Afrodit Kaplıcası

Afrodit Kaplıcası, Güre Kaplıcası’ndaki, Güre Belediyesi’ne ait termal tesis kompleksidir. Burasının 2000 yıl öncesinde de büyük bir termal merkez olarak kullanıldığı bilinmektedir. Hatta, daha da gerilere gidildiğinde, Yunan mitolojisinin adından sık sık sözedilen tanrıçalarından Afrodit’in de burada yıkandığı ve güzelliğini bu sulara borçlu olduğunu belirten yazıtlara da rastlanmıştır. Kaplıcanın, tanrıça Afrodit’in adını alması boşuna değildir.

Armutalan Dağ Ilıcası

Armutalan Dağ Ilıcası, Balya ilçe hudutları dahilinde olup, Armutalan köyünün 1.5 kilometre güneyindedir. Ilıcaya Susurluk yolunun 12’inci kilometresinden ayrılan 32 kilometrelik bir yolla ulaşılmaktadır. Balya’ya ise 25 kilometre uzaklıktadır. ‘Balya Dağ İlıcası’ diye de anılır.

Bu ılıcada da iki kaynak bulunmaktadır. Kaynaklardan biri, kadınlar tarafından hem yıkanmak, hem de çamaşır yıkamak amacıyla kullanılır. İkinci kaynak ise asıl suyu teşkil eder. Bu sü; sodyum sülfatlı, klorürlü, radonlu, oligometalik bir sudur. Çamaşır suyunda ise radon bulunmaz.

Ilıca suyunun temperatürü 61.5°C, pH değeri 7.86, radyoaktivitesi 11 emandır. Banyo tedavisiyle; romatizma, nevralji, nevrit ve kadın hastalıkları şifa bulur. Bu su içmeye elverişli değildir. Ancak, içildiğinde hafif yumuşaklık verir ve diüretik etki gösterir. Kadınlar, daha çok çamaşır suyunu tercih ederler. Çamaşır suyu, üstü kapalı, çamaşırlık tipi bir yerdir. Kadınlar burada hem çamaşır yıkamakta, hem de yıkanmaktadırlar. Çamaşır suyunun debisi çok yüksektir.

İki adet tedavi havuzunun bulunduğu Armutalan Dağ Ilıcası’nın henüz modern bir tesise kavuştuğunu söylemek mümkün değildir. Kür yapanlar, ya köy odalarında, ya da kaplıcanın çevresinde yine köylüler tarafından yapılmış basit evlerde kalırlar. Çevrede sadece kahve ve lokanta türü birkaç işletme bulunmaktadır.

Dilek ‘Astım’ Mağarası

Dilek ‘Astım’ Mağarası: Cennet Obruğu’nun yaklaşık 300 metre batısında, Silifke’ye 23 kilometre uzaklıktadır. Sarkıt ve dikitleriyle ünlü olan bu mağaraya, doğal bir kuyudan, çelik bir direğin etrafına dizilmiş 80 demir basamakla inilmektedir. Toprak seviyesinden 1820 metre derinlikte, 200 metrekarelik bir alana sahip, dev sarkıt ve dikitlerle bunların oluşturduğu değişik kompozisyonların koridor boyunca yer aldığı mağaranın sıcaklığı ortalama 14°C, nem oranı ise, hava durumuna bağlı olarak % 8598 arasında değişmekledir. Bu koşullar, havasının astım hastaları için ideal bir ortam oluşturmasına yeterli olmaktadır.

Mersin’de çok sayıda kaplıca ve içme bulunsa da, içlerinden en meşhuru Narlıkuyu Mağarası’dır. Bu mağaradaki suyun çirkinleri güzelleştirdiği, güzelleri ise daha güzel yaptığı söylenmektedir. Civarda bulunan eski Roma hamamında, bu sihirli suyun hâlâ damladığı görülür. Narlıkuyu sahillerimde hissedilen sıcak su, köydeki tarihi Roma hamamından gelmekte olup, sahilde denize giren bazı hastalar, sanki fiziktedavi görmüşler gibi eski sağlıklarına kısa sürede kavuşmaktadır.

