Menü

Erzurum İlindeki Şifalı Sular ve Kaplıcalar Rehberi, İyi Gelen Hastalıklar ve Tarihçesi

Erzurum, kaplıca ve içmeleriyle sağlık turizmi için çok iyi bir potansiyel oluşturur. Her zaman gelişmeye ve yenilenmeye açık olan bu potansiyel, ileride önemli bir gelir kaynağı olmaya adaydır.

İldeki şifalı su kaynakları hemen hemen her ilçeye yayılmış durumdadır. Gerek ülke çapında, gerekse yöresel olarak hastalara şifa dağıtan bu sular, geneHikle bataklık kokusu veren bitümlü sulardır. Su hafif yeşilimtrak renkte olduğu halde, üstünde siyah renkli suya dönüşen köpükler toplanır. Karbondioksit çıkışından hasıl olan bu köpükler ilk anda hafif terebentin kokusu verir. Daha sonra bu koku kaybolur ve yerine çürümüş otkök kokusu duyulur.

Erzurum ilinde bulunan şifalı suları ilçe bazında sırayla inceleyecek olursak, karşımıza aşağıda görülen zengin ui: tablo çıkacaktır. İçerdikleri madensel tuzlar ve yüksek endikasyon etkileriyle bu sular, uzun yıllardır sürdürdükleriünlerini tamamen haketmiş şifa kaynaklarıdır.

Kiğı Kaplıcası, Gökçeoğlan Kaplıcası ve Hamzan Kaplıcası ile Tekman ilçesi ön sıralarda yer alır. Bu kaplıcalar yöre halkının rağbet ettiği yerlerdir.

Ilıca Kaplıcası ise; Erzurum’un 15 kilometre batısında, Ilıca ilçesindedir. Eski konumuna izafeten ‘Ilıcaköy Kaplıcası’ da denir. Sodyum bikarbonattı, demirli ve hidrokarbonlu bir sudur. Bu analiz, dünyanın ender sularında bulunan bitüm ve hidrokarbonun, aynen Fransa’da, Kafkaslar’da, A.B.D. ve Çin’deki ünlü kaplıcalarda tespit edilen özelliklere sahip olduğu sonucunu doğurmuştur.

Kaplıca kaynağının sıcaklığı 38°C, pH değeri 6.6, radyoaktivitesi 100 emandır. İçme olarak pek faydalanılmayan bu değerli suyun banyo tedavisi; beslenme bozukluklarına, romatizma ve nevraljili hastalara çok iyi gelir. Özellikle, beslenme bozukluklarına bağlı cilt hastalıklarında ve diğer deri hastalıklarında önerilmeye değer bir sudur.

Yeterli seviyede sosyal tesisin bulunduğu kaplıca alanında; üç adet genel tedavi havuzuyla çok sayıda özel banyo « bulunur. 42 yataklı bir otel ile 20 adet bağımsız evden oluşan konaklama olanakları, bu konudaki talepleri karşılayacak düzeydedir.

Olur ilçesinde kaplıca suyu kaynağı tespit edilen, ancak henüz değerlendirilmeyen Erzurum’da; Tortum ilçesinde yine şifalı bir maden suyu kaynağı olan Sivritepe İçmesi, Hınıs ilçe merkezinde Oyaçevirme Maden Suyu, ilçeye bağlı Harami köyünde Harami Köyü Maden Suyu, Oltu ilçesinde romatizmaya iyi gelen suyuyla Oltu Çermiği, yine Horasan ilçesinin Çiftlik köyündeki Çiftlik Köyü Maden Suyu, Karaderbent köyündeki Karaderbent Köyü Maden Suyu, işekilyas köyündeki İşekilyas Köyü Maden Suyu ve Aktaş köyündeki Aktaş Köyü Maden Suyu, yöre halkına hizmet veren şifalı su kaynaklarıdır.

Erzurum’un eski adı Hasankale olan, il merkezine 39 kilometre uzaklıktaki Pasinler ilçesi ise, Pasinler Kaplıcası‘yla tanınmıştır. ‘Hasankale Ilıcası‘ diye anıldığı da olur. Pasinler; deniz seviyesinden 1690 metre yükseklikte, yeşillikler içinde şirin bir ilçedir. Tarihi ve turistik önemi haiz birçok değerin yanı sıra, şifalı kaplıcalarıyla da ün yapmıştır.

