Çobandede Çermiği

Köprüköy ilçesindeki Çobandede Çermiğimde ise çok fazla miktarda karbondioksit bulunur. Termalitesi düşüktür ve total mineralizasyonu da diğer maden sularına göre çok daha az olup litrede 1.5 gram civarındadır. Buna göre; ilk gruba giren sular dış uygulamalarla değerlendirildiklerinde, termaliteleriyle sedatif, içerdikleri karbondioksit ile de vazodilatatör etki gösterirler, içme kürü tarzında kullanıldıklarında; bundan önceki sularda belirtildiği gibi, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi ve metabolizma hastalıklarıyla diyabet vakalarında değerlendirilebilirler. Radyoaktif gazlar bakımından zengin olan Hasankale Ilıcası gibi düşük termaliteli sular, ısıtıldıkları takdirde aynı endikasyon özellikleri gösterirler. Radyoaktif emanasyon içermeleri, sedatif etkilerini ve ürik’asit atımını arttırıcı etki gösterir ve bu etkiyi daha belirgin bir şekle sokar, içme kürü olarak ise diğerlerinden farklı bir özellikleri yoktur. Çobandede Çermiği’nin suyu da fazla bir termalite göstermez. Bu su, litrede 1.5 gramın üstünde karbondioksit içermesi nedeniyle çok iyi bir sofra suyu olarak kullanılabilir. Bu nedenle, şişelenerek piyasaya sunulması ciddi olarak düşünülmelidir.

Çobandede Çermiği, Köprüköy ilçesine 3.5 kilometre uzaklıkta olup, halk arasında ‘Deli Çermik’ diye de anılmaktadır. Üstü açık Mr havuzun yanından kaynar. Kaptajın üzeri ise kapatılmıştır. Sodyum bikarbonat, kalsiyum, karbondioksit, demir ve bromür içeren suyunun sıcaklığı 26°C, pH değeri 6.1, radyoaktivitesi 0.59 emandır. İçeriğinde madensel tuzların az bulunması nedeniyle içmeye uygun değildir. Yöre halkı tarafından ılık suyunda banyo yapmak ve çamurundan yararlanmak suretiyle değerlendirilmektedir.

Banyo tedavisi; düşük tansiyonlular, astenik ve anemik bünyeler, romatizma ve deri hastalıkları, siyatik ve felçlere önerilmektedir. Kaynak civarında kükürt kokusu duyulmaz. Hastalar, suyun oluşturduğu bikarbonatlı çamuru vücutlarına sürerek fayda sağlarlar. Önce, çamuru sürüp güneşe yatarlar, sonra çamur kuruyup bedeni sıkıştırmaya başladığında, ılık suya girip temizlenirler. Bu tarz bir tedavi şekli ve süresi sonunda, özellikle ağrılı hastalıkların son bulacağı yolunda yaygın bir kanıya sahiptirler.

Şifalı suyunun özelliklerini kaybetmemesi, yabancı sızıntı ve farklı karışımlardan korunması amacıyla kaptajı yapılan çermiğin, gerek tedavi tesislerinin, gerekse konaklama ve sosyal tesislerinin henüz yeterli düzeye çıkarılmamış olması üzüntü vericidir. Uzun yıllardan beri halkın rağbet ettiği yerlerin başında gelen bu şifalı kaplıcada, 20 yataklı 6 pansiyon hizmet vermekte, diğer gereksinimler yakın olan ilçe merkezinden karşılanmaktadır.

Dutluk İçmeleri

Bölgedeki şifalı suların belki de en çok ilgi göreni, Niğde-Adana karayolu üzerinde, ilçeye olan uzaklığı 23 kilometre olan Dutluk İçmeleri’dir. ‘Yeşilhisar İçmeleri’ ya da ‘Dutlu Çeşme’ diye de bilinir.