Güzellik Kaplıcası

İzmir’in Bergama ilçesi de, tarihi ve turistik değerde kaplıcalara sahip bir başka ilçedir. Bu kaplıcalardan en ünlüsü ise, merkeze uzaklığı 5 kilometre olup İzmir yolu üzerinde bulunan Güzellik Kaplıcası’dır. Denizden yüksekliği 66 metre olan kaplıca alanı, aynı zamanda güzel bir mesire yeridir. ‘Bergama Ilıcaları’ diye de bilinir.

Tarihi çok eskilere giden Bergama Güzellik Kaplıcasının, M.Ö.500 yılında Bergama Kralı Eumesen tarafından kurulup işletilmeye başlandığı bilinmektedir. O zamanlar ‘Eskülap banyoları’ diye anılan kaplıcanın, bir de büyük ünü vardı. 404 ‘

Şimdi içinde bulunduğu ören yeri tetkik edildiğinde, buranın Asklepion adına kurulmuş büyük bir sağlık merkezi olduğu görülecektir. Burası, gerçekten çağının en önemli tıp merkezlerinden biri, belki.de birincisiydi. Kentin ana giriş kapısının üstünde, “Buraya ölüm giremez!” yazısı bulunmaktaydı. Bölgede; Tıp ve Sağlık Tanrısı Asklepion adına inşa olunan Asklepion Tapmağı, alt katında hastaların rüya ve telkinle tedavi edildiği, üst katında da güneş ve su banyolarının uygulandığı iki katlı Telesferos Tapınağı, şifalı su ve çamur banyolarının yapıldığı kutsal havuzlar, midesinden rahatsız olanlara içilmesi halinde şifa veren kutsal suyun aktığı kutsal çeşme vs. bulunmaktaydı. Asklepion, ana kente 820 metrelik uzun bir yolla bağlıydı. Bugün, bir bölümü ortaya çıkarılan yolla, tapınağın altında yer alan 80 metrelik tünel gezilebilmektedir. Sağlı sollu odalarda yatan hastalar, sürekli akan su sesini dinleyerek rahatlarlar, şifalı suyun tedavi edici özelliklerinden yararlanarak kısa sürede eski sağlıklarına kavuşurlardı.

Selçuklu ve Osmanlı döneminde, kaplıca suyunun ‘debbag’lar tarafından derileri yumuşatmak amacıyla kullanılması, adını da etkilemiş ve daha sonra bu kaplıca ‘Dabaklar Kaplıcası’ diye anılmaya başlanmıştır. Günümüze kadar ulaşan eski hamam, tek kubbeli olup tarihi değeri bulunmaktadır.

Güzellik Kaplıcası’nın suyu, madeni az ılıca ve içmeler grubunda incelenmiştir. Bikarbonat, sülfat ve sodyum içerir. Temperatürü 36°C, radyoaktivitesi 10.55 eman, pH değeri 7.94’tür. Sodyum bikarbonatlı, alkalik maden sularından olup, toplam mineralizasyonu 1.5 gram kadardır. Bütün bu yöredeki maden sularında görüldüğü gibi, bileşiminde az miktarda sülfat anyonu da bulunur. Bu tür acı bikarbonatlı sular, mide, bağırsak, karaciğer ve safra yollarıyla metabolizma hastalıkları üzerinde etkilidir. Serbest karbondioksitin yer almaması nedeniyle, şişelenmesinin düşünüldüğü hallerde, yapay yolla karbondioksit eklenmesi iyi olacak, suyun içimini kolaylaştıracaktır.

Suyun antialjik etkisi yüzünden, başta romatizmal sendromlar başta olmak üzere, lokomotör sistemin çeşitli sendromlarının tedavileri, ancak akut dönemlerinin dışında değerlendirilebilir. Oligometalik bir su olması nedeniyle, içme yoluyla fayda sağlanılmasa bile, sindirimi kolaylaştırmak açısından faydalı olacaktır.

Bergama Ilıcaları, asıl ününü güzellik banyosuna borçludur. Suyunun güzelleştirici etkisi çok eski zamanlardan bu yana bilinmektedir. Bu etkinin, sudaki sodyum bikarbonatın yağlı ve seboreik deriler üzerinde yaptığı olumlu etkiden ileri geldiği bir gerçektir. Cildi çirkin gösteren seboreik akneler, yapılacak düzenli banyolardan sonra kaybolur. Yağlı derisi olanlara ve seboreden ileri gelen dermatozlara bu banyolar çok iyi gelir. Nevrastenikler, ruhsal ve bedensel yorgunluk çekip dinlenmeye ihtiyacı olan yaşlılar, kolay sinirlenen insanlar, bu kaplıcanın suyundan çok yararlanırlar.

Kadın ve erkeklere özel birer kapalı havuzun dışında, açık yüzme havuzu da olan kaplıcada, sosyal gereksinimi karşılayacak her türlü tesis bulunmakta, turistik bir otel ve çok sayıda motel ve pansiyon konaklama ihtiyacını karşılamaktadır. Kaplıcanın tarihi değerinin olması, çok sayıda yabancı turistin ilgi göstermesine neden olmaktadır. Daha modern hale getirilmesi gereken tesisin, bu yatırımların yapılması halinde dünya çapında bir sağlık ve güzellik merkezi olacağı kesindir.

 

Kaunos Şifalı Çamuru

Muğla ilçesi Dalyan yöresinde, Kaunos ören yeri yakınlarında bulunan Kaunos Şifali Çamuru yörenin en ünlü şifa çamurlarından bir tanesidir. Kükürtlü ve radyoaktiviteli çamur, sağlık ve güzelliğine önem veren yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.

Ali Rıza Çavuş Girmesi

Muğla ili Köyceğiz ilçesi Köyceğiz Gölü’nün batı kıyısında kalan Ali Rıza Çavuş Girmesi, Kokargirme Kaplıcası’nın yakınındadır. Kısaca ‘Çavuş Ilıcası’ diye de anılır. Sodyum klorürlü ve sülfatlı suyu, ayrıca hidrojen sülfür, bromür ve florür içerir. 3839°Carasında değişen sıcaklığının yanı sıra, yüksek oranda radyoaktivitelidir. (37.7 eman) pH değeri 6.5’dur. Litrede 28 gram total mineralizasyon gösteren suyunun debisi 8 lt/sn. olup, günde 1000 kişinin yararlanabilmesine yetecek seviyedir.

Romatizma, nevrit ve nevraljilere iyi gelen, kadın hastalıkları üzerinde olumlu etkileri olan kaplıca, banyo tedavilerinin yanı sıra, çok yakınında yer alan çamur banyolarıyla da tanınmıştır. Dalyan Çamur Banyoları adıyla da anılan bu banyolar çok ünlüdür. Güzellik çamuru, teni yumuşatarak kırışıklıkları ortadan kaldırdığı gibi, romatizma, siyatik ve belfıtığı gibi hastalıklara da iyi gelir. Yazkış sabit kalan termalitesi, yüksek kükürt ve radyoaktivite oranı ve en önemlisi, Kleopatra’nm burada güzellik banyosu yaptığı söylencesi, Dalyan’ı özellikle yabancı turistlerin uğrak yeri haline getirmiştir.

Çandır Köyü yakınlarında olup,12 kilometre uzunluğundaki bir araziye yayılan bu banyolar, cildi güzelleştirmekle kalmayıp, içeriğindeki radon elementi sayesinde gençlik ve zindelik de vermektedir. Varis oluşumunu önlediği gibi, varisten kaynaklanan ağrı, yorgunluk, kramp ve sinirsel gerginlikleri yok eder.

Gebeler Ilıcası

Muğla ilinin Fethiye ilçesindeki Gebeler Ilıcası , Fethiye’nin en ünlü ılıcası olarak bilinmektedir. 30 kilometre uzaklıktaki Gebeler köyü sınırları içinde olup, sular ‘İnönü’ adıyla anılan bir tepenin eteğindeki üç ayrı mağaradan çıkar. Bu mağaralara, kısmen taş, kısmen tahtadan yapılmış merdivenlerle inilir. Mağaralar hidrojen sülfür kokar ve bu koku iç kısımlara doğru ilerledikçe daha da artar. Yöre halkı, mağaraların bilinmeyen derinliklerine giden bazı kişilerin kaybolduklarını söylerler. Yapılan tahminlere göre; bu kayboluşların zehirli gazların çok yoğun olmasından ileri geldiği sanılmaktadır.

Sodyum klorürlü ve sülfatlı ılıca ve içmeler grubuna dahil olan Gebeler Ilıcası’nın suyu, klorür, sülfat, sodyum, kalsiyum ve hidrojen sülfür içerir. Az miktarda bromür de bulunur. Kaynakların temperatürü 35.5-36.5°C arasında değişmektedir. Radyo aktiviteleri 1316 eman, pH değerleri 7.53-7.74 arasındadır.

Litrede toplam 3 gram mineral içeren, tuzlu, acı bikarbonatlı, kalevi ve toprak kalevili karışık sulardır. Mineralizasyonlarınm az olması, içildikten sonra vücuttan hızla geçmelerini sağlar. Bir taraftan mide, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi üzerinde çok hafif bir uyarıcı tesir yaparken, diğer taraftan böbreklerden hızla geçmesinden dolayı diüretik etki gösterir. Bu iki yönlü etki, kişiden kişiye farklı olabilir. Isı kaybı önlendiği takdirde, dış uygulamalarda rahatlıkla kullanılabilir.

Banyo tedavisi; her türlü romatizma türlerine özellikle kalbe dokunan Buyyo romatizmasına çok iyi gelir. Nevrit, polinevrit ve deri hastalıklarında iyi sonuçlar alınır. İnsan tenine yumuşaklık, güzellik ve zindelik verir. Dermatözlere, solunum yolları hastalıklarına ve kadın hastalıklarına, egzema, gut gibi metabolizma bozukluklarına önerilmektedir.

İçme tedavisinde; duyulan ağır kükürt kokusu nedeniyle kürler pek cazip gelmemektedir. Suyun içindeki kükürtlü hidrojen, sudaki sülfatların redüksiyonu sonucu oluştuğundan, bardakta biraz bekletildikten sonra içilmesi uygun olur. 34 bardak içildiğinde müshil etkisi görülür. Bağırsakların görev bozukluklarında önerilen bir sudur.

Gebeler Ilıcası’nda; üç adet genel tedavi havuzunun yanı sıra, derinlikleri 35 metre civarında değişen yedi adet doğal havuz bulunmaktadır.bölgenin aynı zamanda turistik bir belde olması, gerek yardımcı tesis, gerekse konaklama sorununun yaşanmayacağının göstergesidir.

Karaada Güzellik Ilıcası

Muğla ili Bodrum ilçesinin en ünlü şifalı su kaynağı olan Karaada Güzellik Ilıcası ‘Karaada Ilıcası’ olarak da anılır. Bodrum limanının 5 kilometre güneyinde, Karaada’da dır.

Karaada Ilıcası, denizin hemen kıyısında yer alan büyükçe bir mağaranın içindeki kayalardan kaynar. Çıkan su sahilde bir havuz oluşturduktan sonra denize dökülür.

Günü birlik düzenlenen motor seferleriyle ulaşılan Karaada, özellikle yabancı turistlerin ilgisini çeken bir adadır. 20 kilometreye varan çevre uzunluğu ve 10 kilometrekareyi bulan yüz ölçümüyle, pek de küçük sayılmayacak ölçülerdedir.

Karaada Ilıcası’nın suyu, sodyum klorürlü maden suları grubunda incelenmiştir. Bileşiminde; sodyum klorür ile az miktarda florür, bromür ve karbondioksit vardır. Temperatürü 33°C, radyoaktivitesi 2.35 eman, pH değeri 6.38’dir. Debisi yüksektir. Banyo tedavisi; romatizma, eklem yapışıklıkları, nevrit, polinevrit ve poliomiyelit hastalıklarına iyi gelir.

Suyu, yüksek oranda tuzlu ve ılık bir sudur. Dış uygulamalarda değerlendirilmesi uygun olur. Lokomotör sistemin hareket güçlüğü gösteren romatizmal sekellerinde, kırıklarda, kan oluşumunun geciktiği durumlarda, kronik iltihaplı hastalıklarda ve özellikle kronik jinekolojik iltihaplarda rezolutif etkinlik kazanır.

Karaada Güzellik Ilıcası; cilt hastalıklarına da iyi geldiği ve cildi güzelleştirdiği gerekçesiyle yabancı turistlerce çok ilgi görmektedir. Buradaki çamurun, güzelliği ile ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya gönderildiği söylencesine kapılan ziyaretçiler, mağara içindeki çamuru güzelleşmek amacıyla yüzlerine ve vücutlarına sürmekte, daha sonra ılıca suyunda banyo yapıp temizlenmektedirler.

Adada bulunan irili ufaklı Fok Mağaraları’nın bazılarında rastlanılan sıcak suların da, aynı kaynaktan sızan sular olduğu, sıcaklıklarının Ege Denizi’nde sık sık meydana gelen depremlerin sonucunda 29-35°C arasında değiştiği tespit edilmiştir.

Karaada’da çok sayıda konaklama ve diğer yardımcı tesisler bulunsa da, özellikle yaz aylarında yoğunlaşan turizm hareketliliği bu konuda sıkıntı yaşanmasına neden olmaktadır.

Avluk Kaplıcası

Avluk kaplıcası, Osmaniye İli, Kadirli İlçesi Avluk Köyü sınırlarında yer almaktadır. Kadirli ilçesine yaklaşık olarak 15 kilometre mesafededir. Kaplıca’daki su sıcaklığı yaklaşık olarak 42-46 derecedir. Şifalı sulara sahip olan Avluk kaplıcası suyunda kalsiyum bikarbonat ve kalsiyum sülfat oranı oldukça fazladır. Bunun dışında sodyum, magnezyum, potasyum, klor, fosfor ve amonyum iyonlarını da barındıran bu şifalı su içerisinde az da olsa radyoaktif özellikte maddeler bulundurur. Bu sayede romatizmal hastalıklara iyi geldiği için rağbet gören bir kaplıcadır.

Kaplıca suyu mide, bağırsak, böbrek ve cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Aynı zamanda killi toprakları ise “Cilt güzelliği, ciltteki akne ve siyah noktalar, cilt kırışıklığı, cilt lekeleri ve cilt bakımında kullanılır.

Hamamözü (Arkut Bey) Kaplıcası

Kısa Tarihçesi:

Amasya, Hamamözü ilçemize ait kaplıcaların geçmişi, milattan önceki yıllara kadar uzanır. Ancak kesin bilgiler Selçuklu devri Kılıç Arslan´ın Danişmentliler´e 1095 yılında hükmetmesi sonucu Amasya´yı oğullarından Melik Nizamettin Ergun Şah´a devretmesi ve Argun Şah´ın bölgemizi Arkut Bey´in himayesine bırakması sonucu; yer yüzüne sızıntı halinde çıkan suyumuz o günün imkanları nispetinde yeniden bir kaplıca inşa ettirilmiştir.

Kaplıcalarımızın Arkutbey Hamamı ismi de buradan gelmektedir.
Daha sonra, tabiat şartları nedeniyle Kaplıcalar yeraltında kalmıştır. Zamanla yapılan araştırmalar sonucu o günlere ait eserler ve su kemerleri göze çarpmaktadır.
1303 yılında dedelerimiz bu yöreye yerleştiklerinde kaplıca tamamen kapanmış sıcak su sızıntılarından başka hiç bir emare ortalıkta kalmamıştı. O günlerin imkanları ile kaplıcalarımız ikinci kez inşa edilmiş ve hala aynı düzen ile hizmet etmektedir. Kaplıcanın ismi yörenin ismini alarak ´´ HAMAMÖZÜ KAPLICALARI´´ olmuştur.
Ne yazık ki o günün şartları, bu güne cevap vermekten çok geride kalmıştır.Bu görüş açısından Belediyemiz 1977 yılında İller Bankası ile irtibata geçmişse de Hamamözü´nün layık olduğu modern Termal Tesisler ancak 2000 li yıllarda hizmete girmiştir.

İşletme Şekli:

Kaplıcamızın mülkiyeti Hamamözü Belediye´sine aittir. Belediye belirli zamanlarda Kaplıcanın işletmesini ihale yolu ile özel kişilere kiraya vermektedir. Kaplıcamız Bayanlar ve Erkekler kısmı olarak sabah 4:00 -24:00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Yaz aylarında 13:00-18:00 saatleri arasında değişim yapılmaktadır (Pazar günleri hariç). Kaplıcamıza gelen misafirlerimize giriş ve çıkışlarda peştemal, büyük havlu, baş havlusu işletmeci tarafından verilmektedir.

Şifalı Suyun Teknik Raporu:

20.07.1989´de Msc.Kim.Müh.Ender Başak tarafından Amasya İli Hamamözü Arkut Bey Kaplıcası´ndan alınan su örnekleri, Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimotoji Anabilim Dalı Hidroloji Araştırma laboratuarında analiz edilmiş ve maden suyunun sodyumbikarbonatlı, kalsiyumlu, hipertermal, oligemetalik, hipotenik yapıda olduğu saptanmıştır.

Maden Suyunun kimyasal özelliklerine ve bu tür sularda yapılmış araştırmalara dayanarak aşağıda sıralanan hastalık gruplarında lokal uygulamalar, lavajlar, içme kürleri ve (aktif veya pasif eksersizlerle ) tam, yarım oturma banyoları uygulamaları şeklinde kullanılmasında yarar vardır. Ağrı giderici ve sedaktif etkili suyu kullanılacağı hastalıklar şunlardır:

*Kronik iltihabive dejenaratif romatizmal hastalıklar,
*Lokomotor sistemin travmatik rahatsızlıklarında;
*Travmatik ve infeksiyöz paralizler
*Nörovejatif bozukluklar
*Kalp ve damar hastalıkları (Hipertansiyon,ataroskerotik damar hastalıkları)
*Psikosomatik bozukluklar
*Vejatatif – Endokrin regülasyon bozuklukları
*Kadınlarda siklus bozuklukları
*Yaşlılarda dermatolojik hastalıklarda
*Kozmetik amaçlı
Kaplıca ve Şifalı Suyun Şifa Verdiği Rahatsızlıklar:

*Müzmin romatizmal hastalıklar
*Kırık-çıkık sonu hareket gücünün açılması
*Beyin çarpması sonucu gelişen felçler (örn:Çocuk felci)
*Sinir sistemi hastalıklar
*Değişen yüksek tansiyonlar ve kalp damar hastalıklar
*Ruhsal bozukluklar
*Bel fıtığı ve siyatik
*Hormonların düzensizliği
*Kadınlarda adet bozukluklar
*Ayrıca cildi korur, saçların kepeklenmesini önler

Aktiviteler:

Tesisimizde 56 adet çift kişilik, 2 adet üç kişilik ve 5 adet de suit olmak üzere 63 oda bulunmakta olup, toplam 130 yatak (ekstra yataklar ile 150) kapasitelidir. Tüm odalar balkonlu olup; TV, minibar, direkt telefon hattı, saç kurutma, sıcak-soğuk iklimlendirme ve yerden ısıtma ile donalımlıdır. Banyolarda ayrıca termal su kullanımı oda bazında da mümkündür.
Tamamen termal su ile doldurulmuş 10x20x1.45m. ebatında(jakuzi basmaklı)büyükler ;5x10x0.45m.ebatıda da çocuklar için Kapalı Yüzme Havuzu bulunmaktadır.Aynı kompleks içinde sauna, fitness-center bir de soğuk-sıcak yiyecek -içecek satış yapan büfemiz mevcutdur.Bay ve bayanların ayrı ayrı kullandıkları sekizgen 1,50m. derinliğinde 10 metrekarelik iki adet Kür Havuzu ve Türk Hamamları ile ailece kullanabilecekleri 17 adet Özel Banyosu bulunmaktadır.
Giriş, Dinlenme ve Havuzlu olmak üzere üç adet lobisi , oyun salonu, 150 kişi kapasiteli restaurantı, 100 kişi kapasiteli konferans salonu, TV salon, yuvarlak masa toplantı salonu, 60 araçlık açık otoparkı, mağzası, çay bahçesi, kafeteryası, piknik alanı, spor kompleksleri ve bay – bayan mescidleri bulunmaktadır.

Havuz Kompleksi:

2000 metrekarelik tamamen kapalı, uzay çatı dizaynlı olan kompleks içinde yer alan aktiviteler ve özellikleri şöyledir:

Aktiviteler ve Özellikleri :

-Termal Havuz (Büyükler) – Boyutları: 10x20x1.45 m. Jakuzi basamaklı
-Termal Havuz (Küçükler) – Boyutları: 5x10x0.45 m.

Her iki havuzun da ortak özellikleri şöyledir:
1-Orijinal termal su ile doldurulmuştur, termal su kaynaktan çıktığı gibi hizmete sunulmaktadır.
2-Termal su, havuza alttan devamlı bir şekilde giriş yapıp üstten taşma sistemi ile çalıştırılmakta ve taşan su dışarı atılmaktadır. Bir daha hizmete sunulmamaktadır.
2-Havuzların derinlikleri her yerde belirtilen sabitliktedir.

Sauna

Fazla kilo problemlerinizi ve günün yorgunluğunuzu hemen havuzun yanıbaşındaki saunamızda atabilirsiniz. Rahatlığın keyfine varın.

Fitness Center

Gerekli kondisyonel ve vücutsal periyodik bedensel hareketlerinizi yapabileceğiniz veya formunuzu koruyabilmeniz için gerekli olan her türlü aletli veya yer hareketli, mekanik ve elektronik aletlerle donatılmış salonumuz sizlerin hizmetindedir.

Kür Havuzu

Orta derinliği 1.5 m., oturma derinliği 0.5 m., yüzey alanı 10 metrekare ve şekilsel olarak sekizgen bir dizayna sahip olan, tamamen orijinal termal su ile doldurulmuş bu havuzlarımızda misafirlerimiz sağlık amaçlı sualtı oturma ve termal su buhar kürü yapabilmektedirler.

Türk Hamamı

Klasik Türk hamam kültürüne uygun; yedi kurnalı, göbek taşlı olup kullanım suyu tesisimiz tarafından ısıtılmış olan şebeke suyudur. (Termal su değildir)

Kullanım Şekli : Bu kompleksler bay ve bayanlar için ayrı ayrı inşa edildiğinden kullanımı 08:00 ile 23:00 arasındadır.
Özel Aile Banyoları

Küvetli, duşlu, klozetli ve lavabolu olan ve termal su veya ısıtılmış şebeke suyu ile hizmet veren banyolarımız dizayn olarak otel odalarındaki banyolarla aynı özelliklere sahip olduklarından genellikle Günübirlikçi misafirlerimiz tarafından tercih edilmektedir. Otel müşterilerimiz ise tercih ederler ise ücretsiz kullanım hakkına sahiptirler.