Kaplıca; kale ve tren istasyonu karşısında, Hasankale Çayı’nın kenarmdadır. 1536 yılında, Dulkadiroğlu soyundan Erzurum Sancak Beyi Mehmet Han Paşa (Öl. 1569) ile kardeşi Mirza Ali Paşa tarafından yenilenmiş, 1749 yılında onarılmıştır. ‘Büyük Çermik’ ve ‘Küçük Çermik’ diye iki bölümdür. Büyük Çermik kubbeli olup, ortada büyük bir havuzu vardır. Giriş kapısının üzerinde, hicri 1163 ‘miladî 1749’ tarihli, mermerden yapılmış dört satırlık onarım yazıtı ile kapı kemeri üzerinde, hicri 793 ‘miladî 1391’ tarihli, nesih tarzı yazıyla yazılmış orijinal yapım yazıtı yer almaktadır. Soyunma yerlerinin üst kısımları kabartma halde ağaç, yaprak ve kuş motifleriyle süslenmiştir.

Kaplıca kaynağının sıcaklığı 4041°C, radyoaktivitesi 70 eman, pH değeri 6.65’dir. Sodyum bikarbonatlı, klorürlü, radonlu ve karbondioksitlidir. Suyu içilebilir niteliktedir. İçme kürleri; hipostenik mideler, lenfatik ve anemik hastalar için faydalıdır. Hafif diüretik etki gösteren suyunda yapılacak banyo kürleri ise; romatizma, nevrit, nevralji ve kadın hastalıklarında, eklem kireçlenmelerinde, sinirkas yorgunluklarının giderilmesinde ve diğer sinir hastalıklarının tedavisinde çok iyi sonuçlar verir. Havuza girildiğinde, dipten gelen sıcak suyla birlikte köpük halinde yükselen karbondioksit taneciklerinin yaptığı etki, özellikle nevraljili hastaların ağrılarının çabuk geçmesine yardımcı olur.

Kaplıcada; biri çocuklar için olmak üzere iki adet genel havuz, dört adet sıra ve yedi adet özel banyo bulunmaktadır. Erkekler kısmındaki havuz çok derin olup, kaynağın üzerine yapılmış ve bir adam boyu derinliğine ızgara döşenmiştir. 72 yataklı bir otelle 26 yataklı bir motel, diğer yardımcı tesislerle birlikte konaklama ihtiyaçlarını gidermektedir. Kaplıcanın ilçe rnerkezinde bulunması, her türlü gereksinimlerin karşılanmasında kolaylık sağlamaktadır.

Pasinler civarındaki muhtelif kaynaklardan çıkan suların bileşimleri ana çizgileriyle birbirine benzemektedir. Bunlar, 34 gram total mineralizasyon içeren tuzlu bikarbonatlı, kalevi ve toprak kalevili termal sulardır. Termaliteleri bir kaynaktan diğerine değişmektedir. Yukarıda incelediğimiz Hasankale Ilıcası’nın suyu sadece fazla miktarda radyoaktif emanasyon içerir. Köprüköy ilçesindeki Çobandede Çermiğimde ise çok fazla miktarda karbondioksit bulunur. Termalitesi düşüktür ve total mineralizasyonu da diğer maden sularına göre çok daha az olup litrede 1.5 gram civarındadır. Buna göre; ilk gruba giren sular dış uygulamalarla değerlendirildiklerinde, termaliteleriyle sedatif, içerdikleri karbondioksit ile de vazodilatatör etki gösterirler, içme kürü tarzında kullanıldıklarında; bundan önceki sularda belirtildiği gibi, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi ve metabolizma hastalıklarıyla diyabet vakalarında değerlendirilebilirler. Radyoaktif gazlar bakımından zengin olan Hasankale Ilıcası gibi düşük termaliteli sular, ısıtıldıkları takdirde aynı endikasyon özellikleri gösterirler. Radyoaktif emanasyon içermeleri, sedatif etkilerini ve ürik’asit atımını arttırıcı etki gösterir ve bu etkiyi daha belirgin bir şekle sokar, içme kürü olarak ise diğerlerinden farklı bir özellikleri yoktur. Çobandede Çermiği’nin suyu da fazla bir termalite göstermez. Bu su, litrede 1.5 gramın üstünde karbondioksit içermesi nedeniyle çok iyi bir sofra suyu olarak kullanılabilir. Bu nedenle, şişelenerek piyasaya sunulması ciddi olarak düşünülmelidir.