İçme alanı denizden 1000 metre yükseklikte olup, çevresi bağlık ve bahçeliktir. Sodyum, klorür, bikarbonat, magnezyum, bromür ve karbondioksit içeren suyun temperatürü 19.5°C, pH değeri 6.79, radyoaktivitesi 9.86 emandır. Debisi düşüktür. (0.4 lt/sn)

Sodyum oranı yüksek, gazlı bir sudur. Yemeklerden önce 23 bardak içildiği takdirde, mide, bağırsak ve anneks salgı sistemleri üzerinde uyarıcı bir etki meydana getirir. Bu etki, mide, bağırsak, safra kesesi ve karaciğerin, iç safra yollarının ve pankreasın salgısını arttırır. Midebağırsak geçişini hızlandırır, laksatif olarak etki eder. Bu durumda; mide salgısı azalmış primer ve sekonder hipostenik dispepsilerde, karaciğer ve safra kesesi tembelliklerinde, sindirim fermentlerinin yetersizliğine bağlı sendromlarda, bir lezyona bağlı olmayan fonksiyonel konstipasyonlarda değerlendirilebilir.

Her yıl bölgeye gelen binlerce hasta tarafından şifa umuduyla içilen Dutluk İçmesi’nin verdiği doğal sıcaklık, romatizma, siyatik gibi rahatsızlıklara ve başta sedef olmak üzere bazı deri hastalıklarına da iyi gelmekte, dolayısıyla sadece içme olarak değil, banyo uygulamalarıyla da yararlı bir kaynak olma özelliğini taşımaktadır.

Kaynak civarında yer alan ilginç kayalar, üzerlerindeki binlerce güvercin yuvası, tedavi için gelenlerin hayranlıkla izledikleri bir görüntü oluşturmaktadır. İçme’nin suyu, kaptaj yeri ağaçlandırılmış bir bahçeden gelir. Bahçede bulunan şadırvan şeklindeki çeşmenin 6 kurnası vardır. Sezon sırasında yatak kapasitesi 600’e ulaşan Dutlu Çeşme’de; 200 yataklı bir otelle, çok sayıda pansiyon bulunmaktadır. Sosyal tesisler her türlü ihtiyacı karşılayacak düzeydedir.

Yeşildağ Kaplıcası ve Çamuru

Yeşildağ Kaplıcası ve Çamuru, Konya ili Beyşehir İlçesine bağlı Yeşildağ köyündedir. Kaplıca, geçirimsiz bir tabaka üzerinde oluşmuş olup, su sıcaklığı 33°C, debisi 1.2 İt/sn.dir. Bileşiminde; kalsiyum, magnezyum, sodyum ve bikarbonat bulunur. Banyo tedavisinin romatizma, siyatik, lumbago, cilt hastalıklarına iyi geldiği gözlenmiştir.

Derin kaynağında daha sıcak olan suyun, iyi bir kaptaj yapımıyla üst katmanlarda soğuk suyla karışması önlendiğinde, mineral ve jeotermal açılardan daha da değerleneceği açıktır. Sıcak suyun oluşturduğu bataklık kısımda çamur banyosu da yapılır. Yörede ünlü olan bu çamur, son yıllarda önemsenmiş ve yanına yeni bir motelle birlikte duş kabinleri de yapılmıştır.

Yeniceköy Kaplıcası

Yeniceköy Kaplıcası, Emet yakınlarındaki Yenice köyündedir. Şifalı suyu, romatizma ve siyatik hastalıklarına iyi gelir. Yoğun talep gören kaplıcalardan biridir.

Yoncalı Kaplıcaları ve Çamur Banyosu

Yoncalı Kaplıcaları ve Çamur Banyosu, Kütahya’nın 16 kilometre kuzeybatısında, Tavşanlı yolu üzerindeki Yoncalı köyündedir. Deniz seviyesinden 1010 metre yükseklikteki kaplıca alanı, yaklaşık 500 dönümlük bir araziye yayılmıştır. Burası, Kirazlı çam ormanları ile Demirören ve Sarıören meşe ormanlarıyla kaplı, Kiraz Dağı’nın eteklerine kadar uzanan olağanüstü güzellikte bir dinlenme yeridir. Dr. Rıza Reman ‘Balneoloji’ adlı eserinde Yoncalı Kaplıcaları’ndan söz ederken, Hierokles, Busching, Hassel, Harles gibi araştırmacı gezginlerin bu kaplıcalardan övgüyle söz ettiklerini yazar. Dr. Reman, aynı eserinde; “1884 tarihli Hüdavendigâr Vilayeti Salnamesi’nde, Yoncalı tabir olunan ılıca hamamının banisinin hükümdarı sâlifeden Keykubat olduğu, meşhur ve mütevatidir kaydının bulunduğunu” söylemektedir. H. K. Erdem’den aktardığı bir başka ifadeye göre; “Yoncalı Kaplıcalan’nın Selçuklu hükümdarlarından Alaeddin Keykubat zamanında inşa edildiği, halen kullanılan iki genel havuzun Selçuklu dönemi eseri olduğu ve zaman zaman tamir gördükleri bilinmektedir” der. Her kaplıcanın kendine özel bir efsanesi olduğu gibi, Yoncalı Kaplıcalan’nın da çok yaygın bir efsanesi vardır:

“Selçuklu döneminde Kütahya’da, Sultan Alaeddin Keykubat’ın perdedârı Ramazan Bey’in kızı Gülümser Hatun, çok kötü bir cilt hastalığına tutulur. Devrin hekimleri bütün gayretlerine rağmen bu iğrenç ve bulaşıcı hastalığı tedavi edemezler. Kızın sağlığından ümit kesilir ve bulaşma korkusu nedeniyle ıssız ve sakin bir yere bırakılması düşünülür. Gülümser Hatun, beraberinde birkaç yardımcısıyla birlikte’, bugün ‘Yoncalı’ diye bilinen bölgeye getirilir. Çadırlar kurulur ve kız orada kendi kaderine terk edilir.

Cildinde oluşan yaralardan büyük üzüntü duyan Gülümser Hatun ve beraberindekiler, bir gün, oralarda dolaşan tüyleri dökük, etleri yara içinde bir cılız tilki görürler. Tilki, düzenli olarak her gün ikindi serinliğinde, çadırın yanından geçerek bir yere gider ve döner. Merak edip ilgilenirler. Gün geçtikçe tilkinin yaralarının kapandığını ve tüylerinin yeniden çıktığını sezinleyen Gülümser Hatun, bir gün gizlice tilkiyi takip eder. Bir de bakar ki, çayırlığın arkasında bir bataklık var ve tilki bir batağa girip yuvarlanıyor. Sonra, ikinci bir bataklığa giriyor ve son olarak da bir başka suda yıkanıp durulanıyor. Kızın canyoldaşları, onun da çamur banyosu yapmasını teklif ederler. Gülümser Hatun da bu doğrultuda bataklığa girip çıkar, ardından sıcak suda yıkanır. Günden güne iyileşir, eski sağlığına ve güzelliğine kavuşmaya başlar.

Bir gün, tam banyodan çıktığı sırada, civardan geçen bir çoban onu görür. Yüksek sesle; ‘İn misin, cin misin… yoksa peri kızı mısın?’ diye sorar. Kız bundan çok memnun olur. Karşılıklı olarak birbirlerini severler ve hep beraber geri dönüp babasının huzuruna çıkarlar. Babası çobana; ‘Dile benden ne dilersin?’ diye sorar. Çoban birkaç kez onun sağlığını dilerse de, sonunda Gülümser Hatun’ın ısrarlı bakışlarının etkisi altında kalarak kızına talip olduğunu söyler. Hemen düğün dernek kurulur, kızla çoban evlendirilir. Yoncah’nın şifalı sularından memnun kalan baba da, şükran ve memnuniyetinin bir ifadesi olarak o mevkide bir hamam ve bir camii yaptırır. (1233) Bugün dahi bu camii ve hamam, şifa umuduyla gelen hastalara hizmet vermektedir.”

Yoncalı Kaplıcalan’nı besleyen kaynaklar çoktur. Bileşimleri birbirine benzemekle beraber, beş ana grup halinde toplanmışlardır:

a) Göklıurna kaynakları: Bu kaynaklar, üç ayrı kaplıcanın bulunduğu bir gruba hitab eder. Temperatürleri 3943°C, pH değerleri 6.52-7.08 arasında değişmektedir. Bikarbonatlı, sülfatlı, kalsiyumlu ve karbondioksitli sulardır. Toplam debileri 8 İt/sn. civarındadır.

(aa) Erkekler Hamamı: Radyoaktivitesi 7 emandır.

(ab) Arslanağzı Hamamı: Radyoaktivitesi 10 emandır. Kayaların içine oyulmuş doğal bir kaplıcadır.43°C’deki sıcak su, arslanağızı tarzındaki bir oluktan hamamın içine döküldüğü için bu adı almıştır.

(ac) Kadınlar Hamamı: Radyoaktivitesi 7 emandır.

b) Namazgah Kaynağı: Son zamanlarda debisi azalan bu kaynağın suyu ayrı bir havuzda toplanmaktadır.

c) Çamur Suyu Kaynakları: Bu bölgede bulunan üç kaynağın ikisi tamamen bataklık halindedir. Üçüncü kaynağın debisi ise yüksek olup, etrafı çitle çevrilerek ayrı bir bölüm haline getirilmiş, çevresine dinlenme kabinleri ile duşlar yapılmıştır.

Bu kaynakların radyoaktivitesi 19 emandır. Bileşiminde yüksek oranda kükürt bulunmakta, temperatürü ise 3032°Carasında değişmektedir. ‘Moor’ türü çamurun en güzel örneğini burada bulmak mümkündür.

d) Çelikli Fokurdak Kaynakları: Bikarbonat, sülfat, kalsiyum ve magnezyum içeren kaynaklardır. Radyoaktiviteleri 21 eman civarındadır. Vali Kaplıcası’ndaki havuzu besleyen bu kaynaklar, aynı kaptajda toplanmış, radyoaktif ve çelikli sulardır.

e) Düldül Kaynakları: Bikarbonat, sülfat ve kalsiyum içeren bu kaynaklar, oligometalik maden sularının sahip olduğu özellikleri gösterirler. Ortalama radyoaktif değerleri 15 emandır. Toplam debi miktarı 16 İt/sn.dir.

(ea) Küp Kaynağı Erkek Hamamı: Radyoaktivitesi 7 emandır.

(eb) Dübecik İncirli Hamamı: Debisi 5 İt/sn.dir. Radyoaktivitesi 18 emandır.

(ec) Dübecik Gelinyatan Hamamı: Radyoaktivitesi 15 emandır.

(ed) Dübecik Altıntaş Hamamı: Radyoaktivitesi 15 emandır.

Yoncalı bölgesinde bulunan tüm kaynak sularının bileşimleri hemen hemen birbirinin aynıdır. Bunlar, toprak kalevili, acı, bikarbonatlı sulardır. Toplam mineralizasyonları litrede 800 miligram civarında olup, oligometalik suların özelliklerini gösterirler. Az miktarda karbondioksit, bazılarında yine az miktarda florür bulunmaktadır. Endikasyon özellikleri birbirlerine yakın değerlerdedir. Ancak, burada sular, orga nik menşeli ve asırlardan beri birikegelmiş artıklarla karıştığından, yöreye has bir özellikte, bambaşka bir uygulama olanağı ve zenginlik kazandıran çamurlara sahiptir. Organik,etkinliği bilinen maden sularının bu etkinliklerini bir kat daha fazlalaştıran çamur banyolarının yapılacağı ideal bir ortamı oluştururlar.40°Ccivarındaki termalite, doğal yöntemlerle çamur banyosu yapılmasının yanı sıra, ağrılı organ ve eklemler üzerinde lokal uygulamalara da imkân vermektedir.

Banyo ve çamur tedavisi; her çeşit romatizma, siyatik, deri ve kadın hastalıkları, gıda metabolizması bozukluğundan ileri gelen gut ve şişmanlık hallerinde yararlı olur. Suların ve çamurun radyoaktiviteleri yüksek olduğundan, nevraljiIi hastalara çok iyi gelir. Nevrit ve polinevritlerde, çocuk felçlerinde, kırıkçıkık sekellerinde, hareket sistemi aksaklıklarında çok iyi sonuçlar alınır.

Yoncalı Kaplıcalarında bulunan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde; başta ortopedi ve fizik tedavi olmak üzere beş farklı branşta uzmanlaşmış doktor kadrosuyla, fizyoterapist ve diğer yardımcı personel görev yapmaktadır. Merkezde ayrıca; Türk hamamı, jakuzzi, jimnastik salonu vs. gibi yardımcı üniteler de mevcuttur. Kür merkezine tedavi amacıyla gelen hastalar, önce uzman hekim kontrolundan geçirilmekte, hastalığın tanısı konmakta ve sonra hekim ve fizyoterapist işbirliğiyle özel bir tedavi programı hazırlanmaktadır. Söz konusu kaynaklardan42°Csıcaklıkta çıkan termal suyun bikarbonat iyonunca çok zengin olması ve kalsiyum ve magnezyum iyonlarını da içermesi, Behçet hastalığı ve paget gibi hastalıkların tedavisini de mümkün kılmaktadır.

Kaplıca bölgesinin belediye hizmet sınırı içine alınmış bulunması, klasik koşullarda sürdürülen termal hizmetin görünümünü birden bire değiştirmiş ve Yoncalı Kaplıcalan’nın daha modern bir görünüm kazanmasına neden olmuştur. Bu gün, toplam yatak kapasitesi 1000’i aşmakta, çok sayıda otel ve motel, konaklama ihtiyacını karşılamaya yeterli olmaktadır. Bu tesislerden en önemlisi; dört yıldızlı TÜTAV Termal Otel ve Tedavi Merkezi’dir. Otel; 53 odada 184 yatak ve 8 süitle hizmet vermekte, fiziktedavi, masaj, bitki ve çamur banyoları vs. gibi birçok üniteyi bünyesinde bulundurmaktadır.

Kurşunlu Kaplıcaları

Manisa ili Salihli ilçesindeki Kurşunlu Kaplıcaları bir çok kaynaktan meydana gelmektedir. Kaynaklar, ilçe merkezine 6 kilometre uzaklıkta, Allahdiyen köyü sınırları içinde 4 ayrı kaplıcayı oluşturur.

a) Kurşunlu Hamamı: Dere yatağına en yakın ve sıcaklık derecesi en yüksek olanıdır. (91°C) Bu su, kaptaj yerine motorla çekilerek soğutulduktan sonra (71.5°C) hamama ve banyoluklara verilmektedir. Sodyum bikarbonatlı bir sudur. Radyoaktivitesi 0.17 emandır.

b) Uyuz Hamamı: Kalsiyum bikarbonatlı bir sudur. Ayrıca hidrojen sülfür ve karbondioksit içerir. Radyoaktivitesi 1.26 emandır.

c) Açıkdere Hamamı: Sodyum bikarbonatlı bir sudur.

d) İçme Kaynağı: Kalsiyum bikarbonat, sülfat ve karbondioksit içerir. Radyoaktivitesi 0.66 emandır. Mevcut kaynakların temperatürleri 39.571.5°C, pH değerleri ise 5.827.78 arasında değişmektedir. Genel olarak incelenecek olursa;

Kurşunlu kaynağından çıkan maden suyu, az miktarda karbondioksit gazı içeren, alkalik bikarbonatlı bir sudur. Toplam mineralizasyonu2.5 gramkadardır. Bu yörenin diğer suları gibi, ağrılı hastalıklarda uygulama olanağı ön plandadır. Bileşiminin özelliği, içme suyu olarak da kullanılmasını mümkün kılar. Bilindiği gibi, bikarbonatlı alkalik suların karaciğer, safra kesesi ve metabolizma hastalıkları üzerinde etkisi vardır. Kurşunlu İçme kaynağı, litresinde2 grammineralizasyon ve bol miktarda karbondioksit taşımaktadır. Toprak alkalik,39°Csıcaklıkta bir sudur. Bileşimi itibariyle içme kürleri şeklinde değerlendirildiğinde, metabolizma hastalıklarından özellikle diyabet üzerinde etkili olacaktır. İçme kürleri ayrıca, kandaki metabolik artıklarla, safra kesesi ve yollarındaki safra birikmelerinde düzenleyici rol oynar. Kükürtlü kaynak, yani Uyuz Hamamı da aynı bileşimdedir. Şu farkla ki, suyun litresinde 2.7 miligram kükürtlü hidrojen bulunmakladır.43°Colan sıcaklığı da hesaba katıldığında, banyo uygulamalarında, özellikle cildin kaşıntılı bazı hastalıklarında, cnflamatuvar romatizmaların reaksiyonu zayıflamış devrelerinde, üst solunum yollarının kronik iltihaplarında ve bronşektazi gibi akciğer süprasyonlarında, yine kronik kadın hastalıklarında değerlendirilebilecek bir maden suyudur. Açıkdere kaynağı ise, lokomotör sistemin ve karın içi organlarının ağrılı sendromlarmda sedatif etkisinden istifade edilebilecek bir sudur.

Banyo tedavileri; her türlü romatizmalılar, siyatik ve lumbagolular, nevraljililer, kadın hastalıkları, nevrit ve polinevritlilere iyi gelir. İçme ile birlikte yapılacak banyo tedavisi ise nutrisyon bozukluklarında çok etkili olacaktır. Solunum yolları ve cilt hastalıklarından şikâyetçi olanlara bu banyolar yararlı olur. İçme tedavisinde; hiperstenik mideler için, spazmodik ağrıların dindirilmesinde suyun sıcak olarak içilmesi çok iyi sonuçlar verir.

Kaplıcada; dört genel havuz, çok sayıda özel ve sıra banyo, soğutma düzenekli içme çeşmeleri bulunur. Konaklama için yeterli tesis ve yatak vardır. Sosyal ve yardımcı tesis sıkıntısı çekilmez.

Saraycık Kaplıcası

Saraycık Kaplıcası, Manisa ili sınırları içerisindeki Köprübaşı-Demirci yolu üzerinden ulaşılan, Demirci İlçesi’ne bağlı Saraycık Köyü’nde bulunmaktadır. Demirci’ye 40 km, il merkezine 124 km mesafededir. Kaynak yakınındaki Geç Roma dönemine ait hamam kalıntılarından çok eski bir kaynak olduğu anlaşılmaktadır.

Sıcaklığı 45-54 ºC, debisi ise 15-30 lt/sn olan sulardan romatizma, siyatik, kireçlenme, cilt ve kadın hastalıklarında banyo olarak yararlanılmaktadır. 60 yatak kapasiteli, 20 banyolu odası bulunmaktadır.

Ali Rıza Çavuş Girmesi

Muğla ili Köyceğiz ilçesi Köyceğiz Gölü’nün batı kıyısında kalan Ali Rıza Çavuş Girmesi, Kokargirme Kaplıcası’nın yakınındadır. Kısaca ‘Çavuş Ilıcası’ diye de anılır. Sodyum klorürlü ve sülfatlı suyu, ayrıca hidrojen sülfür, bromür ve florür içerir. 3839°Carasında değişen sıcaklığının yanı sıra, yüksek oranda radyoaktivitelidir. (37.7 eman) pH değeri 6.5’dur. Litrede 28 gram total mineralizasyon gösteren suyunun debisi 8 lt/sn. olup, günde 1000 kişinin yararlanabilmesine yetecek seviyedir.

Romatizma, nevrit ve nevraljilere iyi gelen, kadın hastalıkları üzerinde olumlu etkileri olan kaplıca, banyo tedavilerinin yanı sıra, çok yakınında yer alan çamur banyolarıyla da tanınmıştır. Dalyan Çamur Banyoları adıyla da anılan bu banyolar çok ünlüdür. Güzellik çamuru, teni yumuşatarak kırışıklıkları ortadan kaldırdığı gibi, romatizma, siyatik ve belfıtığı gibi hastalıklara da iyi gelir. Yazkış sabit kalan termalitesi, yüksek kükürt ve radyoaktivite oranı ve en önemlisi, Kleopatra’nm burada güzellik banyosu yaptığı söylencesi, Dalyan’ı özellikle yabancı turistlerin uğrak yeri haline getirmiştir.

Çandır Köyü yakınlarında olup,12 kilometre uzunluğundaki bir araziye yayılan bu banyolar, cildi güzelleştirmekle kalmayıp, içeriğindeki radon elementi sayesinde gençlik ve zindelik de vermektedir. Varis oluşumunu önlediği gibi, varisten kaynaklanan ağrı, yorgunluk, kramp ve sinirsel gerginlikleri yok eder.

Belceğiz Kaplıca ve İçmeleri

Muğla ili Fethiye ilçesinin 12 km. doğusundaki Ovacık köyünün yakınında bulunan Belceğiz Kaplıca ve İçmeleri deniz kıyısında kaynayan bir şifalı sudur. Tuzlu soğuk maden suları grubuna dahil olan suyu, solunum yolları, kalp-damar ve romatizmal hastalıklara, siyatiğe, içme tedavisi ise; mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelir.

Turunçpınar İçmesi

Muğla ili Fethiye ilçesi sınırları içerisinde bulunan Turunçpınar İçmesi’nin suyu, romatizma, siyatik ağrılarında ve yaraların hızla iyileştirilmesinde yararlıdır.