım uğultular gelmiş. Çok derinden gelen bu sesleri hiçbir sese benzetememiş. Kulak vermiş, ses kendine hitabediyormuş:

Güzel kız, melek kız! Geliyorum, geliyorum! Ama. söyle bana; harlayarak mı geleyim, gürleyerek mi?

O ana kadar korku nedir bilmeyen ceylan yapılı dağların kızı, ilk kez bu gizemli ses karşısında irkilmiş, ilk kez bu sesle ürpermiş, sarsılmış. Hemen nineciğine koşmuş. Heyecanını onun sıcak koynunda söndürdükten sonra, her şeyi olduğu gibi anlatmış.

Nine ile sarı kız bir hayli düşünmüşler, ne bu diye? Dağ anası mı, orman ejderhası mı? İn mi, cin mi? Haydut mu, yoksa kıza gönül vermiş bir sevdalı mı? Ya harlamasına, gürlemesine ne demeli? Bunu bir türlü çözememişler ve kimselerç diyememişler. Her iyi ve kötü gün gibi, o günün de sabahı olmuş. Gündüz gözüyle köşeyi bucağı aramışlar, taramışlar, ama hiç kimseyi bulamamışlar.

Ertesi gece, her nedense, vakti geldiğinde kızla ninesi yerinde duramamış, samanlığa koşmuşlar. Bu sefer ses daha açık ve belirgin geliyormuş. Nine girdiğinde susan, kızla yalnız kaldığında beliren ve benliklerini sarsan o sese karşı yine hiçbir şey diyememişler. Üçüncü gün kız kararlıymış. Gaipten gelen sesin sahibi her kimse, neyse çıksın meydana istiyormuş.

O gece, karanlıkların derinliğinden süzülen ses tekrar ortaya çıkmış. Uğultular güçlenmiş ve sanki kayalar birden bire dile gelmiş. Ses;

Güzel kız, sarı kız! Geliyorum, geliyorum… izin ver! demiş.

Kızın şiddetle çarpan göğsünden yanıt olarak küçük bir çığlık yükselmiş. Dayanamayıp; İn misin, cin misin? Ne isen gel de göreyim! diye bağırmış.

Ses tekrar sormuş:

Harlayarak mı geleyim, gürleyerek mi?

Kız da, tüm cesaretini toplayarak karşılık vermiş:

Harlayarak gel, ey mübarek!

Bu duyulan son ses olmuş. Oyuklardan, deliklerden fışkıran sular her tarafı kaplamış. Samanlığa dolan sıcak sular, kısa sürede bu ay parçası kızı sarıp götürmüşler.

Koca nine ile sarı inek ne olmuş bilinmez! Fakat, o günden beri hamama giren ince, duygulu ve temiz içli kızlar, hamamın loşluğu içinde harlayarak akan suların aynasında, sarı saçlı, altın telli, melek çehreli bir kızın gülümsediğini görürler, akan suyun sesine karışan şakıyan sesini duyarlar ve onun sıcaklığında sarı kızın gönül ateşini bulurlar…”

Kızılsinler Kaplıcası’nda da, bileşimleri birbirine oldukça benzeyen çok sayıda sıcak ve soğuk su kaynağı bulunmaktadır. Temperatürleri 2543°Carasında değişen bu kaynaklardan bazıları kaplıca, bazıları da içme olarak kullanılmaktadır.

Mağaranın içindeki bir kayadan çıkan en önemli kaynaklardan biri Harlek adıyla bilinmekte ve bir havuzda toplanmaktadır. Bu su, Erkekler Hamamfnın tamamını, Kadınlar Hamamı’nın da yarısını beslemektedir. Önemli bir diğer kaynak ise Haslas Kaynağı’dır. Bu kaynak, açık yüzme havuzunu besler. Üçüncü önemli kaynak ise, Göz Suyu’dur. Diğer küçük kaynaklar, dere yatağının karşı tarafında yer alan otel ve motellerin banyolarını beslemekte kullanılmaktadır.

Yaz kış sürekli kür uygulamalarının yapılabildiği ender kaplıcalardan biri olan Kızılsinler Kaplıcası’nın suyu; madeni az, yani oligometalik ılıca ve içmeler grubuna dahil, bileşiminde kalsiyum bikarbonat, sülfat ve magnezyum bulunan bir sudur. Az miktarda da iyot ve bromür içerirler. Kaynakların sıcaklıkları 25.2-43°Carasında değişmektedir. Radyoaktiviteleri 0.32-1.82 eman, pH değerleri ise 6.64-6.87 arasındadır. Toplam debileri 41 İt/sn.dir.

Banyo tedavisinden; her çeşit romatizmalılar, nevralji ve nevritliler çok faydalanırlar. Açık havada yapılacak banyoIar; çocuk felçleri, hemipleji ve kırık-çıkıklardan sonra bacakların güçlenmesine çok iyi gelir. Cilt ve kadın hastalıklarına önerilen bir sudur. Kadınlar Hamamı içinde bulunan Göz Suyu’nun da, göz hastalıklarının tedavisinde yararlı olduğu bilinmektedir. Yine aynı hamamda yer alan çeşmenin suyu müshil etkisi göstermektedir.

Daha önce de söylediğimiz gibi, bu bölgede çıkan bütün maden sularının bileşimleri aşağı yukarı birbirinin aynıdır. Bir litredeki total mineralizasyon miktarı 800 miligramı geçmemektedir. Taşıdıkları hâkim anyon bikarbonattır. Buna göre, tüm bu suları, toprak alkali, bikarbonatlı, oligometalik sular grubuna dahil etmek gerekir. Ayrıca, az miktarda sülfat anyonu içerenleri de vardır. Her iki kaynağın suyu, Göz Suyu kaynağından farklı olarak 43°C termalite gösterirler. Sofra suyu özelliğini taşıyan bu sular, genellikle alkalik sofra sularında olduğu gibi, karaciğer ve safra yolları üzerinde, özellikle sülfat içermeleri nedeniyle de böbrekler üzerinde hafif bir etki oluştururlar. Keza, metabolizma hastalıklarında, kan düzeyinde birikmiş bazı maddelerin temi denmesinde bir lavaj suyu olarak değerlendirilebilirler. Sıcaklığı yüksek olan sularla yapılan uygulamalar, bilhassa ağrılı sendromların tedavisinde endikasyon kazanır.

Kaplıcada, tedavi tesisi olarak; günlük su ihtiyacı 480 metreküp olan üstü açık bir yüzme havuzu, Kadınlar Hamamı ile Erkekler Hamamı’nda birer havuz bulunur. Yardımcı tesis sıkıntısı çekilmez. Konaklama için ise, çok sayıda otel, motel, pansiyon ve kamp yeri mevcuttur. Toplam yatak kapasitesinin 1500’ü bulduğu kaplıca alanındaki en önemli tesis, Kütahya Belediyesi’ne ait olan iki yıldızlı Harlek Termal Otel’dir. 75 odada 168 yatakla hizmet veren tesisin, ayrıca 30 adet Bungalow tipi evi de mevcuttur. Tepe üzerinde, çam ormanları arasında bulunan otelin çevresinde trekking parkurları ve piknik alanları yer alır. Otelde; termal yüzme havuzu, havuzlu Türk hamamı, sauna, sağlık kabini vs. gibi üniteler bulunmaktadır.