Çobandede Çermiği, Köprüköy ilçesine 3.5 kilometre uzaklıkta olup, halk arasında ‘Deli Çermik’ diye de anılmaktadır. Üstü açık Mr havuzun yanından kaynar. Kaptajın üzeri ise kapatılmıştır. Sodyum bikarbonat, kalsiyum, karbondioksit, demir ve bromür içeren suyunun sıcaklığı 26°C, pH değeri 6.1, radyoaktivitesi 0.59 emandır. İçeriğinde madensel tuzların az bulunması nedeniyle içmeye uygun değildir. Yöre halkı tarafından ılık suyunda banyo yapmak ve çamurundan yararlanmak suretiyle değerlendirilmektedir.

Banyo tedavisi; düşük tansiyonlular, astenik ve anemik bünyeler, romatizma ve deri hastalıkları, siyatik ve felçlere önerilmektedir. Kaynak civarında kükürt kokusu duyulmaz. Hastalar, suyun oluşturduğu bikarbonatlı çamuru vücutlarına sürerek fayda sağlarlar. Önce, çamuru sürüp güneşe yatarlar, sonra çamur kuruyup bedeni sıkıştırmaya başladığında, ılık suya girip temizlenirler. Bu tarz bir tedavi şekli ve süresi sonunda, özellikle ağrılı hastalıkların son bulacağı yolunda yaygın bir kanıya sahiptirler.

Şifalı suyunun özelliklerini kaybetmemesi, yabancı sızıntı ve farklı karışımlardan korunması amacıyla kaptajı yapılan çermiğin, gerek tedavi tesislerinin, gerekse konaklama ve sosyal tesislerinin henüz yeterli düzeye çıkarılmamış olması üzüntü vericidir. Uzun yıllardan beri halkın rağbet ettiği yerlerin başında gelen bu şifalı kaplıcada, 20 yataklı 6 pansiyon hizmet vermekte, diğer gereksinimler yakın olan ilçe merkezinden karşılanmaktadır.

Köprüköy ilçesindeki bir diğer ılıca da; Dumlu bucağına 6 kilometre uzaklıktaki Akdağ köyünde bulunan Akdağ Ilıcası‘dır. Açık ılıca tarzında olduğundan genellikle erkeklerin rağbet ettiği bir yerdir. Kükürt ve uranyum içeren çamuru, cilt yaralarına, egzema ve kaşıntılara, mide, bağırsak ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.

Erzurum, bu bölümün başında da belirtildiği üzere çok zengin şifalı su kaynaklarına sahip bir ilimizdir. Saymakla bitmeyecek sayıda kaplıca ‘çermik’ ve içmeleri, ziyaretçiler tarafından kısa süren yaz sezonu boyunca dolup taşar. Bunlar arasından; Çorak İçmesi ve Süngerci İçmesi, mide hastalıklarına iyi gelen sularıyla, Hölenk Kaplıcası, Meman Kaplıcası, Gelingeldi Çermiği ve Asboğa Çermiği, karaciğer ve safra yolu hastalıklarına, bağırsakların düzenli çalışmasına etki eden şifalı özellikleriyle dikkati çeker. 11 merkezinde, Abdurrahman Gazi Türbesi’nin bulunduğu yerde, manzarası ve havası güzel bir dinlenme ve ziyaret yerinden kaynayan Erzurum Maden Suyu da, böbrek hastalarının sıkça yararlandığı şifalı bir sudur. Buraya, kent merkezinden kalkan dolmuşlarla ulaşmak mümkündür.

Erzurum’un çevre ilçelerinde çok sayıda şifalı su kaynağı bulunduğu halde, bunların çoğundan konaklama tesisi bulunmayışı nedeniyle yeterli ölçüde yararlanmak mümkün olamamaktadır. Bu yüzden, dışarıdan gelecek ziyaretçiler, her türlü sorunları için Erzurum Turizm Danışma Bürosu’na müracaat etmelidirler.

2 Yorum

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir