Sultaniye Kaplıcaları

Muğla ili Köyceğiz ilçesinde bulunan Sultaniye Kaplıcaları, bazı tarihçilere göre, M.Ö. 1000 yıllarında Kaunoslular tarafından işletilmiştir. Kaplıcalar, daha sonra Bizanslılar zamanında yeni ilaveler yapılarak genişletilmiştir. Eski kalıntıları çevreye yayılmış durumdadır. Bir kısmı ise gölün suları altında kalmıştır.

Sultaniye’nin şifalı sulan, içerik yönünden yurdumuzun en önemli suları arasında yer alır. ‘Kapniç Girmesi’ ya da ‘Sultaniye Termal Turizm Merkezi’ adıyla da anılan bu kaplıcalar üç ayrı kaynaktan oluşmuştur.

a) Büyük Hamam: Temperatürü 3839°Colup, radyoak

tivitesi çok yüksektir. (126 eman)

b) Kubbeli Hamam: Radyoaktivitesi 27 emandır.

c) Soğuk Kaynak: Temperatürü 31.5°C, radyoaktivitesi 37 emandır.

Sultaniye Kaplıcaları, bir bütün olarak, sodyum klorürlü ılıca ve içmeler grubuna dahildir. Suyu, yöredeki diğer kaynaklarla aynı bileşimi gösterir. Klorür, sodyum, hidrojen sülfür ve bromürlüdür. Kaynakların bazılarında radon gazı oranı yüksektir. Temperatürleri 31.5°C ile 41.9°C arasında değişir. pH değerleri 6.40 – 6.74 arasındadır. Toplam debileri 42 İt/sn. olup, günde 10.000 kişinin banyo yapmasına yetecek kapasitededir.

Bu grup sular, yörenin diğer sularından, içlerindeki etkin unsurların fazlalığıyla ayrılmaktadır. Yüksek oranda tuz içermeleriyle dikkati çekerler. Litrede 1830 gramarasında tuz içerirler. Şu halde, deniz suyuna yakın yoğunlukta olup, tuzlu sular sınıfına girmektedirler. İkinci dikkati çeken husus; her birinde bulunan yüksek orandaki hidrojen sülfürdür. 10 miligram civarında olan bu unsur, maden suyuna kükürtlü su karakterini de kazandırır. Diğer taraftan, bazı kaynaklarda 30 emanın üstüne çıkan radyoaktif özelliği de dikkati çeken bir diğer husustur. Büyük Hamam kaynağının radyoaktivitesi 126 eman gibi çok yüksek bir değere ulaşmıştır. Suların sıcaklığı dış uygulamalara imkân verecek düzeydedir. Bunların bir kısmı 30-36°C, diğerleri ise 40°C’ye ulaşan sıcaklık derecelerine sahiptir.

Bütün bu saydığımız özelliklerin dış uygulamalarda olumlu etk ‘eri görülür. Daha ziyade tuzluluğun ve kükürt unsurunun kronik iltihaplar üzerindeki etkisi dikkate alınmalıdır. Tuzlu suların rezolutif özelliği, kükürdün antienfeksiyöz ve antienflamatuvar tesirini kuvvetlendirecektir. Ilımlı düzeyde bulunan termalite, antispazmodik ve sedatif etkisiyle değer kazanır. Dolayısıyla banyo tedavisi; romatizma, nevrit ve poliyomiyelitlerde, kadın hastalıklarında, ruhsal yorgunluklarda çok yararlıdır.

Buna da bakın:  Kuruçay Kaplıcası

İçerdiği 12 çeşit mineral ile dünyada ikinci sırada yer alan Sultaniye Kaplıcaları; Köyceğiz’e 32 kilometre  uzaklıkta olup, göl üzerinden veya denizden motorla ulaşmak da mümkündür.

Comments are closed.