Doğu Anadolu bölgesinin şirin illerinden Bitlis’te, tahminlerin aksine pek çok sayıda kaplıca ‘çermik’ bulunmaktadır. Bunun nedenini, eski volkan topraklan üzerinde yer almasına bağlamak gerekir. Nemrut Dağımın sönmüş bir volkan olmasına rağmen, hâlen civarında sıcak su ve buhar kaynaklarının görülmesi bunun en büyük kanıtıdır. Maden Tetkik Arama Enstitüsü’nün yaptığı çalışmalar, Merkez ilçe ve yakın çevresinde birbirinden değerli şifalı su kaynaklarının günyü-züne çıkarılmasını sağlamıştır. Bitlis’in merkezinde genellikle kaplıca suyunun bulunmasına karşılık, ilçelerinin hemen hepsinde maden suyu yatakları tespit edilmiştir. Bitlis ilinde böbrek ve göz hastalıklarının yok denecek kadar az olmasında, her taraftan fışkıran şifalı suların oynadığı rolü göz ardı etmemek gerekir.
Bitlis-Merkez ilçe ve bağlı yerleşim yerlerindeki şifalı su kaynaklarının belil başlılarını inceleyecek olursak;
Alemdar Çermiği: Bitlis kent merkezinde, Taş mahallesindedir. Cilt hastalıklarına iyi gelen bir suyu vardır.
Köçür Çermiği: Bitlis’in Taş mahallesinde bulunan ikinci kaplıcadır. ‘Küçük Kaplıca’ diye de anılmaktadır. Suyu, romatizma ve cilt hastalıkları için yararlıdır.
Çim Çermiği: Hersan mahallesindedir. Kulak rahatsızlıklarına iyi gelir.
Değirmen Çermiği: Kent merkezindedir. Suyu cilt hastalıkları için yararlıdır.
Sabkür Çermiği: Bitlis yakınlarından geçen Rabat Çayı kenarındadır. Clit hastalıklarına iyi gelen bir suyu vardır.
Köprüaltı Çermiği: Kentin içinden geçen Bitlis Deresi kenarındadır. Cilt hastalıklarına yararlı bir sudur.
Yılan Dirilten İçmesi: Kent merkezinde, maden suyu özelliklerine sahip bir içmedir. Suyu, sindirimi kolaylaştıran bir etki gösterir.
Acısu Çermiği: Kent merkezine 2 kilometre uzaklıkta, tanınmış bir şifalı su kaynağıdır. Halk arasında kısaca ‘Acı Su’ diye tanımlanan az mineralli sülfatlı suların, böbrek rahatsızlığından şikâyetçi olan hastalara çok iyi geldiği bilinmektedir. Bu suların, idrardaki albümin oranını azaltıcı ve kanda birikmiş olan zehiri vücuttan dışarı atıcı etkisi vardır. Ayrıca, böbrek taşlarını erittiği gibi, yeni taşların oluşmasını da engeller. Sülfatlı sular, aç karnına günde iki kez 1-2 bardak içildiğinde, bu tür rahatsızlıklar için çok yararlı olurlar.
Yam Acı Suyu: Merkez ilçeye bağlı Yam köyündedir. Suyu, romatizmal hastalıklara, cilt hastalıklarına iyi gelir. İçme olarak kulanılması ise, böbrek ve idrar yolları üzerinde rahatlatıcı etki yaratır.
Ilıca Kaplıcası: Merkez ilçeye bağlı Sinekli bucağının Ilıca köyü sınırları içindedir. ‘Ilıcak Kaplıcası’ ya da ‘Ilıcaköy Kaplıcası’ diye de anılır. Bitlis’e olan uzaklığı 22 kilometredir.
Ilıcaköy Kaplıcası’nın suyu; sodyum klorür, sülfat, florür, hidrojen sülfür içeren, hipotermal, hipotonik bir sudur. Romatizma, kadın ve cilt hastalıklarına, iltihaplı hastalıklara tavsiye edilir. Yeterli konaklama ve sosyal tesisin bulunmadığı kaplıcadan yararlanmak isteyenler, kent merkezindeki otellerden yararlanabilirler. Kaplıcaya sürekli ulaşım imkânları mevcuttur.
Gerek Bitlis’in il merkezinde, gerekse yakın çevresinde yer alan kaplıca ve içmeler saymakla bitmez. Birbirinden değerli bu şifalı sular, ne yazık ki tesis yetersizliğinden dolayı gereken yoğun ilgiyi görememekte, ancak yöre halkının yararlanabildiği yerel kaynaklar olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Bunlar arasında en göze çarpanlar; Serinizi Kaplıcası, Hacıbeyli Kaplıcası, Şemun Kaplıcası ‘Suyu’, Kulak Kaplıcası, Azapağa Kaplıcası, İrten Kaplıcası, Hatuniye Çermiği, İron Çermiği, Musamelek Çermiği, Germav ‘Germiap’ Kaplıcası ve tanınmış bir maden suyu olan Gazlı Maden Suyu’dur.
Bu arada Bitlis’in isim babalığını yapan ve ünlü efsanede adı geçen İskender Buluk mevkiindeki doğal kaynak suyundan da söz etmek gerekir. Bitlis’in bu ismi almasına bu şifalı su neden olmuştur.
Efsaneye göre;’Babil seferinden dönen iskender hastalanır. Rabat ve Kösür çaylarının birleştiği, suyu çok lezzetli ve ağaçlıklı bir mesire yeri olan bugünkü İskender Buluk mevkiinde, 7 gün süreyle bu sudan içince iyileşir. Komutanı ya da kölesi Bedlis’e buraya bir kale yapılmasını emreder. “Bu kale öyle yapılsın ki, benim bile bu kaleye girmem mümkün olmasın!” der. Iran ve Hindistan seferinden dönüşte, İskender kaleyi görmek ister. Kale bitmiştir, ama Bedlis İskender’e karşı koyar ve kaleyi vermez, iskender, 7 gün boyunca çok sayıda asker kaybetmek pahasına kaleyi almaya çalışır. Alamayınca geri döner ve ‘”Kölem idi bana asi oldu!” der. Muş’a geldiğinde, arkasından yetişen Bedlis kale anahtarını kendisine teslim eder. İskender, “Niçin asi olup bu kadar askerin ölümüne sebep oldun?” diye. sorunca, Bedlis, “Benden bir kale yapmamı istediniz. Öyle bir kale istediniz ki, siz bile fet-hedemiyecektiniz. Ben de kralımın bu emrine uydum!” der. O andan itibaren kente sahip olanlar, bu kaleye izafeten şehre ‘Bedlis’ adını vermişler ve zamanla bu isim bugünkü ‘Bitlis’ şekline dönüşmüştür.
Çukur Kaplıcası: Güroymak ilçesine bağlı Çukur bucağının Budaklı köyündedir. Bitlis il merkezine 42 kilometre uzaklıktadır.
Sodyum, kalsiyum, bikarbonat, magnezyum, demir ve bromür içeren suyunda, bir miktar serbest karbondioksit de bulunmaktadır. Izotermal, hipotonik bir sudur. Kaplıca tedavisi; çok geniş endikasyon özelliği gösterir. Şeker hastalan ve sinir sisteminden rahatsızlık çekenler başta olmak üzere, anemik hastalar, çocuk hastalıkları, dolaşım ve metabolizma bozuklukları, mide ve bağırsak hastalıkları için yararlıdır.
Kaplıcada; erkek ve kadınlar için iki adet tedavi havuzu ve çok sayıda özel banyolar bulunmakta, İl Özel ldaresi’ne ait
72 yataklı bir otel konaklama ihtiyacına cevap vermeye çalışmaktadır. Yeterli düzeyde sosyal tesisin de bulunduğu bu ünlü kaplıcaya, ilin her köşesinden ve komşu illerden ulaşmak mümkündür.
Güroymak Kaplıcası: Güroymak ilçesine bağlı Gölbaşı beldesindedir. Bu nedenle ‘Gölbaşı Kaplıcası’ diye de anıldığı olur. Volkanik araziden kaynayan sıcak suyu birçok hastalığa şifa olmaktadır.
Nemrut Çermiği: Güroymak ilçesinin kuzeydoğusunda, Nemrut Dağı eteklerinde bulunan bir kaplıcadır. Bu nedenle ‘Nemrut Dağı Kaplıcası’ diye de bilinir. Bitlis’e 40 kilometre uzaklıktadır. Sıcak olan suyu, romatizma ve cilt hastalıklarına yararlıdır.
Nemrut Dağı Sıcak Su Kaynakları ve Buhar Kaynağı: Son püskürmesini 1440 yılında yapan Nemrut yanardağının, şu anda sönmüş kabul edilse bile, hâlen için için kaynadığını gösteren açık kanıtlar vardır. Zirve yüksekliği 2935 metre olan bu eski yanardağın, geniş krater tabanının bir bölümünü 2354 metre yükseklikteki Nemrut Gölü kaplar. Bitlis-Tatvan-Ahlat karayolundan ayrılan bir tali yol, 14 kilometre sonra krater kenarına, 26 kilometre sonra da göle ulaşır. Kraterin içinde biri soğuk, diğeri sıcak iki göl bulunmaktadır. Toprak bir yol sıcak gölün kıyısına kadar iner. ‘Nemrut’un Cehennemi’ denilen bu yörede, hâlen tütmekte olan bir volkanın tüm belirtilerini görmek mümkündür. Buhar kaynakları ve sıcak su kaynakları şimdilik şifa özellikleri açısından incelenip ele alınmamış olsa da, turizm açısından ziyaretçilere çok güzel görüntüler sergiler.
Bitlis ilindeki maden suyu kaynaklarına gelince; Maden Tetkik Arama Enstitüsü tarafından Mutki ve Tatvan ilçelerinde tespit edilen kaynakların dışında, Hizan ilçe merkezindeki Kindik Maden Suyu, şifa dağıtan yer altı sularının başında yer almaktadır.
Bölgenin konaklama imkânları, ulaşım yolları ve diğer konularla ilgili bilgi almak isteyenler, Bitlis ile Tatvan’daki Turizm Danışma Büroları’na başvurabilirler.